Prof.Dr. Osman Akdemir


Sessiz Katil (3)



 

Erişkin nüfusun sadece dörtte birinde tansiyonun arzulanan düzeylerde seyrettiğini, üçte birinde yüksek tansiyon ya da tıbbi terimle hipertansiyon bulunduğunu, yaklaşık yarısının hipertansiyona adım atmak üzere olduğunu tespit ettiğimizde doğal olarak soruyoruz: Neden oluyor hipertansiyon? Neden böylesine yüksek tansiyonlu bir toplumuz?

Tansiyon ölçümlerinin yüksek çıkması sonrasında bir hekim tarafından hipertansiyon teşhisi konan bazı hastalar hekimin reçeteyi önüne çekip bir takım ilaçlar yazmasını yadırgarlar ve eve döndüklerinde yakınlarına ve hatta tatmin olamayarak başvurdukları bir diğer hekime 'Bir tahlil bile istemedi. Hemen ilaç yazdı...' diyerek yakınırlar.
 Diğer pek çok hastalıkta olduğu gibi hipertansiyonda da bu durumun tetkiklerle ortaya konabilir bir nedeni olduğunu düşünürüz. Oysa hipertansiyon hastalarının yüzde 95'inde bu tür bir tek neden ortaya konamıyor. Hastaların sadece yüzde 5'inde hipertansiyona neden olan, tedavi edildiğinde hipertansiyondan da kurtulunabilecek bir hastalık söz konusu. Bunlar böbrek, böbrek üstü bezi hastalıkları, böbrek damarlarında daralmalar, bazı tümörler, hormon hastalıkları gibi ilaçlarla zor düşürülebilen yüksek tansiyon durumları. Her hipertansiyon hastasında bunlardan şüphe edilerek özel tetkiklere girişmek gerekmiyor.

Hastaların kalan çoğunluğunda yapılması gereken doğru bir reçetenin düzenlenmesi ve yaşam biçiminini değiştirilmesine yönelik telkinler. Yaklaşık 18 milyon erişkinimizin yüzde 95'ini oluşturan bu tarz 'tedavi edilebilir tek nedeni olmayan' hipertansiyonun muhtemelen bir araya geldiklerinde bu sorunu yaratan birden fazla nedeni mevcut. Genetik nedenler, başka bir deyişle aile yatkınlığının bunlardan birisi olduğu biliniyor. Kesin bir kural olmamakla beraber bilhassa birinci derece akrabalarda orta yaşlarda hipertansiyon gelişmiş olması o kişinin kardeşleri ya da çocuklarında benzer yaşlarda aynı soruna rastlanma olasılığını arttırıyor. Öyle anlaşılıyor ki bir bölümümüz bizi hipertansiyona eğilimli kılan genlerle dünyaya geliyoruz.

Çarpıcı bir örneği zenciler teşkil ediyorlar. A.B.D.'de hipertansiyon zencilerin yüzde 40'ında, beyazların ise yüzde 25'inde görülüyor.
Zencilerde sadece daha sık görülmekle kalmıyor; aynı zamanda daha genç yaşta başlıyor, tansiyon daha yüksek seyrediyor ve ölüm de dahil kötü sonuçlarına daha çok rastlanıyor. Bu durum genlerin önemine vurgu yapıyor olsa da Küba'da ve diğer daha az gelişmiş ülkelerde zencilerle beyazlar arasında bu tarz bir farka rastlanmıyor. Afrika zencilerinde ise hipertansiyon nadir; buna karşın Avrupa'da yaşayan beyazlarda hipertansiyona zencilerden daha seyrek rastlanmıyor.

Açıkça görülüyor ki sadece genler sorumlu değiller yüksek tansiyondan. Yaşam biçimimiz, beslenmemiz ve alışkanlıklarımız tansiyonumuzun yükselmesine önemli ölçüde katkı yapıyorlar. Ortalama yaşam süremiz artıyor. Daha az hareket ediyor, daha fazla kalori alyoruz. 50'li yaşlarını süren erkeklerimizin üçte biri, kadınlarımızın yarıdan fazlası şişman. Hipertansiyonu olan erişkinlerin yarıdan fazlasında şişmanlık temel sebep olarak gösteriliyor. Toplumumuzda günlük tuz tüketimi 18 gr civarında ki bu rakam kabul edilen sınırın üç kat fazlası. Bilhassa erkekler olmak üzere erişkin nüfusumuzun yarıya yakını sigara içiyor ki tek başına gün boyunca düzenli sigara tüketimiyle tansiyon düzeyleri normalin üzerinde seyredebiliyor. Düzenli, yüksek miktarda alkol tüketimi tansiyonu yükselttiği bilinen bir diğer etken ki toplumumuz alkol tüketimi rakamları göz önünde bulundurulduğunda özel bir avantaja sahip değil. Uyku süresi ve kalitesi önemi giderek artan bir faktör ki 21. yüzyıl erişkinlerinin üçte biri uykusuzluk problemiyle karşı karşıya.
Fazla kilo, hareketsiz yaşam, aşırı tuz tüketimi, sigara ve alkol alışkanlıkları, uyku sorunları bu kadar çok  insanımızın hipertansiyon ya da adayı olmalarının altında yatan temel nedenler olarak göze çarpıyor. Yüksek tansiyonu önleyebilmemiz düzenli kontroller altında gerekiyorsa ilaç kullanmamızın yanı sıra her biri pekâlâ ortadan kaldırılabilen bu risklerimizle mücadele edecek biçimde yaşam biçimimizi yeniden düzenlememizle mümkün.   
 

İBB'ye 4. dalga operasyon | 49 gözaltı var

Metro ve otobüslerde Ekrem İmamoğlu yasağı

İstanbul'da korkutan deprem | 4.2

İBB'ye yeni operasyon | 22 kişi hakkında gözaltı kararı

AKOM'dan İstanbul için sağanak yağış uyarısı geldi

OPA Bodrum | Sosyetenin yeni gözde mekanı açılıyor

Ganyan bayileri üzerinden rüşvet çarkı kurmuşlar

İstanbul depremi için harita yayınlayarak bilgilendirdi

Selçuk Bayraktar'dan sonra Güler Sabancı'yı kopyaladılar

Mardin Ovası için korkutan uyarı bilim insanlarından geldi

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 34 28 1 5 56 89
2.Fenerbahçe 34 25 3 6 52 81
3.Samsunspor 34 18 10 6 13 60
4.Beşiktaş 34 16 7 11 20 59
5.İstanbul Başakşehir 34 16 12 6 7 54
6.Eyüpspor 35 14 13 8 4 50
7.Trabzonspor 34 12 11 11 11 47
8.Göztepe 34 12 11 11 10 47
9.Kasımpaşa 34 11 10 13 0 46
10.Konyaspor 34 13 14 7 -3 46
11.Kayserispor 34 11 12 11 -11 44
12.Antalyaspor 34 12 14 8 -22 44
13.Gazişehir Gaziantep 34 12 15 7 -5 43
14.Rizespor 34 13 17 4 -10 43
15.Alanyaspor 34 10 15 9 -10 39
16.Bodrum FK 34 9 16 9 -13 36
17.Sivasspor 35 9 18 8 -14 35
18.Hatayspor 34 5 21 8 -26 23
19.Adana Demirspor 34 2 28 4 -59

YAZARLAR