Diyanet 5 aydı 2 milyon 312 bin asgari ücretlinin maaşını yedi
Kanunla kendisine ayrılan bütçeyi aylar içerisinde tüketen, yönetici ve il müftülerinin gösterişli lüks hayat görüntüleriyle sık sık gündeme gelen Diyanet'e para dayanmıyor. Halkın büyük çoğunluğu yoksulluk ve sefalet içinde yaşarken garibana fakir fukaraya 'Şükretme' tavsiyesi vermekle tepkileri üstüne çeken Ali Erbaş'ın yönetimindeki kurum, sadece 5 ay içerisinde tam 2 milyon 312 bin asgari ücretlinin maaşını tüketti.
CHP Parti Sözcüsü Deniz Yücel, “Diyanet İşleri Başkanlığı, 2024 yılının ilk beş ayında 39 milyar lira para harcadı. Basında çıkan haberlere göre, bu paranın büyük bir kısmı lüks makam araçlarına ve beş yıldızlı otellerde yapılan toplantılara harcanmış. Yani Diyanet, beş ayda 2 milyon 312 bin asgari ücretlinin maaşına eşit bir harcama yaptı" dedi.
CHP MYK saat 14.25 itibarıyla toplandı. MYK’nın gündeminde Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile CHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Yalçın Karatepe’nin dört saat süren görüşmesi vardı.
Toplantının gündeminde ayrıca 30 Haziran’da Kocaeli’nde yapılacak ‘Geçinemiyoruz’ mitingi, tüzük kurultayı, kampanya döneminde parti aleyhine çalışanlar ve vergi paketi de vardı. MYK toplantısı sürerken CHP Parti Sözcüsü Deniz Yücel, gündeme ilişkin basın toplantısı düzenledi. Yücel’in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“Diyarbakır Çınar ve Mardin Mazıdağı ilçelerinde çıkan ancak 85 milyonun yüreğine dokunan yangınlar, buruk da olsa yaşamaya çalıştığımız bayram sevincimizi maalesef kursağımızda bıraktı. Bu iki ilçemizin birbirine yakın köy ve mahallelerinde meydana gelen yangın nedeniyle ne yazık ki 15 vatandaşımız yaşamını yitirdi, çok sayıda vatandaşımız yangından etkilendi. Yaşamını yitiren vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına baş sağlığı ve sabır diliyorum. Tabii, can kayıplarımız sadece insandan ibaret değil. Yüzlerce hayvan sessiz sedasız kurtarılmayı beklerken alevler içinde telef oldu.
Her birine canımız yandı, yüreğimiz dağlandı. Sorumlularının ivedilikle tespit edilmesini ve hak ettikleri cezaları almalarını temenni ediyoruz. Bölge halkının yanı sıra, 85 milyon vatandaşımız acısını yaşarken birileri sosyal medyada, bölgedeki belediyelerin yangını kasıtlı söndürmediği gibi senaryolar dillendirdiler. Açıkçası bizim de kulaklarımızda Erdoğan’ın ‘Merkezi yönetimle yerel yönetim el ele vermezse oraya hizmet gelmez’ sözleri bir kez daha çınladı. Ülkede yangın çıkıyor, iktidara mensup tek bir kişi bile üzerine alınmıyor.
Anlaşılan, devletin yangın söndürme uçaklarını, her an uçmaya hazır halde bekleyen uçan sarayları kadar tetikte tutmuyorlar. Ülkemizin deprem, sel gibi doğal afetlere yönelik hazır bir eylem planı olmadığı gibi yangınlara yönelik de yok. Ülkeyi yönetmek konusunda yetki aldıkları 85 milyon vatandaşımızı, her seferinde yitirdiğimiz canlarımızın acısıyla küle dönen tarlalarımızın, ekinlerimizin, bereketli topraklarımızın acısıyla baş başa bırakıyorlar. Bu millet daha iyi bir yaşamı hak ediyor, bu ülke daha iyi yönetilmeyi hak ediyor.
“VATANDAŞLARIMIN KURBAN BAYRAMI'NI EKONOMİK ZORLUKLAR İÇİNDE KUTLAMAYA ÇALIŞTI”
Dokuz günlük bayram tatilini geride bıraktık. Vatandaşlarımız bu yıl da Kurban Bayramı’nı ekonomik zorluklar içerisinde kutlamaya çalıştı. Ne yazık ki bu bayramda; otobüs bileti alamadığı için memleketine gidemeyen, evindeki ikramları küçülten, torunlarına harçlık vermekte zorlanan, kurban kesemeyen vatandaşlarımızın sayısının çok ama çok arttığını gördük. Emekliler de emekçiler de çok zor günler geçiriyor. Paranın alım gücü her geçen gün daha da düşüyor. 17 bin liralık asgari ücretle, 10 bin liralık emekli maaşıyla hayata tutunmak neredeyse imkânsız hale geldi. Gençlerin iş bulma ümidi tükendi. İnsanlarımız mutlu olmayı unuttu. Birleşmiş Milletler (BM) destekli yıllık Dünya Mutluluk Raporu'na göre, Türkiye Avrupa’nın en mutsuz ikinci ülkesi oldu. AKP iktidarıysa sanki her şey güllük gülistanlıkmış gibi davranmayı sürdürüyor.
