İlker Erdoğan

Tarih: 04.09.2014 01:36

AĞIZ KOKUSU

Facebook Twitter Linked-in


              

Ağız kokusundan şikayetçi olan insanların bazıları bir şekilde bu durumu görmezden gelebiliyorlar ancak; bu rahatsızlık sadece onları değil karşılarındaki bireyleri de etkiliyor. Karşınızdakinin ağız kokusu yüzünden kafanızı çevirip, kırmak istemediğiniz için zorla gülümseyip aranızdaki mesafeyi küçük hamlelerle fazlalaştırmaya çalıştığınız durumlar eminim olmuştur. Aslında çoğu insan kendi ağızlarının kokusunu duymamaktadır. Kendi ağız kokusunu fark edenler  ise gargaralarla, sakızlarla, diş macunlarıyla bunu saklamaya çalışmaktadır

Ağız kokusu tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır. Bu sadece basit bir sosyal problem değil birçok hastalığın habercisi olabilen bir rahatsızlıktır.

Dünya da her 4 kişiden 3 tanesi ağız kokusundan şikâyetçidir. Sebebi ölü bakterilerin atık maddesi olan ve volatile sülfür adı verilen bir gaz ortaya çıkaran bu problemi, dişlerinizi fırçalamanız yüzde 33, dilinizi fırçalamanız ise sadece yüzde 42 giderir.
Nefeste oluşan kötü koku büyük oranda ağız içi kaynaklıdır. Ağız içi bir enfeksiyon, ilerlemiş bir dişeti hastalığı yada sadece ağız içinde birkaç saatten fazla kalmış gıda artıklarına yerleşen bakteriler kokuya sebep olurlar.



Ağız kokusunun nedenleri genel anlamda dört başlık altında incelenebilir. Birincisi sindirim yollarından kaynaklanan kokudur, ikincisi solunum yollarından gelen koku, üçüncüsü sistemik bazı hastalıkların habercisi olabilen kokular ve dördüncü ve en sık karşımıza çıkanı ağız bakımının yetersiz olmasından kaynaklanan kokular. Ağız içi kaynaklı kokularda yapılması gerekenler şu şekilde sıralanabilir.
- tüm çürükler tedavi edilmeli
- diş eti hastalığı tedavi edilmeli
-kırık diş kökleri çıkarılmalı
-hatalı ve taşkın yapılmış dolgular yenilenmeli
-dokuyla uyumu bozulmuş parlaklığını kaybetmiş dolgu ve kaplamalar yenilenmeli

-mevcut kaplamaların yapışkanları kontrol edilmeli
-hatalı kaplamalar ve protezler yenilenmeli
-eksik olan dişler kesinlikle tamamlanmalıdır aksi halde kullanılamayan bölgede diş taşı oluşur

- dişeti cepleri  ve diş taşları elimine edilmeli
-kanal tedavisi olmuş dişlere özellikle dikkat etmeli çünkü eskiden kullanılan iodoform bazlı kanal dolgu maddeleri ağızdan kaybolmayan bir ilaç kokusu salgılamaktadır

- gömük ve yarı gömük 20 yaş dişleri çekilmelidir.

    Benim ağzım kokmuyor diyip sakın kendinizi rahatlatmayın. Çünkü bu problem dikkat etmediğiniz takdirde sizlerin de problemi olacaktır. Peki ağız kokusu oluşmaması için neler yapmalıyız?
    Uyumadan önce burnunuzu temizleyin. Çünkü tıkalı burun ağzınızdan nefes almanıza neden olur. Ağızdan nefes alıp verdikçe de ağız kuruluğu artar. Sonuç olarak da ağız kokusu oluşturur.
    Yemek yerken lokmaları iyi çiğnemek önemlidir. Böylece yediklerimiz tükürük salgımızla iyice karışarak hem kolay sindirime hem de ağızda oluşabilecek olası ağız kokularına karşı ciddi bir önlem almış oluruz. Bol su tüketin.

Çok dikkatli bir şekilde dişlerimizi fırçalamak çoğu zaman tek başına yeterli olmayabilir. Diş fırçamızın giremediği noktaları diş ipleriyle ve gargaralarla temizleyerek ağzımızda kalan diğer yemek artıklarını da temizleyebiliriz.

Bunlara rağmen ağız kokunuz devam ediyorsa bir dahiliye uzmanına muayene olmanız gerekecektir.

6 ayda bir diş hekiminize giderek düzenli muayenenizi olmanız ve diş taşlarınızı düzenli olarak temizletmeniz ağız kokusu oluşumunu önemli ölçüde engelleyecektir.

 
Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —