Emanet
Tanrım, nasıl da ürkekler.
Nasıl da naif…
Arabamın altına terk etmiş vicdansızın biri.
Üç kardeş, üç kedi yavrusu…
Hepsi birbirinden güzel, birbirinden çekici.
Yemi önlerine koyduğumda yaşadıkları o telaşı, o heyecanı kelimelerle anlatmak mümkün değil.
Öylesine acıkmışlar.
Gözlerinde bir minnet ifadesi; daha 1.5-2 aylıklar, ama kimin dost, kimin düşman olduğunu içgüdüsel olarak biliyorlar.
Bunlar bize Allah’ın emaneti.
Nasıl kıyar bu vicdansızlar da bu yavruları annelerinden ayırır Tanrım!
*** *** ***
Bakın Kuran ne diyor:
“Biz emaneti göklere, yere, dağlara sunduk da onlar onu yüklenmekten kaçındılar, ondan ürktüler. İnsan ise çok zalim ve çok cahil olduğu halde onu yüklendi.” (Ahzâb, 72)
Bu fakir, bu emanetin Arz ve içindekiler olduğunu düşünüyor.
Doğa, hayvanlar, insanlar…
Özellikle hayvanlar konusunda tüm insanların bu emaneti koruyucu davranması gerek.
Onlar bize muhtaç.
9.000 yıl önce bizle yaşamayı seçmişler ve o günden beri avcılık yeteneklerini kaybetmişler.
Hem kaybetmeseler ne olacak; şehirlerimizde avlanacak şey mi var.
Bu hayvanlar bize muhtaçlar sevgili dostlarım, bu hayvanlar bizim bakımımız, merhametimiz olmadan hayatta kalamazlar.
Kuran devam ediyor:
“Yeryüzünde debelenen hiçbir canlı, iki kanadıyla uçan hiçbir kuş istisna olmamak üzere hepsi sizin gibi ümmetlerdir. Biz bu Kitap’ta herhangi bir şeyi ne eksik bıraktık, ne fazla yaptık. Onlar sonunda Rableri önünde haşredilirler.” (En’am, 38)
Nasıl bitiyor ayet:
“Onlar sonunda Rableri önünde haşredilirler.”
Onlar da bir ümmet; onlar da merhameti hak ediyor…
*** *** ***
Sevgili dostlarım,
Yaz geldi, havalar ısındı ve şu anda sokaklarda umutsuzca gezinen kedi yavruları takriben iki aylık oldular.
Bunlar bakıma muhtaç yaratıklar ve ayetin söylediği gibi bize emanet edilmiş canlılar.
Bunlara gereken ihtimamı göstermeliyiz.
Özellikle su sevgilim dostlarım, özellikle su…
Bir kaba koyacağınız biraz su birçok hayvanın ihtiyacını giderebilir.
Unutmayın, onlar birer emanet…
*** * ** ***
Bu fakir Türkiye’nin birçok sorunu bulunduğunun ve bu sorunların başında da fukaralığın geldiğini bilmiyor değil.
Bu naçiz sütunu takip edenler, bu fakirin özellikle bu fukaralık konusunda ne kadar duyarlı olduğunu ve bunu okuyucuyla sık sık paylaştığını bilirler.
Ama inanın, bize emanet edilen bu dostlarımız için fazladan bir harcama yapmaya gerek kalmayabilir.
Artan yemeklerimizi çöpe atmaktansa, bir kaba koyup yolun kenarına bırakırsak, bundan hem kediler, hem köpekler yararlanabilir.
Merhamet dostlarım merhamet.
Bu bize Tanrı’nın bahşettiği en önemli hasletlerden biri, belki de birincisi.
Çünkü Sevgili Peygamberimize (O’na selam olsun) gelen vahiylerin tümü Besmele ile başlıyor ve bildiğiniz gibi Besmelenin anlamı, “Hep merhametli, çok merhametli Allah’ın adıyla” anlamına geliyor.
Sevgili Peygamberimizin en önemli özelliklerinden biri de bu, merhamet…
Haydi dostlarım…
Bize emanet edilen bu hayvanlara sahip çıkmaya…
Allah’a emanet olun…
