9774,49%0,17
34,06% 0,01
38,01% 0,31
2822,64% 0,72
4589,57% 0,00
Sokak röportajında sarfettiği sözler yüzünden üç savcı gezdirilerek tutuklattırılan Dilruba Kayserilioğlu dün gece cezaevinden 'Kovulurcasına' tahliye edildi
Dilruba Kayserilioğlu cezaevinden 'Kovulur' gibi tahliye edildi
Sokak röportajındaki kullandığı kelimeler gerekçe gösterilerek tutuklu yargılama kararı çıkan Dilruba Kayserilioğlu dün gece apar topar kaldığı cezaevinden tahliye edildi. Ailesi ve avukatına haber verilmeden tahliye edilen Dilruba Kayserilioğlu, cezaevi dışında bir vatandaşın cep telefonundan annesine ulaşarak durumu haber verebildi. Gece yarısı yaşananlara Cumhuriyet Gazetesi'ne anlatan Dilruba'nın annesi, kızının akşam saatlerinde kimseye haber verilmeden tahliye edildiğini söyledi.
SOKAK RÖPORTAJI SONRASI BAŞINA GELMEYEN KALMADI
İzmir'deki sokak röportajı sonrası tutuklanan Dilruba Kayserilioğlu, gece saatlerinde sessiz sedasız tahliye edildi.
Dilruba otobüs durağında bekledi, sokaktaki birinden telefonununu ödünç alarak annesini aradı. Dilruba'nın gece 23.00 sıralarında evine ulaşabildiği ve Dilruba'nın annesinin büyük şok yaşadığı öğrenildi.
ANNESİ CUMHURİYET GAZETESİ'NE KONUŞTU
Tahliye haberinin kamuoyuna yansımasının ardından Dilruba'nın annesi Aysel Kayserilioğlu, Cumhuriyet'e konuştu.
Anne Kayserilioğlu, şu ifadeleri kullandı:
"Bırakılacağından bilgimiz yoktu. Kimsenin, ne avukatımızın ne bizim, kimsenin bilgisi yoktu. Yine usulsüzce oldu. Gece yarısı salmışlar. Telefon yok, bir şey yok. Çocuğun elinde, bize ulaşamıyor falan. Bir şekilde ulaştı. Bir şekilde arkadaşlarını yolladım ve geldi.
Çocuğumu gördüğüm için çok mutluyum ama ben yalnız bir kadınım yalnız ve dul bir kadınım. O saatte çocuğumun salınması ne avukata ne bana haber verilmemesi üzdü beni. Cezaevinin dışına bırakmışlar, telefon yok, ulaşamıyor hiçbir şekilde. Bir şekilde yanından biri geçiyormuş. Ondan Allah razı olsun telefonunu alıyor ve 'Anne beni saldılar acilen bana birini yolla’ dedi. Hemen arkadaşlarına ulaştım onlar aldı geldi o saatte. Eline bir çöp torbası vermişler, ‘Eşyalarını oraya koy’ demişler. Haber verseler en azından bavulla giderdik, çocuğumuzu toplardık. Elinde o torbayla, o şekilde geldi çocuğum."
