Bu gün ekmek almaya gönderdiğimiz çocuklarımızı şehit ediyoruz. Her gün ortaya çıkan telefon dinlemelerini sıkıntı ile takip ediyoruz. . Biz toplum olarak bu durumundaki edecek ne yaptık. . . ?
Aklımı kurcalıyorum! Düşünüyorum. . . Ben neden 2002 seçimlerinin öncesinde başlayan ve o günden beri yüreğimin üzerinde taşıdığım o kapkara histen kurtulamıyorum. Hatırlıyorum. Bir çok kişiyi uyarmıştım. Lütfen Cem Uzan'a oy vermeyin demiştim. Tüm tanıdıklarıma, ve bana onu başlandığa ballandıra anlatanlara söylemiştim.
Şimdi nereden çık Cem. Uzan olayı diyeceksiniz. . . Ama lütfen hatırlayın bizim seçim sistemimizde, yani % 10 barajı olduğu sistemde ortaya çıkıp yüsde 7 oy alan bir güç daima ilk sıradaki partiye hizmet eder. Küçük bir matematik . .
Bu durumu ben fark eğmiştim de neden bir çok kişi düşünememişti. . . . . .
Adalet ve Kalkınma Partisi adı ile kurulan ve hemen sonrasında normal olarak Türkçe'de AKP olarak kısaltılması gereken bir parti neden AK parti ismini aldığı halde bir kez bana Ak parti dedirtememişti. . . Yoksa bu günlere hazırlık bir kılıf mıydı bu. Isim. Yüreğimdeki baskı bunu hissetmenden olabilir miydi. . .
Dost ortamlarında adların söz etmeyecğim AKP lilerin hiç de halkın karşısında olduğu gibi görünmeyip hırs ve hiddet dolu olduklarını sadece ben mi anlıyordum. . . .
İşte bu durumları bize yaşatan olaylara küçük bir kaç örnek. Daha sıralamaya kalksam sayfalar yetmeyecek. Artık aynaya bakmalıyız?? Sen-ben, onlar-biz ayrışmalarını bırakıp gerçekleri görmeliyiz. . .
Unutmayın 30 MART 2014 kaderimizi oylama günüdür. . . Parti seçme günü değil!
17 Aralık tarihinde ortaya çıkan olaylara hiç şaşırmayan, çok şükür artık ortaya çıktı diyen ben bu gün sokaklardaki insanlarla omuz omuzayım. . . Tabii ki hakkımızı ağrıyacağız. . .
Çünki biz Güvenecek bir hukuk sistemi ve hükümet istiyoruz. . .
Türkiye Cumhuriyetinin adını her yerde gururla taşımak istiyoruz. . .