İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı servis aracında film sahnelerini aratmayan hırsızlık: Boş çantayı bıraktı, dolu çantayı alıp kayıplara karıştı. İstanbul'da havalimanı servis aracında Kemal Sunal ve Şevket Altuğ'un başrollerini paylaştığı 'Tokatçı' filmini hatırlatan bir hırsızlık olayı yaşandı. Uçaktan inen gazetecileri takibe alan şüpheli, Taksim servisine bindi. Boş çantayı gazeteci Şafak Güven'in çantasının yanına koydu. İlk durakta ise Güven'in çantasını alarak kayıplara karıştı.
Olay, cumartesi günü saat 12.00 sıralarında Sabiha Gökçen Havalimanı'ndan Taksim'e giden servis otobüsünde yaşandı.
Bir iş için İzmir'e giden Gazeteci Şafak Güven, meslektaşlarıyla birlikte uçakla havalimanına indi. Taksim'e gelen havalimanı servis aracına binen Güven'i takibe alan bir kişi elinde bulunan çantayı bagaj bırakıyormuş gibi Güven'in çantasının yanına bıraktı.
Otobüs Kavacık'a geldiği anda harekete geçen hırsız, yolcuların inişini bekledi. Önce Güven ve arkadaşlarını kontrol ettikten sonra, kendi çantasını alıyormuş gibi hareket ederek içerisinde fotoğraf makinesi ve objektiflerin bulunduğu çantayı alarak otobüsten indi.
Yaşadıklarını anlatan Güven, 'Ben Taksim yönüne doğru gidecektim ve orada bir servis aracına bindik. Servis aracının ilk durağı Kavacık'tı. Otobüsün şoförü anons yaptı 'Kavacık' diye. Herkes ayaklandı ve eşyalarını alarak indi. Benim ineceğim yerde Levent'ti evime yakın. Ayağa kalktım başımın üzerindeki rafa bir baktım çanta yok. Çantanın içerisinde de benim yıllarca kullandığım fotoğraf makinalarım, objektiflerim, lenslerim her şeyim onun içinde. Kaptan yardımcı oldu. Dediler ki merkeze gidelim size görüntüleri verelim. Polise giderseniz size yardımcı olsunlar' dedi.
Çantayı almak için hamle yaptığında, göremeyince çok şaşırdığını dile getiren Güven, 'Başımdan adeta kaynar sular döküldü. Çünkü her şeyimiz ona bağlı. Bilmeyenler vardır ama o ekipmanlar bizim her şeyimiz. Ekmek teknemiz. Araba fiyatında şeyler. Çok zor alıyoruz bunları. Belki insan ömrü hayatında bir kez alabiliyor böyle şeyleri. Ne yapacağımı düşündüm o sırada. Kimseye kızamadım. Sonra görüntüleri izleyince bunun bir takip olduğunu anladım. Direkt çantaya endeksli olarak geliyor. Bizim arkamızda oturmak için bir mücadele veriyor otobüsün içinde. Boş yer kovalıyor ve yol boyunca sürekli bizi izliyor' diye konuştu.
Hırsızın bıraktığı çantayı görüntüleri izledikten sonra fark ettiğini belirten Güven, 'Bir tane boş, alelade siyah bir çanta. İlk aldığımda şunu düşündüm aslında. Türk filmlerinde olur ya, çantalar karıştı, terminalde diye. Ama benim çantamla onun çantasının karışma ihtimali yok. O 10 gram falandı, benim çantam 22 kilo ağırlığında. Aldım içini bir açtım, kapkaranlık hiçbir şey yok' ifadelerini kullandı.
Gerekli başvuruları yaptığını dile getiren Güven, 'Süreç devam ediyor. Birkaç gün sürebileceğini söylediler bana. Merakla bekliyorum. Bu olay çözülsün, benim bir beklentim yok. Benim cihazım gelsin, makinem gelsin, ben işime devam edebileyim. Çünkü bir şekilde tekneyi yürütmem lazım, evime bakmam lazım. Bu işler bugün bitmeyecek yarın da bitmeyecek. Ne kadar azaltılabilirse, ne kadar bu işin önüne geçilebilirse herkes için daha hayırlısı olur. Daha iyisi olur' şeklinde konuştu.
Yaşanan hırsızlık olayı, servis otobüsünün güvenlik kameralarına saniye saniye yansıdı. Kamera kayıtlarına giren görüntülerde, Güven'in otobüse binişi, hırsızın Güven'i takip etmesi ve çantasının yanına çantasını bıraktığı anlar yer aldı. Havalimanından Kavacık'a kadar gelirken, hırsızın Güven ve arkadaşlarını kontrol etmesi de dikkatlerden kaçmadı.