“SEN İTİBAR SAHİBİ OLACAKSIN DİYE BENİM VATANDAŞIM YOKSULLUK DERDİ ÇEKECEK ÖYLE Mİ?''
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek bir yıldır görevde. Göreve geldiği günden bu yana çalışanların kazanılmış haklarına göz dikmek dışında ekonomiyi düze çıkaracak, halka rahat bir nefes aldıracak tek bir adım dahi atmadı. Sarayın ‘itibardan tasarruf olmaz’ anlayışıyla yaptığı hesapsız harcamalara ses çıkarılmadı. Neyin itibarı arkadaşlar? Senin vatandaşın aç. Senin emeklin hayatta kalma mücadelesi veriyor. Senin gençlerin gelecekten umutsuz. Senin 9 buçuk milyon işsizin var. Sen itibar sahibi olacaksın diye, gösteriş yapacaksın diye, 85 milyonun hakkıyla, tüyü bitmemiş yetimin hakkıyla hava atacaksın diye, benim vatandaşım açlık, yokluk, yoksulluk çekecek öyle mi? Yok öyle. Bu düzen değişecek.
“DİYANET BEŞ AYDA 2 MİLYON 312 BİN ASGARİ ÜCRETLİNİN MAAŞINI HARCADI''
Diyanet İşleri Başkanı, resmen lüks otomobil koleksiyonu yapıyor. Diyanet, beş yıldızlı otellerde etkinlikler düzenlenmeye devam ediyor. Diyanet İşleri Başkanlığı, 2024 yılının ilk beş ayında 39 milyar lira para harcadı. Basında çıkan haberlere göre, bu paranın büyük bir kısmı lüks makam araçlarına ve beş yıldızlı otellerde yapılan toplantılara ve başkanlığa harcanmış. Yani Diyanet, beş ayda 2 milyon 312 bin asgari ücretlinin maaşına eşit bir harcama yaptı. AKP milletvekilleri ıstakozlu masalarıyla, pahalı saatleriyle millete hava atıyor. Bakanlar devletin uçaklarını kendi özel işlerinde kullanıyorlar. Bunlardan tasarruf yapamayan Mehmet Şimşek memurların servisinden, fazla mesai ücretinden, lojmanından kesinti yaparak ekonomiyi düzeltebileceğini zannediyor.
“EKONOMİDEKİ KÖTÜ GİDİŞATA DUR DEMEK İÇİN KARATEPE, ŞİMŞEK İLE GÖRÜŞTÜ''
Ekonomideki bu kötü gidişe dur demek, emeklilerin, asgari ücretlilerin omuzlarındaki yükü hafifletebilmek için Genel Başkan Yardımcımız, Gölge Bakanımız Sayın Yalçın Karatepe, bugün Mehmet Şimşek’le bir görüşme yaptı. Bu görüşmede Sayın Yalçın Karatepe, kendisinin de açıkladığı gibi CHP olarak ekonomi alanında yaşanan sorunları dört ana başlıkta Sayın Mehmet Şimşek’e iletti. Asgari ücrete ve emekli maaşlarında artış yapılmasının zorunlu olduğu, vergide adaletin sağlanmasının da bir zorunluluk olduğu ve çiftçiye, üreticiye verilmesi gereken tarımsal desteklerin arttırılmasının ulusal güvenlik meselesi olduğu gerekçeleriyle birlikte Sayın Karatepe tarafından Sayın Şimşek’e aktarıldı. Şu anda en çok ezilen kesim olan emeklilerle ilgili, emekli maaşlarına sadece enflasyon oranında artış yapılmasının yeterli olmadığı, bunun yanında refah payı verilmesi gerektiği ve en düşük emekli maaşının asgari ücret seviyesine çekilmesi gerektiği vurgulandı.
''MESLEĞİNİ İLKELERİNE GÖRE İCRA EDEN TÜM GAZETECİLERİN YANINDAYIZ''
Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan, Timur Soykan ve Murat Ağırel… Son yıllarda yaptıkları haberlerle, ortaya çıkardıkları gerçeklerle Uğur Mumcu'ların, Abdi İpekçi'lerin yolundan yürüyen, hepimizin okumaktan, izlemekten, tanımaktan mutluluk duyduğu isimler. Özellikle Sinan Ateş cinayetiyle ilgili yaptıkları haberler nedeniyle açıkça hedef gösteriliyorlar. Gazetecilerin görevi toplumu yakından ilgilendiren olayları, eğer varsa bu olayların arkasındaki kirli ilişkileri aydınlatmak ve kamuoyunu bilgilendirmektir. Sinan Ateş Cinayeti de böyle bir olaydır. Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan, Timur Soykan ve Murat Ağırel gibi mesleğini gazetecilik ilkelerine göre icra eden tüm gazetecilerin yanındayız. Basın özgürlüğünü tartışmayız, tartıştırmayız. Daha önce de söyledik, bu gazetecilerin başına gelecek her türlü olumsuzluktan onları hedef gösteren siyasetçiler sorumludur.