Başarı hikâyeleri güzeldir.
Türkiye de yazılmış bir hikâye ise daha da güzeldir.
Kahramanı bir kadınsa müthiş güzeldir.
***
Metaforlar, kahramanların hayat hikâyesini kronolojik kilometre taşlarından daha iyi anlatır…
***
Bozkırda açan çiçektir
O…
Öncesinde sabırla bekleyen çekirdek…
Bazen senelerce, senelerce çürümeden bekleyen koşullar oluştuğunu hissettiğinde çiçek açan çekirdek…
O yüzden güzeldir bozkırda açan çiçek…
***
İnci tanesidir
O…
Mutsuzluklarını, sıkıntılarını paha biçilmez eserlere dönüştürür…
İnci, başlangıçta istiridye için can sıkıcı, mutsuzluk veren bir şeydir. İstiridye kendini rahatsız eden bir maddeyi-örneğin bir kum tanesini ya da mercan parçasını-aniden dışarı fırlatamazsa kabuğunu oluşturan kalsiyum karbonat ve aragonit salgısıyla, onu çepeçevre sararak nötralize eder. İstiridyeyi rahatlatan bu savunma sistemi inciyi oluşturur, bu kaplama ya da dev sedef, özgün nüvenin etrafını sarar ve sertleşir. Bu süreç on yıl hatta daha fazla sürer.
İstiridyenin mutsuzluğundan doğar inci…
***
Yazdıklarıyla-yaşadıklarıyla kendi heykelini yapan kadındır O…
Kimi insanın güzeldir, kimi insanın çirkindir heykeli…
“
Yaşamak, kendi kendini adam etmektir. Zekâ ve bilgiyi kullanarak etinden kemiğinden kendi heykelini yapmaktır” der
Goethe
***
“Artık şarkı dinlemek değil, şarkı söylemek istiyorum” diyen kadındır O…
Yazmak için yaşayandır…
Geçen yıllardan hınç alır gibi durmaksızın yazandır…
***
Gelenekle gelecek arasında köprüler kurandır…
***
Melahat Ürkmez Kıyak tır O…