Futbol dünyasında Japonya fırtınası estiren Takumi MinaMino, yıldızının parladığı Osaka tarzını Avrupalı kulüplere taşıdı. Dünya onu '54 bin kişiyi susturan adam' olarak tanıyor
Takumi Minamino'nun gözleri parladı. Tarih 13 Aralık 2018'di ve maçın ardından Red Bull Salzburglu yıldızın etrafını Glasgow'da birçok Japon muhabir sardı.
Minamino, Avusturya temsilcisinin UEFA Avrupa Ligi'nde Celtic'i 2-1 yenmesini sağlayan isimdi. Minamino'ya Premier Lig'e transfer olup olmayacağıyla ilgili sorular soruldu. 'İngiltere'de oynamayı isterim' dedi Minamino.
'Premier Lig, dünyanın en iyi liglerinden biri ve çocukken izlediğim tüm yıldızlar, Premier Lig'deydi. Celtic'in oyunu, taraftarlar, stadyum ve atmosfer, Premier Lig'e çok benziyordu. Benim için iyi bir deneyim oldu.' Tam bir yıl sonra Minamino, bu hayalini gerçekleştirebileceğinin farkına vardı.
2015'te verdiği bir röportajda Jürgen Klopp'la çalışmanın bir hayal olduğunu belirten Takumi Minamino, 2019'da 54 bin kişiyi susturdu, ardından hayalini gerçekleştirdi ve aynı zamanda Liverpool tarihine geçti!
Tarihler 2 Ekim 2019'u gösterdiğinde ise Liverpool ile Red Bull Salzubrg, Anfield'da karşı karşıya geliyordu. 36 dakikaya 3 gol sığdıran İngiliz temsilcisini destekleyen taraftarlar oldukça keyifliydi. Avusturya ekibi önce 39. dakikad Hee-chan Hwang'la farkı 2'ye indirdi ve ilk 45 dakika 3-1'lik eşitlikle sona erdi.
56. dakika geldiğinde ise Anfield, nadiren rastlanan bir şey gerçekleşti. Minamino kendisine gelen topu yaklaşık 1 saniye sonra ayağından çıkardı ve tribünler sessizliğe gömüldü. Japon futbolcunun tekniği kusursuzdu, vücudunu tam olması gerektiği gibi ayarladı ve top ağlarla buluştu. Takumi Minamino, Anfield korosunun şarkılarına son verdi.Tipobet takipçilerinin gözünden kaçmayan bu şık hareketin ardından Minamona adeta gönülleri fethetti.
Liverpool Menajeri Jürgen Klopp, gördükleri karşısında hayran kalmıştı. Red Bull Salzburg, Liverpool'u sallamış ama yıkamamıştı. Ancak Alman menajer, Japon futbolcuyu transfer etme konusunda kararını verdi.
Aradan geçen birkaç hafta sonra Liverpool, Minamino'nun taleplerini karşılamayı kabul etti. 25 yaşındaki futbolcu, 19 Aralık 2019'da Liverpool tarihinin ilk Japon oyuncusu olarak tarihe geçti.
Minamino her zaman futbola aç bir futbolcu oldu. Daha çocukken bile abisinin itirazlarına rağmen kendisinden yaşça büyüklerle oynadı, bu sayede de daha da güçlendi. Böylesi bir gencin ısrarı, yeteneğiyle birleştiğinde onun kararlılığının işaretiydi.
O dönemlerdeki teknik direktörü Keita Yoshikawa, Coerver'la yaptığı röportajda Minamino'nun inatçı yapısının anlatıyordu. 'Takumi sürekli çıtayı yükselten biriydi' diyor Yoshikawa. 'Futbol seviyesi ne kadar yükselirse yükselsin çalışmaya devam eden birisi'
Cerezo Osaka'nın altyapısında Minamino, patlayıcı kuvveti ve oyun tarzıyla sadece antrenörleri değil aynı zamanda yöneticileri de büyüleyen biriydi.Rakiplerini sürekli olarak rahatsız ediyor ve sanki hayatı ona bağlıymış gibi mücadele ediyordu.
