Öncelikle izah etmek isterim ki 45 kişinin ölümü ve yaklaşık 150 kişinin yaralanması ile son bulmuş olan bu facianın ki nerede ise doğal afet gibi veya terör saldırısı olarak değerlendirilebilecek MERON DAĞI olayının perde arkasını aralamakta ve neler olup olmadığını anlamak açısından anlatmam gerekiyor.
Geöen gün yazdığım gibi Meron Dağı'nda gömülü olan RABBİ ŞİMON BAR YOHAY türbesi dini bütün kişi ve tarikatlarca sürekli ziyaret edilen bir mekan konumundadır.
Olay sayesinde rakamlar ve işin mali detayları bir bir ortaya çıkmaya başladı.
Meron Dağı türbesini bir yıl boyunca ziyaret eden insan sayısı 2 milyon kişiden fazlaymış.
Bu İsrail’de en fazla ziyaret edilen ikinci dini mekandır. En fazla ziyaret edilen mekan ise Ağlama duvarıdır.
Bu iki mekan arasındaki en önemli fark ise. Ağlama Duvarının devlet kurumu olarak işletiyor olması ve giriş çıkışların hatta güvenlik tedbirlerinin de Devlet eliyle alınarak uygulanmasıyken. Meron Dağı yönetimi 4 değişik dini tarikatın elinde olup hiç birinin resmi yetkisi ve patronluğu altında olmamasıdır.
2015 ile 2018 yılları arasından bölge Emniyet Müdürlükleri tarafından yapılan incelemelerde ve yayınlanan raporlara göre bu mekanın bir çok irili ufaklı kaçak yapılardan müteşekkil olduğu ve adeta facia davet edici olduğu resmen beyan edilmiş. LAG BAOMER günleri ise bu mekanda btoplanan insan sayısının ise yüzbinleri geçtiği bilinen bir gerçek.
Emekli Emniyet Müdürlerinin sunucuları da hayretler içinde bırakan ifadeleri ise BU mekanların kapatılmasının veya denetlenmesinin mümkün olmadığı ve özellikle dini mekanlarda toplanma yasağı getirilemeyeceğinin altını çizmeleri herkesi hayretler içinde bıraktı. Bir sinema veya Futbol maçına kaç kişi girebileceğini ve sayıları Polis belirleyebilirken Dini mekanlarda sayıyı kısıtlama imkanı ne yazık ki mümkün değil. Yasalar çerçevesinde toplantı yasağı da getirebilir ve mekanı kapatabiliriz ancak fiilen bu toplantı yine de yasalara karşı gerçekleşir.Karşınızda YÜZ BİN kişi varsa bunları 1000-2000 polisle engelleyemezsiniz.
BU mekanın 2 milyon ziyaretçisinin temin ettiği mali imkanlar bu dernekler veya tarikatlara istediklerini yapma imkanı tanımakta ve bu yerleri ellerinde tutmak için gereken her türlü baskıyı da Hükümetler e yapmaları bu yerin gerektiği gibi denetlenmesini imkansız kılmaktadır.
Yapılması gerekn mekanın bu miktarda insanı ağırlayabilecek kapasiyete yükseltirmesi ve gerekli mühendislik çalışmalarının yapılmasını sağlamaktır. Polisin görevi bu ve benzeri mekanların güvenliklerini bu şekilde oturtmak ve mühendislik raporlarını onaylamaktır.Mühendis raporu olmayan mekanloarda toplantı ve dua etme imkanı vermemektir.
Ancak fiilen durum nasıl işliyor?
Bu kutlamalar öncesi Tarikat Liderleri ADMOR (tercüme edersek ŞEYH’i siyasi ilişkileri kullanarak bir takım bakanları araya sokup Eminyet Müdürne direkt baskı yaparak toplantı ortamına araba ile giriş izni istemektedir. Emniyet Müdürlerinden biri bu talebi geri çevirmeden önce hangi tarikat lideri ve hangi ADMOR ‘un giriş izni veremesi gerektiğini inceledikten sonra bir de baktık ki bir sürü ADMOR varmış. Hangi birine izin vereceğiz ki.
İsrail basını şu sıralarda Emniyet Müdürlerinin cep telefonlarını el’e geçirmeye ve kimin hangi bakan veya Siyasi ile konuştuğunu ve kimlerden baskı gördüklerini tespit etmeye çalışıyor
İsimleri öne çıkan siyasi liderlerin başında ise. Başbakan Natanyahu, İç işlerinden sorumlu güvenlik Bakanı Amir Ohana Şas parti lideri Arie Deeri ve tevrat’ın Yahudiliği partisi lideri Yaacov Litzman geçmektedir.
Polis soruşturması olarak başlayan soruşturmanın Devlet soruşturması haline dönüşmesi bekleniyor.
BU arada her şer’de bir hayır vardır lafı bu olayda da ortaya öıkmakta ve gerek yeni Arap lideri Mansur Abbas gerekse Ahmet Tibi ve Uda Ayman bu olayda bütün İsrailliler’e samimiyetle baş sağlı dilerken arap vatandaşları kan bağısına davet ettiler ve dağda mahsur kalanlara evlerini açarak kendilerine sıcak yatak ve sıcak yemek vermeyi teklif ettiler. Hatta Yahudi dini adetlerine uygun Kosher yemek verebileceklerini de tekliflerine eklediler.
Pazar günü Natanyahu hükümeti Meron Dağı felaketinde ölenler’e saygı için 3 günlük MİLLİ YAS ilan edileceğini belirtti.
Soruşturma sonucunda kimin suçlu çıkacağı o denli önemli olmazsa da bu soruşturma sonucunda bu felaketlerin bir daha olmaması için yapılması gerekenlerin yaptırılması daha önemlidir.