9724,50%-0,42
35,19% 0,30
36,73% 0,92
2968,28% 1,32
4806,92% 0,71
Sedat Peker'in 'Deli Çavuş' adlı sosyal medya hesabından yaptığı açıklamalar hakkında, DP ve CHP'nin ardından İYİ Parti'de suç duyurusunda bulundu.
Türkiye'de geniş yankı uyandıran Sedat Peker'in önceki gün sosyal medya mesajları serisiyle duyurduğu yolsuzluk ve rüşvet olayları, İYİ Parti tarafından dosya haline getirilerek suç duyurusunda bulunuldu. İYİ Parti Başkanlık Divanı üyeleri tarafından ayrı ayrı dilekçe halinde bugün Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na iletilen suç duyurusunda şu ifadeler yer aldı;
T.C.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na
Suç Duyurusunda
Bulunan : İYİ PARTİ BAŞKANLIK DİVANI
Şüpheliler : 1- Ali Fuat TAŞKESENLİOĞLU
2- Zehra TAŞKESENLİOĞLU BAN
3- Ünsal BAN
4- Serkan TARANOĞLU
5- Salih ORAKÇI
Suç : - TCK 314 ve 3713 Sayılı Kanun ( Ali Fuat TAŞKESNLİOĞLU yönünden)
-TCK 220, TCK 250, TCK 251, TCK 252, TCK 255 TCK 257 ve soruşturmada elde edilecek veriler ışığında ilgili mevzuatlarda yer alan suçlar
Suç Tarihi : - Ali Fuat TAŞKESENLİOĞLU yönünden FETÖ yöneticiliği ve
örgüt üyeliği yönünden1996 senesinden günümüze
-Diğer şüpheliler yönünden 17.04.2018’den günümüz
Açıklamalar :
Şüpheli Ali Fuat TAŞKESENLİOĞLU, 17.04.2018 tarihinde Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı olarak atanmış olan 17.04.2022 tarihinde görev süresi bitene kadar SPK başkanlığı görevini yürütmüştür.
Kamuya açık kaynaklardan alınan bilgiye göre OHAL kapsamında çıkarılan 670 numaralı KHK dayanak gösterilerek (17 Ağustos 2016);
-FETÖ’nün finans ayağı olarak kabul edilen Bank Asya’daki 1 milyon 600 bin hesap incelemeye alınmış,
-Birden fazla hesabı olan gerçek ve tüzel kişiler tasnif edilmiş,
- Özellikle Ocak 2014 - 4 Şubat 2015 – 30 Mayıs 2015 tarihlerindeki hesap hareketleri soruşturma makamları ve mahkemelerce dikkate alınmış,
- FETÖ üyeliği, Örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme gibi suçlardan yapılan soruşturma ve yargılamalarda Bank Asya’daki hesap hareketleri bazen tek başına bazen de diğer deliller ile birlikte mahkumiyet gerekçesi olmuş,
- Birçok kamu görevlisi Bank Asya hesap hareketleri sebebi ile KHK’lar ile ihraç edilmiş,
-Bank Asya’da hesabı olanlara ilişkin halen güvenlik araştırmalarında bu konu bir kriter olarak değerlendirilmektedir,
Yukarıda saydığımız ve Bank ASYA ile doğrudan veya dolaylı ilişkisi olan herkes işlem görürken, Ekim 1996’dan itibaren Bank Asya’da 16 yıl sırası ile;
- Proje Pazarlama Müdür Yardımcısı
- Merter Şube Müdürlüğü
- Sultanhamam Şube Müdürlüğü
- Genel Müdürlük Kredi Tahsis Birim Müdürlüğü
-Kredi Tahsis Genel Müdür Yardımcılığı görevlerini yürüten Şüpheli Ali Fuat TAŞKESENLİOĞLU, Banka Asya’da “dolu dolu” geçen 16 yıl sonunda; önce Vakıflar Bankası T.A.O Yönetim Kurulu Üyesi sonrasında Halk Bankası Yönetim Kurulu Üyesi aynı gün Halk Bankası Genel Müdürü ve son olarak da Sermaye Piyasası Kurulu Başkanlığı görevlerinde bulunmuştur.
BANK ASYA’nın çatısından geçen kuşun, çalıştıkları kurumları maaşlarını yatırdığı için tercih ettikleri, herkese dağıtıldığı dönemde aldıkları kredi kartlarını kullandıkları, ev araç kredisi çektikleri için soruşturma geçiren binlerce vatandaşımıza rağmen FETÖ’nun finans ayağı olan BANK ASYA’nın 16 yıl her kademesinde çalışan Şüpheli Ali Fuat TAŞKESENLİOĞLU bu soruşturmalardan muaf tutularak kariyeri yükselerek devam etmiştir. Bu soruşturma vesilesiyle şüpheli hakkında FETÖ yöneticiliği ve üyeliğinden de gerekli soruşturmanın artık yapılması gerekmektedir.
Diğer şüpheli Zehra TAŞKESENLİOĞLU BAN ise FETÖ örgüt liderine 2013 yılında methiyeler sıraladığı sosyal medya paylaşımlarına rağmen 3 dönemdir AK Parti Milletvekili aynı zamanda da Bank Asya’nın 16 yıl boyunca her kademesinde görev yapmış olmasına rağmen Kamu Bankalarımız için vazgeçilmez bir yönetici olarak siyasi iktidar tarafından tescillenmiş Şüpheli Ali Fuat TAŞKESENLİOĞLU’nun kız kardeşidir.
Diğer şüpheli Ünsal Ban ise Şüpheli Zehra TAŞKESENLİOĞLU BAN’ın eşi, Şüpheli Ali Fuat TAŞKESENLİOĞLU’nun eniştesi, Türk Hava Kurumu Üniversitesi eski rektörüdür. Hani şu Türk Hava Kurumunun eski başkanı Osman ve Yıldırım ve oğlu Emre Yıldırım’ın rüşvet ve yolsuzluktan tutuklandıkları ve yargılandıkları Türk Hava Kurumu’nun Üniversitesinin o dönemdeki rektörüdür.
Şüphelilerden bir diğeri işbu dilekçemizi hazırlarken sağlık sebepleri ile istifa ettiği haberleri basına yansıyan Cumhurbaşkanı Danışmanı Serkan TARANOĞLU,
Diğer bir şüpheli Salih ORAKÇI ise Eski Kıyı Emniyeti ve Gemi Kurtarma İşletmeleri Genel Müdürlüğü Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürlüğü görevlerinde bulunmuş halen de TOBB Deniz Meclisi Üyeliği’ne devam etmektedir.
Basına detaylı olarak yansıyan günlerdir televizyonlarda, sosyal medyada yer alan ve kamuoyunda da büyük yankı bulan iddiaların Sayın Başsavcılığınız tarafından “görülmemiş, görülse bile zaman bulunup okunmamış ve seyredilmemiş olması ihtimaline binaen” vatandaş sorumluluğu, devlet ve millet hassasiyetimiz ile işbu dilekçeyi hazırlayarak şikayette bulunmak zarureti hasıl olmuştur.
Şikayetimize konu olaylar Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) ve faaliyetlerine ilişkindir.
Tahkikatınıza ışık tutmak adına; SPK’da yapılabilecek ve titizlikle araştırılması gereken usulsüzlüklerden başlıcaları;
1-Usulsüz Halka arz izinleri.
2-Usulsüz Bedelli Sermaye Artırımları.
3-Usulsüz İşlem Yasakları, İdari Para cezaları ve Suç Duyuruları
Sayın Başsavcılığınız tarafından re’sen de dikkate alınacağını umduğumuz ve yukarıda da 3 ana başlık halinde sıraladığımız hususların işbu şikayet dilekçemiz dikkate alınarak derinlemesine soruşturulması ancak bizim şikayet dilekçemiz ile yetinilmeyerek sayısız küçük yatırımcıyı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin her bir vatandaşının hakkını ve ekonomik kriz ile boğuşan ülkemizdeki yatırımcıyı, sanayicimizi hatta bu silsilede esnafımızı muhafaza etmek hem vatandaşlık vazifesidir hem de Türk Hukuku ve Yargısının asli görevidir.