Takım çalışmasına odaklı ve yüksek pres anlayışlı Japon futbolunda bile agresif liği, inatçılığı ve tabii ki yetenekleriyle öne çıkıyordu.
Osaka merkezli kulübün Brezilyalı yetkilisi Levir Culpi, Minamino'yu ilk izlediği anda bile gördüklerinden etkilendi. Brezilyalının önderliğinde Cerezo, Japon futbolunun son dönemdeki en bilinen yetenekleri Shinji Kagawa, Hiroshi Kiyokate ve Takashi Inui'yi yetiştiren kulüp haline geldi.
Culpi onu görüp etkilendiğinde Japon futbolcu henüz lisedeydi. Omiya Ardija maçında 17 yaşındaki futbolcuyu kariyerinde ilk defa kanatlarda oynattı. Orta sahanın merkezinde oynamaya alışan Minamino, şimdi 4-3-3'ün kenar forvetiydi.
Bu ani değişim Minamin'nun savunma yönünün gelişmesine de katkı sundu. 'Gençken kanatlarda hiç oynamamıştım' diyordu Minamino. 'Kenarlara geçtiğim ilk zamanlarda bocaladım. Bazen gole o kadar uzak hissediyordum ki savunmaya daha fazla odaklanmayı öğrendim'
İlk zamanlarda Minamino'nun agresifliğine, alışık olmadığı mevkinin getirdiği telaş da eklenince başı hakemlerle sık sık belaya girdi. Üç sezonda iki kırmızı kart gördü. Japon futbolcu bunu da lehine çevirdi. Ancak onun futbolu hiçbir zaman pres ve çalışkanlıktan ibaret de olmadı.
Japonya ve Güney Kore'nin ortaklaşa düzenlediği 2002 Dünya Kupası'nda tribünlerde de olan Minamino, Brezilya'nın efsanelerinden Ronaldo ve Tipobet giriş takipçileri hayran kaldı. Teknolojinin de yardımıyla El Fenomeno'nun görüntülerini ezberleyen Minamino, aynı onun gibi olmak istiyordu. Topu alıp savunmacıların arasından slalom yapmanın hayalini kuruyordu.
Cerezo'ya kıyasla daha çok gözlerin çevirildiği Red Bull Salzburg'da futbola olan açlığını ve taktiksel bilgisini kanıtlayan Minamino kısa sürede övgüleri toplamayı başladı. Eski teknik direktörü Peter Zeidler onu Goal'e övmekten geri durmuyordu: 'Oldukça disiplinli bir futbolcu. Sahadayken sürekli olarak sizin ondan istediklerinizi yapmak için çaba harcıyor'
Minamino, Salzburg'da olgunlaştı. Pres anlayışını kusursuz haline geldi. Daha da önemmlisi rakiplere müdahelelerini geliştirdi, ne zaman hamle yapacağını ne zaman yapılmayacağını öğrendi. Red Bull Salzburg'un şimdiki teknik direktörü Jesse Marsch, Japon futbolcuyu hala özlüyor!
'Minamino, futbolu anlayan hatta yaşayan biri' diyordu Marsch, ESPN'e: 'Final paslarını vermeyi, taktiksel anlayışı biliyor. Taki, sürekli daha fazla koşu yapmanın yolunu biliyor ve her geçen gün daha iyi oluyor.' Marsch ayrıca Minamino'nun Liverpool'daki başarılarının er ya da geç geleceğini, sadece biraz zaman gerekeceğini de ekliyor.
Minamino, salgın öncesinde Liverpool formasıyla geçirdiği kısa sürede yeteneklerini göstermeyi başardı. FA Cup'taki Everton ve Shewsbury maçlarında zorluklardan korkmadığını kanıtladı.
