Yıllardır Ortadoğu’daki bitmeyen yangın (!) son dönemlerde akla hayale gelmeyen ülkelerde de görülmeye başlandı ve yapısal bir düşünceye göre de bu yangın daha başka yerlere de sıçrayacak.
Bütünü etkileyen bu konunun temel bir nedeni de olsa gerek. Yani olaya göre yada bölgeye göre bir neden yok.
Zaten bu yangının nerede ise her yere sıçramaya başlamasının nedeni teşhisin konamaması yada konmak istememesidir.
Yıllardır filmlerdeki “iyi adamlar“ diye ifade edilen güvenlik görevlileri ile “kötü adamlar” diye ifade edilen güvenliği tehdit edenler arasındaki mücadele hep iyi adamların zaferi ile sonuçlanmıştı.
Çünkü devlet birimi olmaları nedeni ile organize oluyor , kadroları eğitiliyor ve teknolojiyi üst düzeyde kullanıyorlardı. Kötü adamların ise böyle bir imkanı yoktu.
Ancak son yollardaki kitlesel kayıplara bakıldığı zaman işlerin tersine döndüğü görünüyor.
Kitlesel bir kayba neden olan saldırıların uzun süreli planlandığı , emir komuta zinciri ile planlanmadan eyleme dönüştüğü ve bu eylemlerde teknolojinin de kullanıldığı ortaya çıkıyor.
Yani iyi adamlar “ağustos böceği” gibi uyurken kötü adamlar ise “karınca” gibi çalışmış.
Bu kadar kitlesel kayıpların başka hiçbir açıklaması olamaz. Birkaç ay içinde Ankara’daki , önceki hafta Rusya uçağındaki ve birkaç gün önce Fransa’daki saldırılardaki kayıplar 100’ün üzerinde olması bunu doğruluyor. Daha geriye giderse benzer örnekleri de bulabiliriz.
Bu açıklama ve örnekleme olayın sonuç boyutudur.
Nedenine gelirsek ; kötü adamların kendi hayatlarını trajedi ötesinde feda etmesi , yüzlerce insanın ölümünü planlaması vb. unsurlar ise yapısal bir sorunu işaret ediyor.
O da ; bu kötü adamları bu nefret ve kine duygusuna büründürerek dünyanın diğer ucuna iten “Kapitalizm”den başka bir şey değildir.
Literatürde kolektivizmin rakibi olan bir “ekonomik model “ olarak tanımlansa da uygulamada haddini aşarak “dünyanın siyasal sistemini “ , “sosyolojik yapısını” alt üst eden bir sistem oldu.
TV kanallarında büyük paralar alarak “saatlerdir siyaset konuşanlar” ise yaşanan bu olayları yıllardır din savaşı , etnik mücadele vb. şekilde sığ tanımlamalar ile geçiştirerek bu yapılsa sorunun üstünü örttü.
Ancak bu sistemden beslenen o kadar çok kişi , toplum ve kurum var ki , ne olursa olsun bu sistem devam edecektir.
Sonuçta her şey FİLLER VE ÇİMEN filmine gelip dayanacak ve ezilen maalesef çimen olacaktır.