Hatay'ın demografisi 'rezerv alan' oyunuyla bozuluyor
Rezerv Alan uygulamasında az hasarlı evlere “evlerinizi boşaltın” tebligatı gitmeye başladı. Cumhuriyet’e konuşan avukat Açıkalın, uygulamanın ülke genelinde yaratacağı tehlikeye dikkat çekti.
Kamuoyunda Rezerv Alan uygulaması olarak bilinen 6036 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun'da yapılan değişikliğin deprem bölgesinde yarattığı mağduriyet büyüyor. Uygulamaya ilişkin orta ve az hasarlı binalara işlem yapılmayacağının söylenmesine karşın az hasarlı binalara tebligat bırakılmaya başlandı.
Binalara asılan yıkım ve tahliye tebligatlarında, 20 gün içerisinde evlerini boşaltılması istendi, aksi halde kolluk kuvveti ile müdahale edileceği belirtildi. Yurttaşlar duruma tepki gösterirken Cumhuriyet’e konuşan önceki dönem Hatay Barosu Başkanı Av. Cihat Açıkalın başka bir tehlikeye dikkat çekti.
Uygulamanın, Osmanlı Devleti dönemindeki “Reaya sistemine” benzediğine dikkat çeken Av. Açıkalın, “O uygulama da özel mülkiyeti daraltıp tek malikin devlet olduğu ve sonrasında mülkiyetin iktidara yakın kişilere paylaştırılmasına olanak tanıyordu” dedi.
“GERÇEK HATAY OLMAYACAK”
Kurgulanan sistemin, ülke yüzölçümünün yüzde 89’unun afet riski taşıyan ülkemizde özel mülkiyetin şarta bağlandığı bir “borç kölesi kitle” yaratacağını belirten Av. Açıkalın, sözlerine şöyle devam etti:
“Maliyet konusu yönetmelikte belirlenen şekliyle hesaplanır ise zaten karşılanmaz bir mali tablo vatandaşın önüne gelir. Bugüne kadar kent yaşamını ve yaşayanlarını dinlemeyen, adeta parmak sallayarak ilerleyen anlayışın inşa edeceği Hatay gerçek Hatay olmayacak, demografik yapı bundan son derece olumsuz etkilenecektir. Dünya'da son bin yılın en büyük göç hareketi başlamışken göç yolu üzerindeki bir şehirde demografik dengeyi bozacak bu tarz uygulamalar sadece bölge için değil Türkiye için ciddi güvenlik zaafiyetine yol açacaktır. Bunun en büyük örneklerinden birisi Suriye iç savaşı sonrası 10 yılda demografik yönden tanınmaz hale gelen Reyhanlı’dır.”
Hatay’da rezerv alan tartışmalarının ardından kurulan Barınma Hakkı Platformu, 3 Ağustos’ta yapılacak “Barınma Hakkı Mitingi”ne katılım çağrısı yaptı.
Platformdan yapılan açıklamada, “Yetkililerin sözleri üzerine tadilatını yapıp yerleştiğimiz hasarsız ve az hasarlı evlerimize, ruhsat alıp güçlendirdiğimiz orta hasarlı evlerimize gelen tebligatları, boşaltma ve yıkım kararlarını kabul etmiyor, evlerimizi terk etmiyoruz” denildi.
