Dar gelirli ailelerin kamp yerlerinde çadır kurarak yaptığı tatil hayal oldu. Dört kişilik bir ailenin ortalama çadır ekipmanı harcaması 5 bin lira, ortalama bir “camping”de bir hafta konaklama ücreti ise yol, yemek hariç 3 bin 500 lirayı geçiyor. Çadır tatilinin faturası en az 10 bin TL.
Türkiye’de önü kesilemeyen enflasyonun dar gelirliye faturası büyüyor. Geçen yıl pandemi nedeniyle tatil yapamayan yurttaş, bu yıl ise otel ve ulaşım fiyatlarındaki büyük artış nedeniyle tatilden umudunu kesti. Tatil yapmak isteyene kalan tek seçenek olarak çadır bile bu yıl lüks oldu. Kamp ihtiyaçları ve kamp kiralama alanlarında fiyatlar yüzde 100’e yakın artarken dört kişilik bir ailenin çadır kampı yapabilmesi için en az 10 bin TL’ye ihtiyacı var.
Cumhuriyet Gazetesi'nden Ali Can Polat'ın haberine göre, kamp maliyetlerinin artmasında en önemli sorun elektrik fiyatları. Bir yılda yüzde 314 artan elektrik fiyatları kamp maliyetlerini iki kat artırdı. Kamp alanlarında tatilciler geçen yıl kişi başı en az 90 lira verirken bu yıl 180 lira ödeyecek.
Muğla merkezde bulunan Zirkon Kamping işletmecisi Şule Erol, Türkiye’de düşen gelir düzeyi nedeniyle vatandaşın tatil alışkanlıklarının da değiştiğini vurguluyor. “Aldığımız 10 rezervasyondan 6’sı ilk defa kamp yapacaklardan oluşuyor. Daha önce otele giden müşteriler artık bize gelmeye başladı” diyen Erol, maliyet artışlarına ise yetişemediklerini söylüyor. Temmuz ayı için aldıkları erken rezervasyonlardan pişman olduklarını belirten Erol, “Maliyetlerimiz yüzde 300’e yakın arttı. Mayısta çok ciddi elektrik faturaları ödedik. Temmuz ayı için gelecek fatura bizi korkutuyor. Büyük ihtimalle zarar edeceğiz” diyor.
Sincap camping işletmecisi Ezgi Tunç da turizm talebindeki ekonomik değişimin bu yıl çok net ortaya çıktığını belirtiyor. Tunç, durumu “Eskiden yurtdışına gidenler bu yıl yurtiçindeki lüks otellerde kaldı, o otellerin müşterileri bir kademe alta inip görece ucuz otellere geçti. Ucuz otel müşterisi ise kampa yöneldi” sözleriyle özetliyor ve şöyle devam ediyor:
“Bizim en büyük maliyetimiz elektrik ve alan kirası. Mutfak fiyatlarımız çok yükseldi. Kahvaltı dahil hizmet veriyoruz. Geçen sene 30 lira olan peynir şu an 70 lira. Geçen yıl 100 lira olan tüp şu an 320 lira. Fiyatlarımız da iki katına çıktı ama karşılamıyor.”
İktidarın kültürel baskı kurma çabasının camping alanlarını da etkilediğini söyleyen Türkiye Kamp Karavan Derneği Başkan Yardımcısı Oğuz Tokalak ise “Özellikle gençlerin sahillere gidip yüzmesini, eğlenmesini engellemeye çalışıyorlar. Camping işletmeleri büyük baskılara maruz kalıyor” diyor. Ailelerin kamp tatili yapması için arabanın şart olduğunu söyleyen Tokalak, artan kamp maliyetlerini ise şöyle sıralıyor:
“Arabası olanlar için iki çocuklu bir aile için çadır, masa gibi malzemeler 5 bin lira tutuyor. Ortalama bir kamp alanında günlük 100 lira kişi başı, 100 lira da çadır için harcama var. Bu da günlük 500 lira tutuyor. Otoyol ve akaryakıt gideri hariç yedi gün için en az 10 bin lira harcamak zorundalar.”
Yurttaş düşen alım gücüyle en ucuz seçeneklere yönelirken sektör profesyonelleri hem dolandırıcılara hem de ucuz otellere yönelik uyarılarda bulundu. Daha önce Ticaret Bakanlığı, tatil dolandırıcılarına karşı bir uyarı yayımlayarak yurttaşları ucuz fiyatlarla kendilerine çeken kötü niyetli işletmecilere karşı dikkatli olmaya çağırmıştı. Bugün benzer bir çağrı da Bodrum Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği Başkanı Serdar Karcılıoğlu’ndan geldi. Normal standartlarda resort bölgelerdeki bir otelin geceliğinin 2-2 bin 500 TL arasında olması gerektiğini belirten Karcılıoğlu, şu uyarıyı yaptı:
“Maalesef bazı otellerin acil sıcak para ihtiyacından dolayı 600-700 liraya her şey dahil oda sattığını duyuyor ve görüyoruz.. Bu maliyetlerle bu fiyatları karşılamak mümkün değil. Ya size taahhüt edilen hizmetler verilmeyecek ya da kalitesiz gıda ve sahte alkol tehlikesiyle karşı karşıyasınız demektir. 3 yıldızlı otel de 5 yıldızlı otel de aynı elektrik tarifesini kullanıyor. Burada temel bir maliyet var, odanın bunun altına satılması imkânsız.”
