Türk halkının dişinden tırnağından artırdığı küçük birikimlerle kurduğu, adeta dünyanın en köklü yardım kuruluşu haline getirdiği Kızılay tel tel dökülüyor. Liyakatsiz yöneticilerin ekranlarda boy göstermede, afrika ve arap ülkelerine gönderilen yardımlarla yıllardır kendi PR çalışmalarında kullandığı Türk Kızılayı, iki büyük deprem felaketinde Türklüğünü unuttu. Kendi vatandaşına afet çadırını parayla satacak kadar düşkünleşen Kızılay'ın Suriye'nin İdlip kentinde arap kökenli teröristlere bile çadır gönderdiği görüntüler sosyal medyada yayınlandı. Bu arada önceki gün İsrail'de vurulan terör örgütü Hizbullah yanlısı bir şahsın da Kızılay üniforması ile çekilen görüntüler yayınladı.
Pazarcık merkezli depremin üzerinden yirmi günü aşkın süre geçmesine karşın çadır ve konteyner bekleyen depremzedelerin taleplerine Kızılay yetişemiyor. Depremden en çok zarar gören Hatay’da iki yıl önce yüzde 95 kapasite ile dolu olduğu açıklanan Kızılay lojistik deposu, depremzedelere ilk üç gün ne çadır ne battaniye ne de gıda yardımı ulaştırabildi. Çünkü depo, o dönem cihatçılara ev sahipliği yapan İdlib’de çatışmadan kaçan Suriyelilere çadır, battaniye ve gıda yardımı gönderme amacıyla kurulmuştu. Suriye’ye 200 bin çadır, 7 bin 500 briket ev, 222 derslikli okul ve sağlık merkezleri yapan Kızılay, Hatay halkının taleplerini yerine getiremedi.
Suriye’de iç çatışmaların başlamasından sonra Türkiye’ye gelen 5 milyona yakın sığınmacı için Türkiye’nin çeşitli illerinde kurulan çadır kentler nedeniyle Kızılay deposunda çadır ve battaniye stoku azaldı. Bu, Van ve İzmir depreminde de çadır sıkıntısına yol açmıştı.
(İzmir’de 2020’de meydana gelen depremin ardından büyükşehir belediyesi çadır kurdu. Kızılay göndermediği o çadırlara kendi afişini astı.)
2020 yılında muhaliflerin yaşadığı bölgeler Esad rejiminin eline geçince önce İdlib’e göçen, bu bölgede çatışma başlayınca Türkiye sınırlarına yığılan yüz binlerce Suriyelinin barınması için Kızılay harekete geçmiş ve Hatay’da lojistik üs kurmuştu. Türk Kızılay Alan Koordinatörü Fatih Kökcan, o günlerde yaptığı açıklamada Suriye’ye günlük minimum 6 TIR yardım gönderildiğini açıklarken Hatay’daki lojistik merkezin kapasitesinin ise bağışlarla birlikte yüzde 95’e ulaştığını belirterek lojistik deponun işleyişi hakkında şu bilgileri vermişti:
“Son zamanlarda İdlib’de yaşanan insani dramdan dolayı, lojistik hizmetimiz bayağı hızlandı. Bağışçılarımız gönüllerinden geçen bağışlarını Kızılay’a gönderiyorlar ve şu anda depo kapasitemiz yüzde 95 dolu. Şu anda içeride çadır, battaniye, yatak ve hijyen... Bunlar en önemli ihtiyaçlar. Çünkü insanlar evlerini bırakmış gelmişler. Biz şöyle bir örnek veririz her zaman, afette insanlara istediği kadar gıda verebilirsiniz ama bir aileyi yağmurun altında yemek erken düşünemezsiniz. O yüzden öncelikle insanlara bir barınma sağlamalıyız. Onları çadırın içine almamız gerekiyor, birinci önceliğimiz budur.”
(Terör örgütlerine ev sahipliği yapan İdlib’de havan topu taşıyan Suriyeliler Kızılay’ın çadırlarını kullanıyordu.)
Türk Kızılay Başkanı Kerem Kınık da geçen yıl İdlib’de 1600 öğrenciye ilk ve ortaokul düzeyinde eğitim verecek 22 derslikli okulun açılış töreninde yaptığı konuşmada İdlib bölgesinde 7500 briket ev planlandığını, bunlardan 3 bin 711’inin tamamlandığını belirtmiş, kalan 3 bin 789 evin projelendirme çalışmalarının sürdüğünü söylemişti. Kınık’ın yaptığı açıklamaya göre planlaması yapılan evler 2023’te bitirilecekti.
