Türkiye’de cinsiyetler arası eşitlik mücadelesinin yakın tarihi “Dayanışma Güçlendirir: Afişlerle Kadın Hareketinin Son 40 Yılı” koleksiyonu ile İBB Taksim Cumhuriyet Sanat Galerisi’nde sergilenmeye başlandı. Açılışta konuşan Dilek İmamoğlu, “İçimizdeki o güçlü kadına inanalım. Çünkü biz, çağdaş güçlü Türk kadınlarıyız” ifadelerini kullandı.İBB Genel Sekreter Yardımcısı Şengül Altan Arslan, “Kadın hakları konusunda uzun süredir yazıp çizen biri olarak büyük mutluluk ve heyecan içerisindeyim” dedi.
İBB Kültür Daire Başkanlığı’nın, İBB Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi Vakfı ile Filmmor Kadın Kooperatifi iş birliğinde gerçekleştirilen serginin açılışına Dilek İmamoğlu, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Şengül Altan Arslan, İBB Kültür Daire Başkanı Hülya Muratlı ve kadın hareketinin temsilcileri katıldı. Erkek egemen sisteme karşı verdiği mücadelenin günümüze kadar uzanan süreci anlatan koleksiyonların açılışında konuşan Dilek İmamoğlu, “Bu yolda yalnız değiliz. Açılışını yaptığımız sergide, direnen ve harekete geçen öncülerin afişlerini göreceksiniz. Geçmişten günümüze gelen mücadelede bir yolculuğa çıkacaksınız.Serginin başlığında da dediği gibi dayanışma hepimizi güçlendirir. Yeter ki, tek olmadığımızı bilelim, yılmayalım. İçimizdeki o güçlü kadına inanalım. Çünkü biz, çağdaş güçlü Türk kadınlarıyız” şeklinde konuştu.
Afiş sanatının bir toplumun hafızası olduğunu söyleyen İmamoğlu, sanatsal değerinin yanı sıra bugünün bilgisini geleceğe taşıdığına dikkat çekti. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün “Mümkün müdür ki, bir cismin yarısı toprağa zincirlerle bağlı kalsın, öteki kısmı göklere yükselebilsin?” sözlerini anımsatan İmamoğlu konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Tarihte kadın haklarını öncelik tanıyan ilk ülkelerden biri olmamız, bizim her zaman gurur kaynağımız olmuştur. Haklarımızı korumak ve geliştirmek için sadece kadınların değil, aslına erkeklerin de desteğine ihtiyacımız var. Gerçekten güçlü bir ülke olmak, geleceğe umutla bakabilmek için bu şart.”
Mutlu yarınlara ulaşmak için herkese görev düştüğünü anlatan İmamoğlu, “Hepimiz düşünmeli, sorgulamalı, gerekirse karşı çıkmalı, eleştirmeli, değiştirmeli ya da değiştirtmeliyiz. Bu yolda yalnız değiliz. Yeter ki, tek olmadığımızı bilelim, yılmayalım” dedi.
Serginin küratörlüğünü üstlenen Doç. Dr. Sevgi Uçan Çubukçu, serginin açılışında yaptığı konuşmasında, ikinci dalga kadın hareketinin başladığı yılardan bugüne değin mücadeleyi anlatmak istediklerini söyleyerek şöyle konuştu:
“Türkiye kadın hareketinin, bir yandan kazanımlarını ortaya koyarken, diğer yandan ataerkil sistemin hala ne kadar güçlü olduğunu gösteriyoruz. Kadın hakları mücadelesinin son 40 yıllık tarihi, hareketin çeşitli temsillerinin üretmiş olduğu afişler üzerinden ortaya koymak istiyoruz. Türkiye’de cinsiyetler arası eşitlik mücadelesinin hafızasına dair bir kayıt tutarak, bunu kamunun bilgisine açık hale getiriyoruz.”
Açılışa katılan İBB Genel Sekreter Yardımcısı Şengül Altan Arslan, serginin açılmasından büyük heyecan duyduğunu belirterek, “1980’lerden beri yükselen bir kadın hareketi var. Sergiye baktığınızda adım adım kadın hareketi nasıl geliştiğini görebiliyorsunuz. Kadın hakları konusunda uzun süredir yazıp çizen biri olarak büyük mutluluk ve heyecan içerisindeyim. Çok farklı grupların, ekiplerin aslında kadın hareketine destek verdiğini görüyorsunuz. Bunu burada görmek son derece önemli” değerlendirmesinde bulundu.
İBB Kültür Daire Başkanı Hülya Muratlı ise, hareketinin aslında 20. yüzyıldan itibaren başladığına dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:
“Nezihe Muhiddin’ler, Afife Jale’ler, Bedia Muvahhit’ler kültür sanattaki önemli kadınlarımız hep mücadele ettiler. 80’li yıllardan sonra kadınlar artık seslerini daha çok çıkarmaya başladı. Sokaklara taştı. Birlikte dayanışmanın vurgusu daha fazla oldu.”
Dayanışma Güçlendirir: Afişlerle Kadın Hareketinin Son 40 Yılı” sergisi, 1980’li yıllardan günümüze kadar kadın hareketlerinin kullandığı yüze yakın afişten oluşuyor. Mücadelenin son 40 yıllık tarihinde görünürlüğe imkan tanıyan temsiller göz önünde bulunduruluyor. İçerikler, Türkiye kadın hareketinin yakın tarihini, onar yıllık uğrak noktaları üzerinden sınıflandırıldı. Böylelikle, Türkiye kadın hareketindeki süreklilik, kesinti ve farklılıkları gösteren seyrin yansıtılması amaçlandı. Sergi, 27 Mart’a kadar ziyarete açık kalacak.