1-Usulsüz Halka Arz İzinleri
Usulsüz halka arz izinleri, aslında SPK tarafından halka arz izni verilmemesi gereken şirketlerin halka arzına izin verilmiş olmasıdır. Bu kapsamda, halka arz edilmesi için gerekli nitelikleri taşımayan ve özellikle oldukça borçlu şirketler ve diğerlerinin olması gereken pay ihraç bedeli şişirilmek suretiyle yatırımcıya yüksek fiyattan halka arz edilmesidir.
Böylelikle, özellikle ortak pay satışı da içeren arzlarda doğrudan patronların cebine haksız kazanç girmesi sağlanmaktadır. İmtiyazlı paylar nedeniyle halka açık şirketlerdeki payların çoğunun halka arz edilmesi halinde dahi imtiyazlı payları elinde tutan “patron”ların yönetim ve dolayısı ile şirket üzerindeki hakimiyetleri sürmektedir.
Şüpheliler Ali Fuat TAŞKESENLİOĞLU, kız kardeş Zehra TAŞKESNLİOĞLU BAN, enişte ÜNSAL BAN ve soruşturmanız ile elde edilecek başka aracılar, mevcut bazı danışmanlık şirketleri aracılığı ile halka arza onay işini hallettiklerine ilişkin kamuya açık kaynaklarda yer alan iddiaların ivedilikle ve öncelikle incelenmesi gerekmektedir.
Bu usulsüz halka arz onay işinin diğer paydaşları ise; usulsüz olarak halka arz edilecek şirketin yönetimindekiler, ihracı organize eden ana aracı kurum ve ihraçtan sonra o hisseye ilgiyi sağlamak üzere hisseyi ihraç fiyatından yukarı götürmekle ve oradan ikinci bir satış dalgası ile küçük yatırımcıları mağdur etmekle “görevli” piyasa manipülatörleridir. Bu gerçek ve tüzel kişilerin de tespiti ve cezalandırılmaları gerekmektedir.
Şüpheli Zehra TAŞKESENLİOĞLU’nun dahil olduğu Maya Proje ve Yönetim Şirketinin (mayaprojeyönetim.com) SPK Başkanı Ali Fuat TAŞKESENLİOĞLU’nun değişmesi ile kapatılması ve halen “Linkedin” isimli iş dünyası sosyal ağında şirketin Zehra TAŞKESENLİOĞLU’na ait olduğu bilgisi yer almaktadır.
Her ne kadar Şüpheli Zehra TAŞKESENLİOĞLU buradaki paylarını 2019 senesinde devretmiş olsa da bu devre kadar doğrudan buradaki faaliyetlerini sürdürdüğü, devir sonrasında ise SPK başkanı olan abisi Şüpheli Zli Futa TAŞKESENLİOĞLU değişene kadar dolaylı olarak buradaki faaliyetine devam ettiği iddialarının titizlikle araştırılması gerekmektedir.
Halihazırda usulsüz şekilde şişirilmiş fiyatlardan halka arz edilen veya piyasada ederinden daha yüksek fiyattan işlem gören payların, üzerine yıkıldığı küçük yatırımcı için sonraki aşamada olası SPK kararlarının katkısı ile yaşatılan bir diğer mağduriyet usulsüz bedelli sermaye artırımlarıdır. SPK, sermaye artımı onay kararlarını, 22.06 2013 tarihli ve 28685 sayılı RG’de yayımlanan “PAY TEBLİĞİ (VII-128.1) kapsamında vermektedir.
Bedelli sermaye artırımı en basit ifadeyle, pay sahiplerinden tekrar ellerindeki pay başına ek para istenilmesi suretiyle şirketin sermayesinin büyütülmesidir. Bu işlemin keyfi ve daha önce payların satıldığı küçük yatırımcıyı mağdur edilecek şekilde yapılmasına SPK’nın onay vermesi durumundaki usulsüzlük ile görevin kötüye kullanılması suçu oluşmaktadır. Bu usulsüzlükler konusunda SPK uygulaması bakımından çok sayıda iddia bulunmaktadır. Bedelli sermaye artırımları, genellikle borsada hisse senedinin fiyatını düşürücü etki de yapmaktadır.
