Maya'lıların kıyamet alameti gerçekleşmediğine göre kendi ülkemizdeki kıyamet öncesi yaşanan olaylara geri dönüş yapalım. Siyasilerin hayatları vaatlerden ibaret olabilir ama vatandaşlar gerçeklerle savaşmakta.
Savaş demişken, Türkiye'de savaş hali olan iller Ankara, İstanbul, Çukurca diyebiliriz.
'Hayırdır Beril ne savaş? ' derseniz çakma solcu karışımı ile oluşmuş terör reklamcıları, öğrenci değil öğrenemeyen cahil taşçı grup, arada sağlam sapancılar ve sesi gür çıkan opera sanatçısı görünümlü savaşçılarımız ve 2023'te robotlara taş çıkaracak polislerimiz.
Birde Türkiye Cumhuriyetinin Başbakanın bu kadar korunmaya muhtaç olması acı verici gerçeği. Bahsettiğim koruma kendi güvenliğini sağlayanlar değil tabii kide ülke Başbakanı korunacak lakin Ankara polis ordusunu peşinden sürüklemesi ilginç ve acı gerçek maalesef. Koca stadyumları aşkla dolduruluyor da üniversiteler sokaktakiler mi düşman koca başkana ....
Olaylara objektif gözle baktığımız zaman öğrenciler polise taş sopa atacak kadar düşman, Başbakanımızda bu gruptan arasında uzun mesafeler olsa da korunmaya muhtaç bir Başbakan...
Polisimiz de saatlerce beklemenin acısını bu gruptan dayak atarak, hastanelik edecek kadar acımasız maalesef.
2500 polis 100 kişiyi şiddet kullanmadan alamayacak ve elindeki gaz bombasını atamayacak kadar acemi olduğunu belgelemiş durumdayız.
İşte savaşın resmi ve acı bilançosu ....
Hak mahkemelerde aranır, olmadı insan hakları mahkemesi, olmadı mı sokakta eylemler ama taşsız, sopasız ses getirecek yaratıcı...
Şiddet içeren değil ses duyuracak , aranan hakkı kazandıracak ...
Hak ararken haklanmak yerine aradığınız hakkı kazanmak olmalı...
Ama sadece haber bültenlerini bir kaos varmış gibi doldurmak ve sonuçsuz çabalarla sonlandırmak en acısı olsa gerek. Tüm Taş Sopa gaz yiyeyen arkadaşlara ancak geçmiş olsun demek düşüyor ve sol grup adı altında terör reklamı yapmak isteyenlere polisin şiddet kullanarak değil yasal dayanaklarla çözüm olması temennisinde bulunuyorum.
Öğrencilere baktığımız zaman hani çok vatansever ve ülke sever oldukları içinmi hiç bir eylemlerinde Atatrük resmi, Atatrük'ün Sözleri, resimleri yer almaz. Mahir Çayan, Deniz Gezmiş sloganları atarken yanlış kısımları öğreniyorlar ki Deniz Gezmiş Mahir Çayan, Erdal Eren sokaklarda bi avuç değil binlerle yürürlermiş. Amerikan Emperyalizmine hayır derken Kürtçülük, Türkçülük yapmamış vatanseverlikleri ile ön planda idiler. Yani gerçek devrimcilerin takdir edilir düşüncelerini ülke sevgilerini bu gençlerin harcamaları çok acı ....
Örnek verirsek 'Evde kadın emekçilere maaş bağlansın derken' bu açıklamanın sonu eylemlerimiz her yerde ve Kürdistan'da diye biterse bu bölücülüktür... Yer : Ankara Yüksel caddesi saat 12. 30. Tarih 20.12.2012
İşte kimin ne olduğunu çözemediğimiz çakma solcuların bu kaos oluşturmaya çabaları yüzünden gerçekten hak arayanların ses çıkaran işçi emekçi öğrenciler arada kaybolmakta ve artık herkes aynı kefeye konarak sessiz çığlıklar oluşmakta....
Güzel ülkemin acı gerçeği salon doldurmayı başarılı kılan korumalı iktidar, çakma solcularla yok olan ana muhalefet, muhafazakar sağ'ı üzmemek için sessiz kalan muhalefet , sokak gazlı, öğrenciler taşlı, polis kalkanlı .....