Elektrik Mühendisleri | Ormanlarla birlikte ülkenin ciğerleri yanıyor
Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) 49. Dönem Yönetim Kurulu, orman yangınları ile ilgili yaptığı açıklamada, yangına müdahale ekipman ve araç parkının bir an önce geliştirilmesi, yangın algılama ve erken uyarı sistemlerine hızla yatırım yapılması ve bu alandaki bilimsel ve endüstriyel çalışmaların teşvik edilmesi gerektiğini bildirdi
İster küresel ısınmadan olsun ister kurak geçen yaz ayları nedeniyle olsun her yaz ormanlarımızın bir kısmını yangınlarda kaybediyoruz. Ormanlar dünyanın en önemli oksijen kaynakları olma özelliğini taşırken aynı zamanda endüstriyel amaçlarla da kullanılmaktadır. Küresel ısınmaya karşı da bir direnç oluşturduğu bilinmektedir. Ancak unutulmaması gerekir ki, bir alanın orman olabilmesi yaklaşık 30 yıl sürmektedir. Yangınlarla kaybedilen ormanlık alanlar bir yandan oksijen azalmasına neden olurken, aynı zamanda karbon emisyonu, doğal hayatın sekteye uğraması, endüstriyel değeri olan ağaçların yok olması gibi olumsuzlukları da beraberinde getirmektedir.
AKP İyi Olunca Elinden, Kötü Olunca Elden Bilir
AKP’nin algı yaratma ve bazı olaylar karşısındaki tavrı “iyi olunca elinden, kötü olunca elden bilir” atasözü ile özdeşleşmektedir. Her kötü durum veya felaket karşısında hiçbir sorumluluk almadan konuyu kadere, fıtrata, dış güçlere, hava şartlarına, iç mihraklara, toplumsal veya siyasal muhalefete bağlarken, iyi olduğunu düşündüğü konularda kendisini “dev aynasında” görürcesine övünerek bunu topluma anlatmaya çalışmaktadır. Bilimden ve teknolojiden değil de dogmalardan, önyargılardan ve farazi iddialardan beslenen anlayış, yıllardır her yaz rutinleşen orman yangınlarına karşın bugüne kadar ne yangın algılama ve erken uyarı konusunda gözle görülür uygulamalar yapmış, ne söndürme ekipmanları ve makine parkını genişletmiş, ne de yangın söndürme konusunda eğitimli bir iş gücü oluşturmak için çaba içine girmiştir. Olan ise onlarca orman alanı, doğal yaşam alanları ve bu alanlardaki bitki ve hayvanların ortadan kalkmasıdır.
Son olarak, büyük kısmı İzmir’in yerleşim yerlerinin hemen yakınında olmak üzere ülkenin farklı bölgelerinde toplam 72 noktada birden yangın çıkması kolluk güçlerinin çözmesi gereken bir sorun olsa da gerek bu yangınların erken tespit edilememesi, gerek söndürme için zamanında aksiyon alınamaması ve yürütme erkinin hiçbir sorumluluk üstlenmemesi ilginçtir. Bugüne kadar hiçbir felaket ya da kaza durumunda sorumluluk almayan AKP, her zaman yaptığı gibi yangınlar karşısındaki beceriksizliğinden kaynaklı çaresizliğini rüzgâra ve mevsim şartlarına bağlayarak kendi sorumluluğunu saklamaya çalışacaktır.
Bilim ve Teknolojiye Düşman Anlayış
Oysaki günümüzün ulaştığı teknolojik bilgi düzeyi ve mevcut sistemler yardımıyla yangınlar için çok daha erken uyarı verilmesini sağlayan sensörler ve kameralar mevcuttur. Ancak AKP’nin anlayışı bu gibi yatırımlara değil büyük ve yandaş sermaye gruplarına vergi afları, teşvikler ve garantili anlaşmalar yoluyla hazineyi ihtiyaç ve zorunlu yatırımlara karşı çaresiz bırakmaya yöneliktir. Zaten ekonomik olarak güçlü sermaye gruplarına vergi ve teşvik vermek yerine, hem bu tür sistemlerin geliştirilmesi için destek sağlanması hem de bu doğrultuda işlev görecek sistemlerin kurulması için yatırım yapılması ormanlarımızı ve doğal yaşamı daha iyi koruyacaktır.
Elbette, yangının algılanmasından sonra hızla müdahale edilmesi için gerekli ekipmanlar, yerden ve havadan gelişmiş söndürme araçları kapasitesi, böylesi durumlarda hızla devreye sokulacak alternatif planlar, kriz masası hazırlıkları, bölgeler arası koordinasyonun sağlanması, yerel yönetimlerin bu gibi durumlar için özellikle yaz aylarında hazırlıklı olması da olmazsa olmazlardandır.
EMO olarak çağrımız, bir an önce yangına müdahale ekipman ve araç parkının geliştirilmesi, yangın algılama ve erken uyarı sistemlerine hızla yatırım yapılması ve bu alandaki bilimsel ve endüstriyel çalışmaların teşvik edilmesidir. Orman yangınları, yanacak orman kalmadığı için değil zamanında ve uygun şekilde müdahale edilerek söndürülsün.