SPK başkan ve denetim uzmanlarına rüşvet verilmek suretiyle piyasadaki manipülatörlerin, 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu m. 104’te kabahat olarak düzenlenen piyasa bozucu eylem - idari para cezası (IPC) ve
Sermaye Piyasası Kanunu m. 107’de suç olarak düzenlenen piyasa dolandırıcılığı- manipülasyon soruşturmalarının kurul bünyesinde üzerinin kapatıldığı veya düşük idari para cezaları ile konunun yargı denetiminden kaçırıldığı iddia edilmektedir.
SERMAYE PİYASASI KANUNU m. 115’in SPK’yı Sermaye Piyasası KabaHat ve Suçları Bakımından Neredeyse Tek Soruşturma ve Karar Mercii Haline Getirmesinin, SPK Başkan ve Diğer Görevlilerince Suistimali İLE YARATTIĞI YARGI- denetim Boşluğu
Sermaye Piyasası Kanunu m. 115 burada SPK’yı tek yetkili kılmakta ve savcılık sermaye piyasası kanununda düzenlenen suç ve eylemlerle ilgili doğrudan soruşturma yapamamaktadır. SerPK m. 115 mevcut haliyle SPK’yı ve SPK Başkanını adeta suç ve kabahatler konusunda soruşturmada ve karar almada tek yetkili kılmıştır.
Sonraki yargı süreçlerinde de Kanunda öngörülmesine rağmen fiilen henüz kurulamamış sermaye piyasasında uzman mahkemeler olmayışı nedeniyle genellikle SPK’nın tespit ve kabulleri üzerinden yargılama yapılmaktadır. Bu durum, SPK başkan ve görevlilerine, görevlerini kötüye kullanmaları halinde yargı-denetim boşluğu yaratabilecek bir güç vermektedir. Uygulamada da bu boşluk fiilen oluşmuştur. Yargı denetiminde olmayan bu işlemlere ilişkin
Sayın Başsavcılığınız tarafından “titizlikle” yapılacak tahkikat sonucunda;
-SPK’da açılması gereken soruşturmaların açılmadan kapatılıp kapatılmadığı,
-Sümen altı edilmiş soruşturma olup olmadığı,
-Açılan soruşturmalarda ise olması gerekenden az cezalar ile bir ayrıcalık yaratılıp yaratılmadığının tespiti mümkün olacaktır.
Bu durum bir diğer yönüyle de SPK’nın spekülatörler arasındaki rekabette bazılarının saf dışı bırakılması amacıyla hukuka aykırı fahiş idari para cezası ve işlem yasakları verebilmesinde usulsüzlük olup olmadığı da bu konudaki kararların titizlikle tek tek incelenmesi ve muhatapların bilgisine başvurulması ile mümkün olacaktır.
Mine TOZLU SİNEREN, 27.08.2022 tarihinde HALK TV’de katıldığı programda; VII-128.1 sayılı Pay Tebliği'nin 13. maddesinde belirtilen halka arz yapılmaksızın 'tahsisli satış' yöntemi ile SPK’ya yaptığı başvurusu ile başlayan süreci anlatmıştır.
Tahsisli sermaye artırımı, Pay Tebliği kapsamında SPK onayı dahilinde yapılabilecek bir işlemdir. Tahsisli sermaye artırımı en basit ifadeyle şirket sermayesinin kime satılacağı belirlenmiş (tahsis edilmiş) yeni payların satışı suretiyle artırılmasıdır. Mine Tozlu Sineren’in KAP (kamuyu Aydınlatma Platformu) verilerine göre şirkette kayda değer payı kalmamış olup sadece yönetimde yer almaktadır.
Mine TOZLU SİNERE, “USULSÜZ” Tahsisli Sermaye Artırımları için değişik zamanlarda;
-Şüpheli Zehra TAŞKESENLİOĞLU,
-Şüpheli Serkan TARANOĞLU,
-Şüpheli Salih ORAKÇI ile görüşmüş bu şekilde SPK Başkanı Ali Fuat TAŞKESENLİOĞLU’na etki edilmeye çalışıldığı açıkça ifade edilmiştir.
