Kış aylarında artış gösteren salgının başlıca sebeplerini ve bulaşın önüne geçmek için yapmamız gerekenleri İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Göz Sağlığı ve Hastalıkları Bölümünden, Doç. Dr. Serdar Özateş sizler için anlattı.
Konjonktivit, virüs ve bakteri gibi enfeksiyon etkenlerinin bulaşıyla ya da alerjik sebeplerle ortaya çıkabilen hastalığa verilen isimdir. Konjonktivitler tek bir gözü tutabileceği gibi iki gözü birden de etkileyebilmektedir. Çevredeki hasta kişilerden ve toplu kullanımı olan ortamlardan bulaşabileceği gibi vücutta başka bir yeri etkileyen hastalığa ikincil olarak da meydana gelebilir. Genelde iyi seyirli olan bu hastalığın bazı tipleri tedavisiz kaldığında göz yüzeyinde kalıcı hasarlar bırakabilmektedir.
Bakteri sebebiyle oluşan konjonktivitlerde genel olarak yoğun çapaklanma, akıntı, kızarıklık ve göz kapaklarında şişlik görülmektedir. Konjonktivite sebep olan bakterinin tipine göre bazı konjonktivitler tedavisiz olarak bile iyileşebilirken, bazı konjonktivit tiplerinde yoğun tedaviye ihtiyaç duyulabilmektedir. Bakteriyel konjonktivitlerin tedavisi antibiyotik içeren damla ya da kremler ile yapılmaktadır.
Virüs sebebiyle oluşan konjonktivitlerde gözlerde yaşarma, ışığa karşı duyarlılık ve kızarıklık daha ön planda olup yine çapaklanma ve göz kapaklarında şişlik meydana gelebilir. Viral konjonktivitler tek başına olabileceği gibi üst solunum yolu enfeksiyonu gibi hastalıklarla beraber de ortaya çıkabilir. Viral konjonktivitlerde, hastanın şikâyetlerini azaltmak üzere destek tedavisi verilmektedir. Adenovirüsün sebep olduğu bazı viral konjonktivit tiplerinde ise daha yoğun tedavi ve yakın takip gerekebilmektedir. Viral konjonktivitlerin bulaş riski yüksek olup hastaların bulunduğu ortamı havalandırması, el hijyenine dikkat etmesi ve sağlıklı kişilere direkt temastan kaçınması önerilir.
Enfeksiyonlar dışında çeşitli sebeplerle de konjonktivit gelişebilir. Bunlardan en sık görüleni alerjik konjonktivitlerdir. Vücudun duyarlı olduğu alerjene maruz kalmasını takiben dakikalar ya da günler içerisinde gelişebilir. Göz çevresinde şişlik, kaşıntı, ışığa karşı duyarlılık, sulanma ve gözde ve göz çevresinde kızarıklık tipik bulgularındandır. Genel olarak tedaviye hızlı cevap vermekle birlikte bazı alerjik konjonktivit tipleri tedaviye dirençli olabilir. Bu durumda hastanın neye karşı alerji geliştirdiği tespit edilerek, tedavi süreci buna göre şekillendirilir.
Konjonktivitin birçok alt tipi bulunmaktadır ve bunların bazıları çok iyi seyirliyken, bazı tipleri gözde kalıcı hasar bırakma potansiyeline sahiptir. Göz muayenesi konjonktivit tipinin belirlenmesinde ve tedavisinde son derece önemlidir. Ayrıca; konjonktivit, gözde kızarıklığa sebep olabilen hastalıklardan sadece bir tanesidir. Birçok göz hastalığı ya da sistemik hastalık göz kızarıklığına sebep olabileceğinden dolayı doğru tanı ve tedavi için göz doktoru muayenesi büyük önem taşımaktadır.
