İnşa etmenin uzun, yok etmenin çok kısa sürdüğü şey şüphesiz güven iken; bir liderin kazanabileceği en önemli liderlik özelliklerinde biri güven inşa etme yeteneğidir. Yetkinlik güven formülünün bir parçası olsa da, güven daha fazla kıdeme sahip olmak, daha çalışkan veya belirli bir işte en yetenekli olmakla kazanılmaz.
İşyerinde güven oluşturmak ise liderlerin çalışanlar nezdinde güven azaltan tutum ve davranışların neler olduğunun farkında olmasını gerektirir.
Gelin güven azaltan dört liderlik davranışını ve bunun yerine neler yapılması gerektiğini birlikte inceleyelim.
Liderliğin en zor kısmı, ek sorumluluklarla gelen güçlü duyguları yönetmektir.
Bir lider olarak, kaçınmayı tercih edeceğiniz konuşmalar yapmanız gerekebilir. Strese girmek, olayları kişisel yorumlamak ve duygusal tepki vermek kolaydır. Diğer yandan bu durumu yönetmenin en doğru yolu bu davranışlardan kaçınmaktır. Çalışanlarınızın sizi yanlış yorumlamasına neden olan en temel davranışlar arasında ani çıkışlar, gönderilen sert e-mailler ve aşırı tepkiler yer alır.
Ne yapmalısınız? Duygularınızı tanımlamak için kendinize zaman verin ve iletişiminiz konusunda daha dikkatli olun. Öfkeli hissettiğiniz zaman, bir e-posta göndermenin veya bir konuşma başlatmanın zamanı değildir. Sessiz kalmak mevcut sorunu nasıl çözeceğinize ilişkin bir strateji oluşturmanız için size alan sağlar.
Liderler herhangi bir uyarı veya konuşma yapmadan çalışanlarla ilgili beklenmeyen bir karar verdiklerinde; örneğin bir kişinin çalıştığı pozisyon için uygun olmadığına kanaat getirip o kişiyle konuşmadan başka birini göreve getirdiklerinde, çalışanlar arkadan vurulmuş gibi hissedebilirler.
Ne yapmalısınız? Çalışanlarınızla karşılıklı konuşmadan aksiyon almaktan kaçının. Eğer sizi kaygılandıran bir durum varsa karar vermeden önce çalışanınızla konuşun ve görüşme esnasında onları dinleyin. Çalışma arkadaşlarının önünde onu utandırmaktan imtina edin.
Güven kıran bir diğer liderlik modeli ise ‘geçiştirmek’ bir diğer deyişle, çalışanlarınıza duyması gereken şeyleri değil de duymak istediklerini söylemektir. ‘’Sana döneceğim’’ deyip görüşmek için vakit ayırmamak veya aynı fikirde olmamanıza karşın katılıyormuş gibi davranmak bu duruma ilişkin verilebilecek örnekler arasında sıralanabilir.
Ne yapmalısınız? Çatışmaktan kaçınmak adına karşı tarafa, aynı fikirdeymişsiniz gibi bir mesaj verip vermediğinizi kontrol edin. Rahat hissetmediğiniz konuşmalar yapmaktan kaçınmayın. Unutmayın çalışanlarınızın size saygı duyması, onların en iyi arkadaşı gibi görünmeye çalışmaktan daha önemlidir.
Eylemler sözlerden daha yüksek sesle konuşur! Bir liderin taahhütte bulunduğunu söylediği şey her ne olursa olsun, önemli olan davranışlarıdır. Konuşmalarınız tutarsız olduğunda çalışanlar bir şeylerin ters gittiğini anlar. Diğer yandan kurallar sürekli değiştiğinde veya farklı insanlar için farklı bir standart olduğunda, çalışanlar liderlerinin dürüstlüğüne olan inançlarını kaybederler.
Ne yapmalısınız? Kendinizi ve davranışlarınızı gözden geçirin. Eğer tutarsız davrandığınız bir konu olduğunu fark ederseniz iletişiminizde değişiklik yapın ve durumu düzeltin. Ekip arkadaşlarınızı takip etmek adına düzenli görüşmeler kurgulayın. Her şey çok acilmiş gibi davranmaktan vazgeçin. Önceliklerinizi açıkça belirtin ve olası bir değişiklik olursa mutlaka çalışanlarınızı bilgilendirin. Bu yaklaşım farkındalık ve sorumluluk hissiyatı yaratacaktır.
Sonuç: Liderler dış çevreyi, kültürü ve alanları dışındaki kararları her zaman kontrol edemeyebilirler. Bu noktada kendimiz ve çalışanlarımız için yapılabilecek en doğru şey farkındalığı yaratırken güveni inşa etmektir.
