Okulda öğrencilere su verilmesini yasaklamışlar
Eğitimdeki liyakatsiz atamalar ve derin plansızlık nedeniyle ortaya çıkan sorunlar; öğretmen ve öğrencilerin eğitim-öğretim süreçlerini ve psikolojilerini olumsuz etkiliyor. Ankara’daki Mamak Ata Ortaokulu da bu sorunlar ile boğuşan okullardan yalnızca biri.
Cumhuriyet Gazetesi'nde Taylan Gülkanat imzasıyla bugün yayınlanan habere göre STK olarak gördükleri tarikatlarla protokoller düzenleyen, Türkiye Maarif Vakfı milyarlarca lira aktaran Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) çocuklara bir öğün yemek ve temiz su dağıtmıyor.
Mamak Ata Ortaokulu’nda ise öğrencinin kendi parasıyla aldığı suyu bile içmesine izin verilmiyor. Konuya ilişkin gazetemize konuşan Eğitim Sen Ankara 1 No'lu Şube Sekreteri Sibel Gökçe Evci, “Çocukların sağlıklı yemek yiyecekleri bir alanları yok. Dördüncü kat tamamen boş olmasına rağmen çocuklara yemek yiyecekleri sağlıklı ortam da hazırlanmamıştır. Çocuklar kantinde ve zemin katta yemek ve su ihtiyacını karşılıyor. Bunun dışında sınıflarında ve okul bahçesinde dahi yemek yemeleri yasak. Bazı öğrenciler, beslenmesini zemin kata inerek ayakta gerçekleştiriyor. Sınıflarda sadece yemeğe değil su içilmesine de izin verilmiyor. Çocukların su içmelerinin teşvik edilmesi gerekirken tam tersi hiç de anlaşılmayan bir yerden su içmelerinin yasaklanması çocukların sağlığı üzerinden ciddi bir sorun yaratıyor. Temiz içme suyuna çocukların okullarda ücretsiz olarak ulaşması gerekirken hem de ücretle aldığı suyu bile içemez hâle getirilmesi gerçekten anlaşılması zor bir durum. Okul müdürünün sınıfları dolaşırken bir öğrencinin suyunu tekmelediği bilgisi de mevcut” diye konuştu.
‘YASAKLANMASINI KABUL EDEMEYİZ’
Okul aile birliği üyeleri veya okul görevlilerinin öğrencilerin üzerlerinde yemek ve su araması yaptığı iddialarını dile getiren Evci, “Eğitim-Sen olarak okullarda bir öğün ücretsiz yemek ve temiz içme suyu talebimiz varken en temel ihtiyaçlardan olan yemek ve suyun yasaklanmasını kabul edemeyiz. Bununla ilgili Bakanlığın acilen harekete geçmesi gerekiyor. Aksi hâlde okulla veli arasında sosyal sorunların artacağını ve okul barışının etkileneceğini düşünüyoruz” dedi.
‘KİTAPLAR EKSİK’
Okulların açılmasının üzerinden neredeyse 3 ay geçmesine rağmen bazı okul kitaplarının öğrencilere ulaşmadığını söyleyen Evci, “Bakanın pek çok defa öğrencilerin kitapsız bırakılmaması yönünde açıklamaları varken okul müdürünün hâlâ okuldaki eksik kitapları tamamlamadığı açık olarak görülmekte. Okulda tasarruf adı altında bazı sınıflar kapatılmış durumda, neredeyse dördüncü katta herhangi bir sınıfta eğitim-öğretim alan öğrenci yok. Okulun kapasitesi uygun ancak sınıf birleştirmeleri oluyor. Bu durum hem öğretmeni hem öğrenciyi etkiliyor. Öğrenci kalabalık sınıflarda ders alıyor, diğer yandan okulda öğretmenler, norm durumundan etkileniyor ve başka okullara gitmek zorunda bırakılıyor” ifadelerini kullandı.
‘ÖĞRETMENE FAZLADAN İŞ’
MEB’in 16 Ağustos tarihli genelgesinde “Bakanlıkça ücretsiz dağıtımı yapılan kaynaklar dışındaki materyallerin okullarda reklam ve tanıtımının yapılmaması, öğrencilere aldırılmaması ve velilere maddi külfet oluşturacak uygulamalardan kaçınılması” ifadelerinin yer aldığını anımsatan Evci, “Okulun web sayfasını incelediğimizde proje adı altında öğretmenlerin yer aldığı ekiplerin oluşturulduğu görülüyor. Örneğin ‘Kaynak Materyal Ekibi’, ‘Yayınevleri ile iletişime geçer ve kaynak tedarik eder’, ‘Ölçme ve Değerlendirme Ekibi’, ‘Deneme sınavlarının analiz ve değerlendirmesini yapar’ gibi bazı görevleri var. Ayrıca, öğretmenlere kendi görev ve sorumlulukları dışında fazladan işler yüklendiği sonucu da ortaya çıkıyor” dedi.
BAĞIŞ, İZİN VE AKILLI TAHTA İDDİALARI
Evci, okul aile birliği üyelerinin ‘bağış’ adı altında okulda para topladığına, velilerin okul idarecileri veya okul aile birliği üyelerinin izni olmadan okula alınmadığına, PIKTES (Türk Eğitim Sisteminde Çocuklar İçin Kapsayıcı Eğitimin Desteklenmesi Projesi) için gönderilen akıllı tahtaların sınıflardan çıkarıldığına ve başka amaçlar için kullanıldığına ilişkin iddiaların da olduğunu söyledi.
