Ağız ve diş sağılığı konusunda teknoloji o kadar ilerledi ki, 3-4 dk da yapılan implant uygulamaları bilgisayar teknolojisiyle yapılan porselen dolgular, hastaların ağzından özel kameralarla alınan ölçüler. 3 boyutlu tomogrofik görüntüleme sistemleri, sert ve yumuşak doku lazerleri, bilgisayar destekli kapanış analizleri, aynı gün içinde çekilen dişlerin yerine implant uygulaması, üzerine yapılan dişler ve daha neler neler...
ATATÜRK UZUN YILLAR DİŞ ACISI ÇEKTİ
Yani karikatürlerde görmeye alıştığınız elinde kerpeten olan diş hekimleri çok eskide kaldı. Dünya da bu ve bunun gibi yeni teknolojileri araştırıp ülke insanlarımızın ayağına getiren hekimler desteklenmeli ve diş problemi yaşayan hastaların bu teknolojilere açık olması gerekmektedir. Hiç şüphe yok ki Atatürk yaşıyor olsaydı diş hekimlerinin bugünkü başarılarından onur duyardı. Atatürk'ün çok uzun yıllar sıkıntısını çektiği diş hastalıkları ile ilgili sizlerle birkaç şey paylaşmak istiyorum.
NUTUK VERECEĞİ GÜN...
Bildiğiniz gibi Büyük Millet Meclisi, Cumhuriyet'i ilan edildikten sonra ilk Reisicumhurluğa Mustafa Kemal Atatürk'ü seçti. Kendisini Meclise davet ettiler. O gün bir nutuk verecekti. Fakat tarihi günde nutukların en kısasını verdi. Bunun sebebi Atatürk'ün dişlerini yeni çektirmiş olmasıdır. Yeni yapılan dişleri tecrübe devresindeymiş. Söz söylemeye başladığı vakit, ya ıslik gibi bir ses çıkıyor, yahut da ağzından düşüyormuş.
Atatürk'ün ağız sağlığını genel vücut sağlığından ayrı düşünmeden, onun savaş alanlarında geçirdiği stresli ve yorucu yıllar çerçevesinde düşünmeli ve değerlendirmeliyiz. Ayrıca Osmanlı'ların son devresi ile yeni Türkiye Cumhuriyeti'nde diş hekimliğinin durumu hesaba katılmalıdır. Gazi'nin dişlerinden rahatsız olduğu ve son senelerde ağzında bir total protez (damak protez) taşıdığını ve dişçisinin de II. Abdülhamit'in dişçisi olan Musevi asilli bir pratisyen (Sami Gunzberg) olduğu kaynaklarca belirtmektedir.
Atatürk'ün 1925 yılında protez taşıdığını, Dr. Sami Gunzberg'in zaman zaman saraya gittiğini, hatta buraya bir diş koltuğu koyulduğunu, Atatürk'ün ölçüsünün o zamanın şartlarında alçı ile alındığını ve bunun da Atatürk'te kusma refleksi doğurduğunu kaynaklar söylemektedir. Ayrıca bu ölçülerin Fransa'ya gönderildiğini ve Atatürk'ün ölümünden önce 1-2 ay içinde ağzında da kanamalar meydana geldiğini bazı kaynaklardan okumuştum.
Ayrıca Atatürk'ün genel vücut temizliği gibi ağız bakımına da çok dikkat ettiğini ve diş fırçasının da olduğuna kızı Sabiha Gökçen'in bir röportajında okumuştum.
Atatürk'ün sağlık durumunun kötüleştiği 31 Ekim 1937 ve 3 Kasım 1937 tarihlerinde yani ziyaretçilerin kısıtlandığı zamanda bile Sami Gunzberg'in Atatürk'ü ziyaret ettiği bilinmektedir.
Bu ziyaretlerin bir kısmı da muhtemelen protez veya ağız sağlığı sorunları ile ilgili olmalıdır.
Atatürk'ün diş etlerinde 'Flagelle' denilen bazı uzantılar varmış. Bunların kendisine rahatsızlık verdiğinden ara sıra bahsedip baktırmak hususuna yanaşmazmış. Başka suretle koparılmasına da kan kaybı korkusuyla doktorları yanaşmazmış. Bir gün Atatürk'ün ziyaretçilerinden bir dişçi gelmiş ve huzura kabul edilmiş. Atatürk, laf arasında diş etlerindeki uzantılardan bahsetmiş. Diş hekimi olan ziyaretçi bu uzun etlerin ortadan kaldırılabileceğini söyleyerek bir makas istemiş ve makası evvela yakıp dezenfekte ettikten sonra uzantıları birer birer kesmiş.
CEPHEDEN CEPHEYE KOŞTU
Karaciğer yetersizliği sebebiyle kan pıhtılaşmadığı için kesilen yerlerden şiddetli kan akmaya başlayınca zavallı adamcağız telaş etmiş ve kanı durdurmaya çalışsa da başaramamış. Korku ve endişesinden düşüp bayılmış. Sonra hemen doktorları tarafından tedavi yapılarak kan zorlukla durdurulmuş. Diş protezi, diş etinde bir et kabarıklığı yapmış, dişçi arkadaşımız hastalığının esasini ve bu hastalıkta kan durmasının yöntemini bilmediği için bu kabarık eti kesmiş ve koparmış olduğunu ve çok fazla kanama olduğunu o zamanki kaynaklardan öğrenebiliyoruz.
KOLTUĞA OTURACAK VAKTİ YOKTU
Atatürk'ün savaş yıllarında cepheden cepheye koşmaktan bir dis hekiminin koltuğuna oturmak imkânını bulamamış. Örneğin Trablus'ta bulunduğu sıralarda dişlerinden rahatsızmış 1935 yılı yazında Atatürk'ün ağrıyan dişi için diş hekimi Ziya Cemal Büyükaksoy Dolmabahçe sarayına çağrılmış. Yaptığı ağız içi muayenesinde alt çeneye oturtulan ağırca bir protez, kanin dişlerine tutturulmuş ve dişlerden biri de çürümüş iltihap ve ağrı yapmış. Protezi yapan Sami Gunzberg dişi muhafaza etmek istedikçe ağrı kesilmemiş. Ve sonunda o diş çekilmiş ve yeri dikilmiş.
Atatürk'ün ağız sağlığı raporunun Numune Hastanesi'nde olduğunu okuduğumda çok heyecanlanmıştım. Fakat araştırmacıların birçok kere başvurmalarına rağmen bu rapor Numune Hastanesinde bulunamadığını öğrenince de heyecanımın yerini umutsuzluk kapladı.
1920'li yıllarda önemsenmeyen diş bakımı ne ilginçtir ki 2020'li yıllara gelmemize rağmen hala yeterli önemi kazanamamıştır. Atatürk'ü Meclis açılışında yakalayan ve tarihi Nutuk'unu kısa kesmesine sebep olan diş rahatsızlığı sizleri de esiri etmesin. İçinde yaşadığımız çağın teknolojilerinden faydalanın ve sizi ummadığınız anda birden yakalayabilecek diş rahatsızlıklarınızı ertelemeden tedavi olun.