Neler olduğunu soranlara .....
Yazının başından belirteyim bu kabus gibi yaşanan günleri çok yakında unutacağız ve hiç yaşanamamış sayacağız. Sebebi takım elbiseli, şık güzel giyinen baylar ve bayanlar genel seçim ve ilçe seçim kongreleri için kapı kapı hem partilinin hem de vatandaşın kapısını çalacak. Kim hangi yüzle ne isteyecek bilmiyorum lakin siyasetin yüzsüzlük sanatı olduğunu söylemek yanlış olmaz. O kadar siyasetçi bana kızacak biz yüzsüz müyüz diye? Kusura bakmayın ama ülkenin geldiği nokta da çözümler üretmek yerine hala birbirinizi suçlama politikası dün söylenenleri ve yaşananları unutup bugün yaptıklarınıza bakılırsa maalesef öylesiniz. Zamanında tüm olacakları görüp susmak zorunda kaldığınız için vatan hainlerinden çok daha fazla suçlusunuz.
İsimlerini kamuoyu ile paylaşmaya korktuğum iki isim var biri Atatürk biride Allah... Sözde Mustafa Kemal Atatürk ilke ve inkılaplarını işine göre anlayıp uygulayan bir Ana muhalefet ikincisi her inananın Allah'la kendi arasında olması gereken Din'in Ak parti , saadet partisi, refah partisi gibi Allah'la insan arasında olan maneviyatın siyasete katılarak rezilleştirilmesi.
Şimdi gelecek nesile yön gösterecek ne Mustafa Kemal Atatürk kaldı nede maneviyatı doğru anlatacak din adamları. Bu bozulan yapı siyasette herkesin el birliği ile toplumda yozlaşma bölünme düşünmeme yetisini sağladı. Buda yetmedi konuşmayı iletişim aracı olarak göremeyen takım elbiseli insanlar mecliste halkı temsil etmeye başladı ve kendileri bile şiddete başvururken şaka gibi sokakta şiddete karşı olduklarını söylediler.
Herkes Kardeş gibi yaşamak zorunda 'Ya sev, Ya terket '
Geçmişe bakarsan geleceğe adım atamazsın geçmişte hatalardan ders alacaksın ve aynı hataları yapmadan ilerleyeceksin. Ama olanlara gelince Devlet Doğu'ya hizmet götürmeye başladı. birileri rahatsız oldu. İstedikleri gibi at koşturamayacaklardı. Bu ne demek kaçakçılığa, teröre gerek kalmayacak herkese yetecek kadar aş iş olacaktı. Türkiye'nin en güzel mozaiği doğu illerdedir. Türkü kürdü, Lazı, Arabı, Çerkezi herkes kardeş gibi yaşar kimse kimseyi ötelemez. Ama Türkiye cumhuriyetinde yaşayan herkes'in terörle sorunu var ...Kanunlar çerçevesinde herkes istediğini yapabilmeli ama kanunsuzlukları insan hakları adı altında savunmak namussuzluktur, şerefsizliktir. Kimse kimseyi Kürt diye alevi diye öteleyemez doğuştan olan tercih sansı olmadan yaşanılan bir durumdur. İnsan olan herkes saygı duyar. Yurtdışından gelenlere para kazanmak için hiç bir ayırım yapamadan en iyi hizmeti vermeye çalışılıyor ise onların yaşam tarzlarına uygun alanlar oluşturuyorsan bunu önce kendi memleketinde yaşayan vatandaşın için yapacaksın. Yoksa diktiğiniz kuleler süslediğiniz plajlarda böyle kan kokusuyla boğulur üstüne bir de dünyaya rezil olursunuz...
Risk alacaksın, vatan tehdit altında ise katil olan devlet değildir. Meşru müdafaa'dır
Türkiye cumhuriyetinin bölmek isteyenlere sempati ile yaklaşamazsınız ama bunun içinde IŞID gibi kendi terör örgütünden daha büyük bir terör örgütüne destek veremezsin. Bu acizlik eğer ben güçlü bir devletim diyorsan, PKK senin ülkeni tehdit ediyorsa sen askerine polisine tam destek vereceksin İstihbaratın senden benden ayrımı yapmadan bu insanları yakalayacak ve kanunlara teslim edecek. Kanunlar çerçevesinde cezalandırılacak. Ülke gelişiyor bu iktidar partisinin bir lütfü değil çağ değişiyor tüm dünya değişiyor, bize mahsus değil. Tek fark adamlar uzaya çıktı, biz hala içeri sızan paralel yapı dağa çıkan PKK ile boğuşuyoruz. Aynı CHP gibi kendi içinde ki sorunları çomaklamaktan üretmeye fırsat bulamıyor.
ACİL....
Türkiye'de acilen siyasi bir rejime ihtiyaç var. Herkesin her inancına saygı duyacak ibadeti gizli siyaseti herkesin ayağına giden, sorunu anlayıp çözüm üreten, çıkarlara değil temel eğitim ve ihtiyaçlara yönelen bir yapıya bürünen bir siyaset. İnsan hakkımı konuşarak çözxüm üretebilen bir siyasiler seçerseniz sorunları çözebilirsiniz. yoksa git giderek ayrışan , devlet olma bilincini yitiren, Milli ve dini duygularını kaybeden en önemlisi de birbirinin düşüncelerine saygı duymayan yeni bir nesil ile çok daha büyük savaşların önü açılmakta...
Sonuç önce yediğin kaba pislemeyeceksin, ülken için çalışırsan emek verirsen burası benim yaşam alanım der sahiplenirsen mutlu yaşam alanları oluşturduğun gibi yanlış olan herşeye dur deme sansın olur ve güç seni yönetenlerde değil sende olur. Elbette farklı siyasi görüşler iktidar olma yarışı olacak ama şiddetle tehditle değil insan gibi düşünerek halkın devletin bütünlüğüne zarar vermeden ayrıştırarak değil birleştirici projeler ile …