Mine TOZLU SİNEREN, yine aynı programda bir üst paragrafta isimleri sayılan şüphelilerin kendisinden talep ettikleri meblağları tedarik ederek veremediğini, talebinin de bu yüzden yerine getirilmediğini ifade etmiştir.
Mine Tozlu SİNEREN’in görsel basında yer alan yukarıda aktarmış olduğumuz samimi açıklamaları dikkatle incelendiğinde; şikayet edilenlerin bir kısmının kamu görevlisi de olması sebebi ile nüfuz kullanarak Mine Tozlu SİNEREN ve belki de nicelerinin mağdur edilerek, kendilerine kazanç sağladıkları ortaya çıkacaktır.
Sosyal medyada Şüpheli ÜNSAL BAN’ın eşi Şüpheli Zehra TAŞKESENLİOĞLU BAN ile boşanma süreçlerine ilişkin paylaşımlarından yola çıkarak Zehra TAŞKESENLİOĞLU BAN’ın görüntülerinin yer aldığı ve yine şüpheli Ünsal BAN tarafından çekildiği anlaşılan sosyal medyada da viral olan itiraf niteliğindeki Zehra TAŞKESNLİOĞLU BAN’ın videosu; Şüpheli Ali Fuat TAŞKESENLİOĞLU, Şüpheli Zehra TAŞKESENLİOĞLU BAN ve Şüpheli Ünsal BAN’ın fikir amaç ve eylem birliği içerisinde hareket ettiklerine ilişkin bir delil niteliğindedir.
Şüpheli Zehra TAŞKESENLİOĞLU BAN ve Şüpheli Ünsal BAN’ın boşanma davalarına ilişkin dosyanın da işbu şikayetimiz için mahkemesinden talep edilmesi gerekmektedir.Fikir eylem ve amaç birliği içerisinde aynı zamanda sahip oldukları eski ve yeni görevleri ve sıfatları kullanarak, birlikte ve/veya ayrı ayrı Sermaye Piyasası Kurulu’nun güvenilirliğini gölgeleyen, kamuya açık kaynaklarda yer alan haber, televizyon programındaki Mine TOZLU
SİNEREN’in samimi beyanları çerçevesinde;
Şikayetimizde yer alan ve Sayın Başsavcılığınız tarafından re’sen tespit edilecek diğer şüpheliler hakkında;
TCK madde 220, 250, 251, 252, 255, 257, SPK Kanunu ve soruşturma esnasında ortaya çıkacak diğer suçlar çerçevesinde gerekli soruşturmanın yapılarak cezalandırılmaları,
Suçtan ve suçlardan elde ettikleri gelirler ve malvarlıklarına tedbir konulmasını,
Şüphelilerin kendilerinin ve yakın çevrelerinin mal varlıklarındaki artışın araştırılarak tedbir kapsamının değerlendirilmesini,
Kamuya açık kaynaklarda iddia edilen işyeri ve meskenlerde gerekli arama ve el koyma kararlarının ivedilikle alınarak uygulanmasını işbu dilekçemiz ile talep etmek zarureti hasıl olmuştur.
Kamuoyunu rahatsız eden, vicdanları yaralayan, kamu kurum ve kuruluşlarına güveni ortadan kaldıran yukarıda arz ve izaha çalıştığımız hususlarda bir soruşturma başlatıldığına ilişkin Başsavcılıklardan bir açıklama gelmediği için işbu dilekçemizi sunuyoruz.
İstem Sonucu : Açıklanan ve re’sen bulunacak sair nedenlerle dilekçemizde yer alan ve soruşturma aşamasında tespit edilecek diğer şüpheliler hakkında gerekli soruşturmanın yapılarak kamu davası açılmasına ve cezalandırılmalarına karar verilmesi saygı ile arz olunur. 29.08.2022
İYİ PARTİ BAŞKANLIK DİVANI
(Başkanlık Divanı Üyeleri ayrı ayrı dilekçe vermişlerdir)