Toprağın çözülmesiyle bitki ve hayvan kalıntılarıyla birlikte milyonlarca ton karbondioksitin atmosfere salınması tehlikesi ortaya çıkıyor. Bilim insanları 2100 yılına kadar donmuş toprakların önemli kısmının çözüleceğini vurgularken Epson, National Geographic CreativeWorks ekibiyle yeni bir bilinçlendirme kampanyasına başladı
Küresel teknoloji firması Epson, Kuzey Kutbu'nun yeşermesi sorununa ve hem işletmelerin hem de tüketicilerin çevresel etkilerini azaltmak için yapabileceklerine odaklanan yeni bir kampanyaya başladı. Kampanya, Epson'un National Geographic CreativeWorks tarafından hazırlanan diğer çalışmasını temel alıyor. Geçen senenin kampanyası sürdürülebilirlik, iklim ve çevresel sorunlar başlıklarında sosyal medya içeriği kategorisinde Halkın Sesi seçilerek Webby Ödülü'nün sahibi olmuştu.
Bu seneki kampanyada Edinburgh Üniversitesi'nden National Geographic Kaşifi ve çevrebilimci Profesör Isla Myers-Smith, yükselen sıcaklıkların ve ısınan mevsimlerin nasıl “Kuzey Kutbu'nun yeşermesi” adı verilen bir olguya yol açtığı üzerine yürüttüğü araştırmanın ayrıntılarını açıklıyor.
Prof. Isla Myers-Smith, yaklaşık 20 yıldır iklim değişikliğinin Kuzey Kutbu tundrasına olan etkisi üzerine çalışmalar yürütüyor. Kendisi ve çalışma arkadaşları son yıllarda Kuzey Kutbu'ndaki donmuş toprağın çözülmesiyle ağaçlar ve çalılıkların daha rahat yetişmeye başladığı özgün bir durum keşfettiler. Sıcaklık arttıkça donmuş toprak çözülüyor ve genelde kısmen çürümüş bitki ve hayvan kalıntılarında biriken karbon dışarı salınıyor. Toprak ısındıkça, bitkiler daha da uzayarak ve sıklaşarak toprağı yalıtmada battaniye işlevi gören karı etkisiz bırakıyor ve böylece ısınmayı daha da hızlandırarak daha fazla karbon salınmasına sebep oluyor.
Bilim insanlarına göre dünyamızın donmuş toprağı 2100 yılına ulaştığımızda önemli miktarda çözülmüş olacak. Ocak 2022'de Nature Reviews Earth & Environment bilim dergisinde yayımlanan bir araştırmada, çözülen donmuş topraktan atmosfere her yıl yaklaşık 624 milyon ton karbondioksitin salınabileceği tahmin ediliyor. Prof. Myers-Smith ve iş arkadaşlarının aynı dergide yayımladıkları farklı bir çalışmaya göre, değişen tundra bitki örtüsü ve artan çalılar, donmuş toprağın çözülme oranında önemli bir rol oynuyor olabilir.
Prof. Isla Myers-Smith, insanların Kuzey Kutbu yeşermesinin olası sonuçlarını ve günlük hayatımızda yapacağımız ufak değişikliklerin çevre üzerinde olumlu sonuçlar doğurabileceğini anlamalarının son derece önemli olduğuna inanıyor ve şöyle konuşuyor: “Evde enerji tasarrufu yapmaktan işe bisikletle gitmeye ve yerel gıdalar tüketmeye kadar her birimiz fark yaratabiliriz. Seçimlerimizin, kendi arka bahçemizden tutun da bütün dünyaya kadar çevreyi nasıl etkilediğinin farkında olmak hepimiz için çok önemli.”
Epson Küresel Başkanı Yasunori Ogawa ise şu yorumu yapıyor: “Kuzey Kutbu'nun yeşermesi sorununda farkındalık yaratmak için bir kez daha National Geographic CreativeWorks'le birlikte çalışmaktan mutluluk duyuyoruz. Yaptığımız her işin merkezinde sürdürülebilirlik var ve hem kendi çevresel ayak izimizi azaltmaya hem de bu amaçta müşterilerimize yardımcı olmaya kararlıyız.”
Epson kendi üstüne düşeni yaparak, düşük enerji ve daha az yedek parça kullanan Isısız Teknolojili yazıcı serisiyle çığır açıyor.
Epson, bu kampanyayla işletmeleri ve tüketicileri karbon ayak izini düşürmeye yardımcı olan teknoloji tercih etmeye teşvik ediyor. Epson, bunun, tüketici ve işletmelerin fark yaratmalarının pek çok yolundan yalnızca biri olduğuna inanıyor.