Uluslararası Enerji Ajansı'na (IEA) göre; ısı pompalarının sera gazı emisyonları, gaz yakıtlı bir kazandan yüzde 20 daha düşük oluyor. Üstelik sistemin kullandığı elektrik, temiz bir enerji kaynağı tarafından üretiliyorsa sera gazı emisyonları yüzde 80'e kadar düşürüyor.
Yükselen enerji fiyatları, temiz enerji kaynağı olarak bilinen ısı pompalarına olan talebi artırdı. Üstelik yalnızca fiyatlar değil, tüketicilerin doğal ve yenilenebilir çözümlere olan yönelimi de bu talep artışında önemli rol oynadı.
“Isı pompaları hem enerji güvenliğini artırıyor hem de evlerde, işyerlerinde ve kamu binalarında ki ısıtma ve soğutma giderlerini düşürüyor” diyen Üçay Mühendislik Teknik Hizmetler Koordinatörü Halil Büyükbaş, ısı pompaları ile sağlanacak avantajlara dikkat çekti:
Isıtma, soğutma ve sıcak su kullanımını tek bir cihazda toplayan ısı pompaları; kazan ve elektrikli ısıtıcı gibi geleneksel ısıtma teknolojilerine göre yüksek enerji tasarrufu sağlıyor. Çünkü transfer ettiği enerjinin yüzde 75'ini havadan, topraktan veya sudan yani doğal kaynaklardan sağlıyor. Kalan yüzde 25'ini ise elektrik enerjisinden karşılıyor. Böylece ısıtmada elektrikli ısıtıcılara göre yüzde 80, diğer geleneksel sistemlere göre ise yüzde 30’lara varan oranlarda tasarruf sağlıyor.
“Isı pompaları yalnızca enerji tasarrufu sağlamıyor, aynı zamanda sürdürülebilir bir geleceğin kapılarını da aralıyor” diyen Halil Büyükbaş, sözlerine şöyle devam etti:
“Türkiye’deki toplam emisyonların yüzde 10’u binalardaki ısıtma sistemlerinden kaynaklanıyor. Gazlı sistemlerden 5 kat daha verimli olan ısı pompaları, ısıyı; toprak, su ve hava gibi dünya üzerinde var olan kaynaklardan transfer ettiği için ısıtmanın çevresel etkilerini düşürüyor.
Uluslararası Enerji Ajansı'na (IEA) göre; ısı pompalarının sera gazı emisyonları, gaz yakıtlı bir kazandan yüzde 20 daha düşük oluyor. Üstelik sistemin kullandığı elektrik, temiz bir enerji kaynağı tarafından üretiliyorsa sera gazı emisyonlarını yüzde 80'e kadar düşürüyor. Küresel olarak; gaz, petrol ve kömür yakıtlı sistemlerin yerini alan ısı pompaları sayesinde Avrupa’nın 2030 yılına kadar CO2 emisyonlarını 500 milyon ton azaltacağı öngörülüyor. Bu bilinçle tüketiciler, iklimlendirmede temiz enerji çözümü olan ısı pompası çözümlerine yöneliyor” dedi.
Isı pompası alımı yapılmadan önce uzman mühendisler tarafından yapılacak projelendirme çalışmasının önemine de dikkat çeken Halil Büyükbaş, “Isı pompası seçimi yapılmadan önce binada keşif yapılması gerekiyor. Yani süreç başarılı bir keşif ve projelendirme çalışması ile başlıyor. Çünkü ısı pompası ile hedeflenen verimi sağlamak için cihazın kapasitesini, binanın metrekaresini ve yalıtım durumunu dikkate alarak hesaplamak gerekiyor.
Üçay Mühendislik olarak, alanında uzman ekibimiz ve teknik hizmetler departmanımız ile müşterilerimize; projelendirme, ürün tedariği ve uygulama hizmetini tek elden sunuyoruz. Her bölgede konuyla ilgili saha mühendislerimiz bulunuyor. Daire, villa ve konutlarda sistemi 1 günde kurup, devreye alabiliyoruz. Ayrıca müşterilerimize, esnek ödeme seçenekleri de sunuyoruz.” diyerek sözlerini tamamladı.
Mühendisliği, kurum kültürünün merkezinde konumlandırarak, çevreye duyarlı sistemler oluşturmak amacıyla 2000 yılında İstanbul’da kurulan Üçay Grup, bugün bünyesinde; Üçay Mühendislik, Üçay İnşaat, Isomer, Evjet şirketlerini ve EVREKAA Ar-Ge Merkezi’ni barındıran bir grup şirketidir. Üçay Grup; İklimlendirme, enerji, E-Mobilite (Elaris markası ile), elektrik, mekanik ve teknoloji alanında müşterilerine kaliteli ürün ve hizmetler sunmaktadır.
