Baba derken öyle babalıktan bahsetmiyorum. Herkes az veya çok babalığın ne demek olduğunu iyi biliyor. Filimde rol almakla da baba olunmuyor. Hele halkın zor gününde yanında olan, veresiye defteri sürekli açık olan, mahallenin adeta bankası konumundaki küçük esnaf için babalık öyle olunmuyor. Bu sözlerim Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba’ya. Çünkü soyadı baba ama yaptığı işler üvey babanın yaptığı işlere daha uymuyor. Baba her zaman evladına omuz verir ve sırtında gezdirir. Ama Ahmet Eşref Fakıbaba bizim esnafımızı hiç ama hiç anlaşılan tanıyamamış. Zaten tanısa mahalle arasında 2-3 tane zincir market sahibini daha zengin etmek için et satmaz. Bu halkı düşünmek değildir.
ÖNCE ET VE SÜT KURUMUNDA FİYATLAR İNMELİ
Halka ucuz et yedirmenin yolu mahalle arasında zincir marketler aracılığı ile paketlenmiş ne olduğu belli olmayan kuşbaşı ve kıyma sattırarak halka et yemesini sağlamak değildir. Tarım Bakanımız öncelikle ithal olarak ülkemize soktuğu eti yerli et diye satmaktan vazgeçmeli. Çünkü birçok Et ve Süt Kurumunda satılan ürünler hep yerli olarak vatandaş bilip alıyor. Ama biz biliyoruz ki bakanlık ithal ette getirip satıyor. O zaman satış reyonlarında yerli ve ithal et ayrı ayrı belirtilmeli ve fiyatları ona göre belirlenmelidir. Bugün Avrupa ülkelerinde 3-4 Euro’ya satılan ve bizimde ithal ettiğimiz etin kilosu ET ve SÜT kurumlarında halka 36 liradan aşağı satılmıyor. Bu mu halka ucuz et yedirmek. Fakıbaba belki Şanlıurfa belediye başkanlığında başarılı olmuş olabilir. Ama Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı o kadar kolay başarıya ulaştırmayacağa benziyor.
EKMEĞİ EKMEKÇİYE VERMELİ
TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, ekmeği ekmekçiye ver bir ekmekte fazla ver sözünü hemen her zaman hatırlatır. Bunda da oldukça haklı. Bence asıl mesleği olan Fakıbaba’nın Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlında işi o kadar kolay değil. Çünkü mesleği bu değil. Zaman kaybetmeden sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bu değişimi yapmalı. Çünkü etteki sıkıntı belli. Köylerin boşalmasıdır. Acilen köye geri dönüş projeleri yapılmalıdır. Büyükşehirler yaşanmaz hale geldi. Esnaf ve sanatkârların da korunması adına mahalle aralarında zincir marketler aracılığı et satışına devletin öncülük etmesi çok yanlış bir uygulamadır. Bu uygulama esnafı yok eder.
ANAYASA İHLAL EDİLİYOR
Anayasanın açık ihlalidir. Çünkü Anayasamızın 173 maddesi devlet esnaf ve sanatkârları korur ve koruyucu tedbirleri gerektiğinde alır diye hüküm burada çiğnenmektedir. Devleti yönetenlerin görevi Anayasayı çiğnemek olmamalı. Yöneticilerimizin yapacağı anayasa hükümleri doğrultusunda ülkeyi yönetmektir. İhlal edenleri de sorgulamaktır. Hiç kuşkusuz Anayasa günün ve yaşam şartlarına göre değişmesi gerekebilir. Ama bunun için yapılması gereken zaman kaybetmeden ilgili maddelerin değişimini yapmaktır. Ama bana soracak olursanız esnaf ve sanatkârın korunmasına ilişkin Anayasa maddesine eskisinden daha çok ihtiyaç var. Hatta bu noktada yapılması gereken mevcut anayasa maddesinin daha da etkin hale getirilmesidir. Çünkü sürekli bu madde ihlal ediliyor, hiç dikkate daha alınmıyor desek yeri vardır. Ancak Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu gelişmeleri yakından takip ettiğine inancım sonsuz. Onun için de fazla artık kafama takmıyorum.