Depremden sonra günlerce enkaz kaldırma ekibi gönderemeyen AFAD ve diğer kamu kuruluşlarının, vatandaşların kendi evine müdahalesine de müdahale ettiği iddiaları yargıya taşınıyor. Kızılay ve AFAD hakkında ortaya atılan iddialar kamuoyunda sert tepkilere neden olurken, liyakatsiz kadrolara yıllardır çifter çifter maaşlar ödeyen kurumların eleştirilere verdiği yanıtlar 'Yüzsüzlük' 'Aymazlık' olarak görülüyor. Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'nun Kızılay'ı eleştiren sözleri karşısında istifa etmek yerine küstahça yanıt veren kurum yöneticisinin tutumu görenleri hayrete düşürdü.
Cumhuriyet Gazetesi'nde bugün Mehmet İnmez imzasıyla yer alan habere göre binlerce vatandaş enkaz altındayken AFAD’ın kontrolündeki vinçler için ailelerden para istendi. Yurttaşlar her saat için 10 bin TL ödemek zorunda kaldı. Bölgeye giden özel sektöre ait vinçler yollarda bekletilmiş bir kısmına da AFAD tarafından el konulmuştu. Kızını yitiren oyuncu Orhan Aydın, “Biz bu vinçlere para ödedik. 21. yüzyılın vicdansızlığı” dedi. Vinçlere para ödeyen çok sayıda yurttaş konuyu mahkemeye taşıyacak.
Çadırları ve gıda paketlerini para ile satan Kızılay’ın ardından AFAD’ın deprem bölgesinde vicdansızlığa göz yumduğu ortaya çıktı. Kahramanmaraş merkezli depremler sonrasında Türkiye’nin her bölgesinden giden özel sektöre ait vinçler çalıştırılmadı. AFAD, vinç sahiplerinin “Operatör yok. Para verirseniz çalışırlar” diyerek yurttaşlardan para almasına sessiz kaldı. Yakınlarını enkaz altından kurtarmak için onlarca vatandaş, AFAD’ın kontrolündeki vinçlere saatliği 10 bin TL’den para ödedi.
YOLLARDA BEKLETİLDİLER
50 bine yakın yurttaşın hayatını kaybettiği depremler sırasında yaşanan vicdansızlıkların bir yenisi daha ortaya çıktı. Depremin ikinci günü bölgeye giden vinçlerin saatlerce yol üzerinde operatörü olmadığı iddiası ile bekletildiği ve operatöre yurttaşlar tarafından saatliği 10 bin TL verilerek arama kurtarma çalışmalarına katılması sağlandı.
Deprem bölgelerinde yağma, depremzedelere ait araçların çekicilerle çekilip başka illere götürülmesi, evdeki kasaların ve mobilyaların çalınmasının ardından Hatay’a giden vinçlerin arama kurtarma çalışmalarına katılmayarak yollarda beklediği ve yurttaşlara kiralandığı belirlendi. Depremin ikinci günü vinçler, operatörleri olmadığı iddiası ile özellikle yollarda bekletildi. Vinçleri gören depremzede yakınları ise yardım talep etti. Vinç sahipleri, “Operatör yok. Para verirseniz geliriz” dedi. Para veren bir yurttaş konuyu yargıya taşıdı.
Devletin geç müdahalesi sonrası vicdansızlara teslim olan başka bir depremzede ise “Biz canımızı kurtarmak için vinç beklerken AFAD’a bağlı vinç sahipleri bizden para istedi. Bunu AFAD neden takip etmedi. Neden insanlık dışı olaya izin verdi” diyerek tepki gösterdi.
Hatay’daki depremde kızını kaybeden tiyatro sanatçısı Orhan Aydın’dan da vinç sahiplerinin para istediği ortaya çıktı. Sanatçı Aydın, “İlk dört gün su, çorba her şeyi para ile sattılar. Yol kenarlarına park edilen vinç sahiplerine gidip yalvardım. Saatine 10 bin TL istediler. Kızıma ulaşmaya çalıştım” dedi.
Cumhuriyet’e konuşan Aydın, “Günlerce vinç bekledik ama gelmedi. Üç gün, AFAD, Kızılay ve devlet yoktu. Bekleyen vinçlerin operatörü olmadığı için bizlerden para istediler. Ben günlerce bunlara teslim olmamak için isyan ettim. İkinci gün akşamı vinç bulamadım. Onlarca iş makinesi duruyordu. Emir veren yok. İş makinelerini, vinçleri kiraya vermeye çalıştılar. Saatliği 10 bin TL ve günlüğü 50 bin TL’ye pazarlık yaptılar. Biz bu vinçlere para ödedik. 21. yüzyılın vicdansızlığını gördüm. Çorbayı ve suyu dahi para ile satanlar vardı. Bunlara şahit oldum. AFAD neden bunları takip etmedi. Kendi kontrolünde olan vinçlerden para alınmasına nasıl izin verdi” dedi.
