2003 yılından bu yana bu işin ayakçılığından en tepe merci medya sahibi olana kadar her alan da çalıştım. Onlarca ödül, paneller de konuşmacı olarak yer almak, o gazeteciliğin enerjisini okuyucularımızla paylaşmak....
5 N 1 K kuralları çerçevesinde tarafsızca olayları yansıtmak halkın yorumuna saygı duymak. soruyorum size, siz okuduğunuz gazete ve dergiler de yazanlara inanıyor musunuz? Ben işin içinde iken bile '
Ben de ordaydım öyle bir vukuat yaşanmadı' dediğim o kadar çok olay varken gel de gazetede yazılanlara inan... Şuan Güneydoğu'dan yazarken bile televizyon haberlerini hayretle izliyorum... Olayın merkezinde gerçeklerden uzak saçmalıklar silsilesi....
Bu işin bir okulu var okullulara bakarsanız yüzde 90'ı işsiz yada bir yerlere girebilmek için ücretsiz çalışmakta. Yerel gazeteler tek tek kapanarak internet medyasına dönmekte. Geçmişte ki gazetecilere ve haberlere kısaca bakalım.... Rahmetli Ustam
Savaş Ay '
A Takımı programı, Ali Kırca 'Siyaset Meydanı', Uğur Dündar ' Arena' siyasilerin söz hakkı olup korkusuzca soruların sorulduğu halkın içinde olan haberlere korkusuzca imza atan programlar...
Şuan sizce elinizde bir imkan olsa bu programlar yapılabilir mi?
Mümkün değil. Habercilik ve gazetecilik artık herkesin elinde telefon
whatsapp'tan ıvır zıvır kanala atılan görüntü ve ihbar kadar değerli ve gerçekçi.
Ergenekon ve Balyoz davasında atılan manşetler o haberlere rezilce imza atan sözde usta kalemler.... Bu ülke de milyonlarca zamanında üye yapmış olan şimdi ki cemaatin gazetesi...
Türkiye de gazeteci yok varsa da bu mesleğini kendi halinde uzaktan sessizce yapmakta hatta gerçek gazeteciler iş bulma imkanları olmadıkları için farklı mecralarda ekonomik gelirini sağlamakta. En fazla yazılan yalan haberlerin gerçekçi gördüğü bölümleri yazıp kendi evinde kitaplar yazmakla meşgul. Belki bir gün geleceğe ışık tutacağına inandığı için sessizce mürekkebi ile baş başa. G
azeteci ekonomik yönden bağımsızdır. Gazetecinin siyasi görüşü kalemine asla yansımaz belgesi varsa korkusuzca yazar. Vatanını milletini uluslar arası platformda asla rezil etmez. Siz hiç Obama'ya küfür eden medya gördünüz mü. Çok mu aşıklar
Obama ya...
Bizde ki
Türk Kürt
Alevi ayrımından çok daha fazla siyah beyaz ayrımı olan bir ülke de renklerin mahalleleri bile ayrı. Siyah veya beyazlara katliam yapıldığı manşetini okunuz mu? Okumazsınız ama istatistiklerde var. Son 3 yılın gazete manşetlerine bakın biri sağdan üslupsuz saldırı içinde biri soldan. AKİT gibi bir gazete bu ülkede gazetecilik yaptığını savunuyor var mı ötesi.
Gazetecilik birilerini kahraman ilan etmek hiç bir zaman olmadı. iktidar ve muhalefetin basın bülteni de değiliz. Ama ne yazık ki gelinen son nokta bu. Muhabirlik siyasilerin muhbirleri haline gelmiş, gerçekler para nedeniyle üstü örtülmekte, ekonomik bağımsızlık tasmalı kalemlere dönüşmüş durumda. Gerçek, idealist gazetecilik hayalleri olanlar mum dibini aydınlatana kadar bir delinin günlüklerini not almaktan öte faaliyet göstermeyecektir. Kalem silah olmuşken ne kadar adil olabilir oysa kalem silah değil tarih yazan en önemli obje.
Şu son 5 yıldır ne kendime gazeteci diyebiliyorum ne de medyada kendini gazeteci görenleri gazeteci olarak görebiliyorum. Darbe döneminde nasıl çalışan gazeteciler bayramı adı değiştirildiyse şuan da çalışan gazeteci günü demeye kalemim varmıyor. Gazetecilik sorgulamayı gerçekleri yazmayı gerektirir. eksik bilgi ile gelirsen işten kovulursun, özel haber yapmazsan pasif bir kalemsindir. yazıkların kimleri kızdırdığı değil gerçekleri yansıtıp yansıtmadığı önemlidir gibi etik değerler.....
Alan da emek veren kameraman,foto-muhabir, muhabir, haber alanına yetiştiren şoförlerin alın terlerinden öpmekten öte kutlanacak bir cümle şimdilik yok. Birileri ben gazeteciyim diyorsa kaç paralık gün yapıyorsun diye sormamak el de değil ...