Son dönemde kamuoyunu gereğinden fazla meşgul eden UBER ve benzeri sistemler ile ilgili son yayınlanan yönetmelik kararı olumlu ancak yeterli değil.
Yine bu yönde Cumhurbaşkanı ve Ak Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul valisine gerekli talimatı da vermesi taksici esnafı adına denetimler bakımından çok önemli ve yerinde bir karar olduğuna inanıyorum. Ancak bu da yeterli değil, çünkü sorun sadece İstanbul’daki taksici esnafının sorunu değildir.
-“BAŞKA BİR ÜLKEYE VERGİ KAÇIRILIYOR”
UBER’in yaptığı taşımacılık belki kalite bakımından iyi olabilir ancak korsan olduğunu hem taksicinin ekmeğine göz diktiğini hem hem de vergi vermediğini düşünürsek milli gelir bakımından da bu tür vergi kaçırmalara ben kimsenin şüphesi olmasın hırsızlık olarak bakıyorum. Yani yetimin hakkı elin Amerikalısına yediriliyor. Yasal olmayan bir sisteme yol vermek ise bana göre çok ama çok yanlış. Çünkü bir ülkeden vergi kaçırıp başka bir ülkeye parayı transfer etmenin hangi anlama geldiğini herkes gayeti iyi bilmektedir.
-“TAKSİCİ ESNAFINI DERİNDEN SARSTI”
Yukarıda da bahsettiğim gibi UBER belki de İstanbul’un Dünyanın en büyük metropol şehirlerinden olması sebebiyle taksici esnafını derinden sarstı ve medyanın merkezi olması sebebiyle de çokça gündeme taşındı. Taksici esnafının hakkını savunmayıp hep aldıkları kaliteli hizmet ön plana çıkarıldı. Bunu yapanlar bana göre ülkemizde taksicilerin hangi şartlarda çalıştığını ve sorunlarını dile getirmeyi ise unuttular. Bu noktada yapılan son gelişmeleri ele alacak olursak olumlu ancak yeterli değil. Aslında Amerika’yı yeniden keşfetmiyoruz.
Bu UBER belasının korsan olarak çalıştığı tek şehir ülkemizde İstanbul değil. Çünkü aynı sorunu Muğla ilimizdeki taksici esnafı da yaşamaktadır. Yarın Antalya, Ankara başta olmak üzere ülke genelinde sorun olmaya devam edecektir. Ulaştırma ve Denizcilik ve Haberleşme bakanlığının yapmış olduğu yönetmelik değişikliği ve Başbakan Binali Yıldırım’ın yaptığı açıklamaları ümitle izledim. Olumlu bir karar ancak yeterli değil. Sorunu ülke genelinde görüp karar almak gerektiğine inanıyorum. Bunun için de yapılması gereken çok ama çok basit. Eğer korsana göz yummak istemiyorsak yasal düzenlemeye gidilmeli.
-“ŞEHİR İÇİNDE ÖZEL YOLCU TAŞIMACILIĞI TAKSİMETRELİDİR”
Hatırlayacak olursak TŞOF Başkanı Fevzi Apaydın, “Şehir içinde bir noktadan diğer bir noktaya yapılacak özel yolcu taşıma işlemi, ancak: Taksimetre takılı bulunan Taksi ile yapılır. Taksi dışında bir araç ile özel yolcu taşıma işleminin yapılması halinde bu eylem, Karayolları Trafik Yasasının “Ek 2. maddesinde yer alan Araçların tescil edildikleri amacın dışında kullanılması” hükmüne aykırıdır. En önemlisi bu taşıma işlemi ''Korsan Taşıma'' olarak değerlendirilir ve yasa dışıdır.
UBER ve benzeri sistemler kullanılarak yolcu ve aracın birleştirilmesi ile şehir içinde özel yolcu taşıma yapılması yasal mevzuata aykırıdır. Bu kapsamda araçlarını motorlu araç tescil belgesinde gösterilen maksadın dışında kullananlar ile sürülmesine izin veren araç sahipleri idari para cezası ile cezalandırılırlar. Ayrıca, araç 15 gün süre ile trafikten men edilir. İlgili belediyeden izin veya ruhsat almaksızın, belediye sınırları dâhilinde ticari amaçlı yolcu taşıyan kişiye, bağlı bulunduğu durak, işyeri ve işletmelerin sorumlularına idari para cezası üç kat olarak, fiilin işlendiği tarihten itibaren bir yıl içinde tekerrürü halinde ise beş kat olarak uygulanır. En önemlisi araç her defasında 60 gün süre ile trafikten men edilmektedir. Ayırıcı işareti bulunmayan araçlardan taşımacılık hizmeti alanlara da belirtilen cezanın üçte biri oranında idari para cezası uygulanır” diye açıklamıştı.
-“YENİ YASAL DÜZENLEMEDE GEÇ KALINMAMALI”
Anayasa Mahkemesi tarafından, 11.09.2014 tarihli karar ile Karayolları Trafik Kanununun Ek 2. Maddesinin içinde yer alan ''Araç Sahibi'' ibaresini Anayasaya aykırı bularak iptal edilmişti.
Bu karar sonrası, ''Tescil edildiği amaç dışında'' kullanılan araçların, sürücüsü aynı zamanda araç sahibi değilse trafikten men edilmemektedir. Bu yasal boşluktan yararlanan UBER ve benzeri sistemler, yasadışı özel yolcu taşıma eylemlerini abartarak yurt geneline yayılmaları yönündeki çalışmalara zaman kaybedilmeden tedbir alınmalıdır.
Yasal boşluk nedeniyle Karayolları Trafik Yasasında yer alan Araçların tescil edildikleri amacın dışında kullanılması ile ilgili madde de Anayasa Mahkemesince iptal edilen hükümleri yerine, Anayasa Mahkemesinin gerekçeli kararında belirtilen eksiklikleri gideren yeni bir yasal düzenleme yapılmalıdır. Bu düzenleme yapılmadığı sürece sorunu aşmak biraz zor olacak gibi. Yani aracın “İşleteni veya sahibi, sürücüsünün kendisi olup olmadığına bakılmaksızın” amaç dışında kullanılması halinde bu eylem yasaya aykırı olarak nitelendirilmeli ve bu araçların trafikten men edilmesinin önü açılmalıdır. Yasal düzenlemedeki eksiklik giderilip, yerinde sıkı denetim yapıldığında ülke genelinde bu tür bir kargaşanın önüne de geçilmiş olacaktır.