Enver HENCAN

Tarih: 22.01.2016 08:03

Mustafa Koç'un ardından

Facebook Twitter Linked-in

 

Yıl 1986 .Vehbi Koç yolda otostop çeken öğrencileri alarak 10-15 dk.lık bir sohbet sonrası yaz dönemi staj yapmak isteyip istemediğini soruyor.

Staj yapmak isteyen için  arabanın önünde oturan özel kalem müdürüne not aldırıp , yazın staj için Nakkaştepe’deki Koç Holding‘e giden  öğrencinin hem “referansını” otomatikman sağlıyor hem de  grubun şirketlerinden birine yönlendirilmesi sağlanıyor.

 

İnsan Kaynakları lafının telafuz dahi edilmediği bir dönemde “Kurumsallaşmanın tohumlarını”  85 yaşındaki birisi atıyor.

Onun bıraktığı yerden bayrağı Rahmi Koç alarak aynı çizgide devam ediyor ve ondan da bayrağı alan büyük oğlu Mustafa Koç devreye giriyor.

 

“Sırf para başka yere gitmesin diye akraba evliliği ile engelli çocuk sahibi olma” ile başlayan “Yönetim fonksiyonun her noktasında aileden biri olmalı yoksa muhalefet güçlenir ve yönetimden al aşağı oluruz “ zihniyeti ile  zirveye çıkan toplumsal yönetim kültürümüze Mustafa Koç yönetiminde Koç grubu ihanet ederek(!) ailede olmayanları gerek Holding gerekse de Şirketlerin yönetim kurullarına getirerek bir şekilde “sürekli kurum içinde olmanın getirdiği işletme körlüğü” dediğimiz sorunu da çözmeye başlıyor.  

 

Mustafa Koç’u böyle değil de “Burjuvazi” ,”Gezici” vb. söylemler ile değerlendirirseniz duygusal yaklaşım ile yöneticilik yapan ve bu nedenle kendi kurumunda da çöküşü görmeyen yada yönettiği kurumunun altına dinamit  koyan yöneticiden farkınız olmaz..

 

Kurumsallık işte bu şekilde mantık esaslı düşünme ve düşündüğünü de eyleme dökmekten geçiyor.

Mustafa Koç “golf”,”binicilik”,”dalış” hobileri ile de “iyi kurum yöneticisi sabahlara kadar çalışan değil  masasında az kağıdı olan çok hobisi olan yöneticidir” hipotezi ile yöneticilik dersi verip grubu  12 küsur yılda 100.000 istihdam ile sosyal barışa çivi çakan , Dünyanın 1 numarası Barcelona’ya sponsor olarak da dünya markası olan bir noktaya getirdi.

 

FB kongre üyesi olmasına rağmen geçmişten gelen “Koç grubunun BJK’ye sponsor olması” kültürünü de devam ettirmesi “kurum kültürüne sahip çıkılarak da kurumsallaşılabileceğine” en mükemmel örneğinden başka ne olabilir ?

 

Ruhu şad olsun.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —