Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nın devasa harcama bütçesine kamuoyunda tepkiler devam ederken, Türkiye Moldova'da saray yaptırdı. CHP Kocaeli Milletvekili Mühip Kanko, Moldova Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nı Türkiye'nin yaptırdığını belirterek, 'Saray sevdası artık sınırlarımızı aştı. Anlaşılan başka ülkelerde de saray inşa etmeye başladık' dedi.
“Türkiye'de ciddi bir ekonomik kriz yaşanırken, bu tür harcamalar kabul edilemez” diyen Kanko konuyla ilgili Meclis Genel Kurulunda yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi;
“Bugün burada Moldova Cumhurbaşkanlığı Sarayının yapımının Türkiye tarafından finansmanına değinmek istiyorum…
Ülkemizin kaynakları, vatandaşlarımızın refahı ve kalkınması için kullanılması gerekirken, maalesef bu projelerde harcanmaktadır. Türkiye'de ciddi bir ekonomik kriz yaşanırken, bu tür harcamalar kabul edilemez. Anlaşılan, Türkiye'deki saraylara harcanan paralar az geldi, şimdi de başka ülkelerin cumhurbaşkanlarına saraylar yapıyorsunuz?
Vatandaşlarımız yüksek enflasyon ve işsizlikle mücadele ederken, temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanırken, vatandaşlarımızın vergileriyle Moldova'ya yapılan Cumhurbaşkanlığı Sarayının halkımıza hiçbir faydası yoktur. Saray sevdası artık sınırlarımızı aştı, anlaşılan başka ülkelerde de saray inşa etmeye başladık. Hükümet, kaynaklarımızı öncelikle kendi vatandaşlarımızın refahı için kullanmalıdır. Ekonomik krizin derinleştiği bu dönemde, yurt dışına yapılan bu tür yardımlar halkımıza karşı sorumsuzluktur.
Saraylar inşa etmekle övünmek yerine, vatandaşlarımızın sorunlarını çözmeye odaklanmalıyız. Dış politikada dostluklar ve iş birlikleri elbette önemlidir; ancak bu tür projelere ayrılan bütçeler, ülkemizin iç meselelerinde kullanılmalı, gençlerimize iş imkânları yaratılmalı ve ekonomimizin güçlendirilmesi için harcanmalıdır. Kendi evimiz yanarken, başkasının evine saray yapmak akıl kârı değildir.
Bu nedenle, hükümeti halkımızın önceliklerine göre hareket etmeye, ülkemizin kaynaklarını daha etkin ve verimli kullanmaya davet ediyorum. Halkımızın refahı, her şeyden önce gelmelidir. Saraylarla değil, vatandaşlarımızın refahıyla övünmeliyiz.”