9432,55%-0,61
38,40% 0,20
43,69% -0,02
4094,52% -0,84
6581,38% -0,97
Estergon, Türk fetih tarihinin en önemli köşe taşlarından biridir. Estergon bugün Macaristan'ın Başkenti Budapeşte'ye 60 kilometre uzaklıkta, Tuna Nehri'nin hemen kıyısında tarihi bir şehirdir. Macarca adı Esztergomi'dir. Asıl şöhreti ünü, 1200'lü yılların ortasında Tuna Nehri kıyısına inşa edilen kalesiyle ortaya çıktı. Estergon Kalesi aynı zamanda Macar tarihinin ilk mimari eserlerinden biri olarak tanınır. Estergon Kalesi 1241 yılına kadar Macar Krallığının hem idari, hem de dini merkezi olarak bilinir. Estergon ve Estergon kalesi Bölgedeki nehir ticaretinin de en önemli duraklarından biridir. Moğol saldırılarına kadar süren dönemde Estergon'a Avrupa'nın değişik şehirlerinden, İstanbul ve Anadolu ile İran'dan getirilen ticari mallar burada müşteri bulur, Tuna nehri kıyısındaki tüm şehirlere buradan dağıtılırdı. Macar krallıkları Estergon'da ticareti canlı tutmak için nehir yollarının güvenliği, Estergon'a bağlantı yolları üzerindeki küçük köy ve şehirlerin bakımına büyük önem vermişlerdir.
Estergon Kalesi ilk ciddi yıkımı 1241 Moğol istilası sırasında gördü. 13. yüzyılda Moğol Sübedey komutasındaki ordular Doğu Avrupa’dan başlayarak gerçekleştirdiği seferlerin durak noktası Estergon oldu. 1235 yılından Estergon Kalesi'nin düştüğü tarihe kadar Moğal akıncılar Rus topraklarını, Kırım Türk Hanlığı ve Kazan hanlığını istila ederek, Karedeniz'den Sibirya steplerine kadar olan bölge üzerinden Avrupa'ya yönelmişler, Tuna Nehri'ne kıyısı olan tüm şehirleri yağmalayarak Estergon'a ulaşmayı başardılar. Dünyanın gördüğü en büyük yağma olarak batılı kaynaklara geçen savaşlar sırasında Macar Ordusu ağır kayıplar vermiştir. Ruslar, Leh ve Germanlar, akraba oldukları Kıpçak Türkleri, Tatarlar, Kazan Türktleri ve Alanlar'a saldırarak Karpat Dağlarına ulaşan Moğollar'ı durdurabilen güç çıkmadı. Moğollar'la Macarlar arasında ilk ilişki 1229 yılında kurulmuş, kendilerine sığınan Rus, Leh prensleri ve Kuman Türkleri'nin iadesini istedi. Bu isteğe cevap vermeyen Macar krallığının tavrını savaş ilanı olarak yorumlayan Moğollar, Macaristan'ı tamamen işgal etti. Macar kayıtlarına göre o dönemde 60 bin kişilik ordusu olan Estergon yönetimi eski savaş geleneklerinden hızla uzaklaştığını geç farketti. Bu sırada Kuman Türkleri'nin saldırısına uğrayan Macar Kralı hayatını kaybedince, Moğol istilasına karşı büyük bir zaafiyet oluştu. Avrupa devletleri tarafından Moğol akıncılarla başbaşa bırakılan Macaristan Mohi'de yapılan meydan savaşını kaybedince birkaç ay içerisinde Macar ovalarının tamamı, Karhat dağları Tuna nehri çevresindeki tüm şehirler günlerce yağmaya tabi tutuldu. Moğol talan ve istilası tam bir yıl sonra Moğol Han'ı Ögeday ölünce biter. Bu tarihten sonra Macar Krallığı Estergon'u yeniden inşa eder, eski ihtişamlı günlerine dönmesi için büyük çaba harcar. Kale'nin Avusturya Krallığının eline geçmesine kadar Macaristan bölge ticaretini büyük ölçüde canlandırır. Estergon Kalesi ilk kez 1543 yılının Ekim ayında Türk yönetimine geçer. Lala Mehmet Paşa komutasındaki Osmanlı Ordusu 6 Ekim tarihinde Estergon'a girer. Kale 1595 yılına kadar Osmanlı hakimiyetinde yer alır. Estergon Kalesi 4 Ağustos 1595’te Alman, Leh ve Venedik ordularından oluşan büyük bir güç tarafından kuşatılır.
Sokolluzade Lala Mehmed Paşa'nın kumandanlığındaki küçük bir ordu kaleyi savundu. Ancak, yardım gelmemesi üzerine açlık ve susuzluk baş gösterince 2 Eylül 1595’te kale düşer. Olaya tanıklık eden Osmanlı tarihçisi İbrahim Peçevi tarafından kaydedilen savunma, Estergon Kalesi Türküsü’nün esin kaynağıdır.
1605 yılında yeniden Osmanlılar tarafından elegeçirilen Estergon Kalesi, 1683 yılında kesin olarak elimizden çıkar. Halen bölgenin en önemli turizm merkezidir Estergon Kalesi. Türk izleri Macar Kralları tarafından silinmek istenmiştir. Kale içerisindeki Öziceli Halil İbrahim Cami'nin yıkık minaresi ilgi beklemekte, çok sayıda Osmanlı Türk imarethanesi ise turistik merkez olarak kullanılmaktadır