Sene 1995 tarihçi yazar Kadir Mısıroğlu konuk olduğu bir televizyon programında konuşuyor...
Konu; Fetullah hoca ile alakalı görüşlerini aktarıyor. Konuşmanın bir bölümünde tarih şuuru ve hadiselerin anlaşılmasında edindiği tecrübelerden yola çıkarak ileriyi, geleceği bugünden gördüğünden bahsediyor.
Yani sanki bugün olacakları bundan 19 yıl önce bugnün netliğinde ve berraklığında özetliyor, bugün yaşananların neticesi ile alakalı öngörülerde bulunuyor.
İyi bilinen bir adamın sürpriz tesiri yapacak bir yanlışlığa sürüklendiği zaman insan birden aklına hükmedemez. Tıpkı toplumun bugün içerisinde olduğu şaşkınlık gibi, olurmu acaba, şuurunumu kaybetti, acaba bir maksatla gizlediği bir konunun ortaya çıkmaması için takiyyemi yapıyor diye aklına getirir.
Böyle de oldu, hocayı her konuşmasının arkasından evet kesinlikle bu fikirde değil iç dünyasının inancının ortaya çıkmaması için bu şekilde sünnet, farz dışı konuşuyor, mutlaka bir bildiği bir planı vardır diyerek dinler savunurduk.
Kimselere bu konuda laf söylettirmez hatta bu konuda tarşmalara girerdik. Yüzlerce okul, binlerce talebe, yüzbinlerce sempatizanı olan bir fikrin babası, hocası böyle düşünmez elbet derdik.
Ne oldu da bugün insanlar bunun tam tersini düşünür oldular?
Çok basit, bu takdiği herkes için kullandığı ve artık bir noktadan sonra kabak tadı vermeye başladığını sorguladığımız an bu işin de sonu geldi.
Örneğin hükümet hakkında derin araştırmalar yaparken, ses kasetleri, dinleme, fişleme, hangi çamuru atarsak ne izi kalır hesabı yaparken, kadrolaşırken, ileriye matuf hesaplar peşinde koşarken, aslında tüm hesaplar yapılıp harekete geçmek için gün sayarlarken hatırlarsınız,
Türkçe Olimpiyatları'nda Sayın Başbakanın artık ülkene dön çağrısından sonra yaptığı sohbet esnasında kayda alınan bir video da, sayın Başbakan için cihanmertlik yaparak beni ülkeme davet eden Sayın Başbakan ve kabinesi bundan öncede bir takım elçiler üst düzey lafı sözü dinlenen kişilerle de bu hususu dile getirilmişti diyerek adeta başbakana olan sempatisinden ve yakınlığından dem vuralı şunun şurasında aylar geçti.
Burada da yine takiyye yaparak muhatabını Ecevit ve Kenan Evren’le karıştırdı.
O gün bizimle aynı fikirde olanlar hoca ve hükümetin samimiyet derecelerini pekiştirirlerken, bir ndiğer sınıfta bunlar cemaatçi diye hükümete yükleniyorlardı.
Ama Sayın Başbakan muhalefetin ne dediğini hiç önemsemeden seçimlerde canını ortaya koyan teşkilattan önce okyanus ötesine selam göndermişti. Cemaat AKP elele görüntüsünden çekinmeden bunu milyonların önünde açıkça söylemişti.
Fakat hoca bunu bir sohbet toplantısında dile getirmiş ve bu hadisenin (ABD serüveninin) dününü bugününü ve hatta öldükten sonra nereye gömülmek istediğine dair yaptığı bir konuşmada araya sıkıştırmıştı.
Söylemem o ki, bize takiyye yapıldı, ağlandı, yalan konuşuldu, samimi görünüldü, teşekkür edildi, içinde bir zere iman olan birine beddua etmeyin dendi, sövene dilsiz dövene elsiz gerek dendi…
Biz de bunu bir güzel afiyetle yedik
Kadir Mısıroğlu hoca konuşmasında sözlerine şöyle devam ediyor,
Bir müddet sonra herkes ona hakaret edecek onu telin edecek,
Sen HOCA değil PAPAZ bile olamazsın diyecekler, ben böyle diyorsam bazı olacak şeyleri tarih şuuruna istinaden önceden görerek söylüyorum diyor.
Hoca Allah davasına ihanet ediyor, onu Allah yıkacak diye bugünleri görürcesine hararet ve sinirle konuşuyor.
Fetullah’ın bazı konuşmalarında Peygamber efendimizle konuşmalarına şahit oluyorum diyor, evet bugün de öyle oldu Resulullah twitleri ikiye katlayın diye bir zıpçırık kıçı kırığın rüyasında hoca ile Türkiye gezisi yaparken kulağına fısıldadığını etrafta el etek yalayan iş takicisi abiler telefonlarda konuşacak kadar işin çivisini çıkarmış durumdalar.
Yalanlarının içine peygamberi alet ettiler,
Tabana kimsenin bir söz söylemediği gibi bizimde söyleyecek hiçbir sözümüz yok. Sözümüz tavana, sistem kuruculara. Bizim paramız samimiyetimiz ve inancımızla bize ülkemize savaş açanlara. Ülkemizi bugün içinde bulunduğumuz duruma düşürenleredir. Kesinlikle bu konuda bu hareketi bu karenin bu durumun içerisinde görmeyi hayal bile edemeyen bizler yaşadığımız bu şoktan daha uzunca bir süre çıkacakmışız gibi görmüyoruz.
Her sohbette sünnetten sahabeden örneklerle kendilerine sempati duymamız için tüm samimiyetsizliklerinin üzerini örttüler bizi halkı kullandılar.
Şimdi bir şey olmamış gibi kenarda oturup bizi konuşmalarımızda ve yazılarımızda saygılı edepli olmaya çağırıyorlar, medya organlarından buna dair eleştiriler de bulunuyorlar. İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın konuşmalarına ayar vermeye çalışıyorlar.
El insaf edep yahu, ağzı salyalı örgüt mensubu kalavye teröristleriniz Beyefendi için sarfettikleri onca küfür karalama için böyle bir uyarı yaptınızmı da şimdi etraftan saygı ve insaf bekliyorsunuz.
İnlerine gireceğiz, haşhaşiler, örgüt vs denilince üzerinize alınıp üzülüyor her iki lafınızın ve haberinizin birinde atıp tutuyor hakaret ediyorsunuz.
Kadir Mısıroğlu hoca sözlerinin sonunda Allah bela verir, Allah buna müsaade etmez, onu sıfıra müncel kılar, Allah’ın kahrı şiddetlidir, Azizül intikamdır, dilin kemiği yoktur konuşabilirsin ama o söylediğin sözlerin sebep teşkil ettiği cazaya da hazırlanmalısın bekle gör…
Videonun tamamı aşağıda