9024,53%0,88
34,25% -0,03
37,18% 0,24
3061,25% 0,16
5014,38% 0,14
Anadolu Sağlık Merkezi’nden Uzman Psikolog Ezgi Dokuzlu, “Acıma, suçlama, ölüm, yaralanma gibi konuları gündemde tutmamaya özen gösterilmeli” uyarısında bulundu.
Deprem hem çocuklar hem de yetişkinler için kaygıya neden olabilir. Ebeveynlerin çocuklarına deprem kavramını geçiştirip hiç anlatmadıklarını veya hatalı anlatımlarla çocukta yoğun kaygı ve strese sebep olabileceklerini belirten Anadolu Sağlık Merkezi’nden Uzman Psikolog Ezgi Dokuzlu, “İki durum da çocuklar için sakıncalıdır. Çocuklara gerektiği kadar ve doğru kelimelerle açıklama yapılmalı. Tıpkı ölüm ve diğer doğal afetlerde olduğu gibi deprem ile ilgili açıklama yaparken çocuğun gelişimsel özellikleri ve yaşı mutlaka dikkate alınmalı” dedi.
Özellikle depremden etkilenen afetzede çocuklarla iletişimde çok dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Anadolu Sağlık Merkezi’nden Uzman Psikolog Ezgi Dokuzlu, “Acıma, suçlama, ölüm, yaralanma gibi konuları gündemde tutmamaya özen gösterilmeli” uyarısında bulundu.
Depremden doğrudan etkilenmeyen çocukların konuyu yalnızca genel hatlarıyla bilmesi gerektiğini söyleyen Uzman Psikolog Ezgi Dokuzlu, “Afete maruz kalan çocukların güvende olduklarını bilmeleri ve yaşadıkları durum sonrasında destek alabileceklerini bilmeleri gerekir. Ailelerini kaybeden çocukların yakınlarının, akrabalarının, tanıdık kişilerin yanlarında bulunmaları güvende hissetmelerini sağlar” dedi.
Çocukların sıklıkla “Neden?” sorusunu sorabileceğini vurgulayan Uzman Psikolog Ezgi Dokuzlu, “Konu çocuğa olabildiğince basit, net ve açık bir şekilde anlatılmalı. Konuyu gerekmedikçe detaylandırmamaya özen göstermeli. Çocuklara asla yalan söylenmemeli, anlatılması güç konularda genel, basit dille, anlaşılır biçimde açıklama yapılmalı” diye konuştu.
Çocukların soyut düşünme becerilerinin tam olarak gelişmemiş olabileceğini, bu nedenle çocuğa konunun somut örnekler vererek açıklanması gerektiğini söyleyen Ezgi Dokuzlu, “Belki de çocukların birçoğu daha önce depremi deneyimlememişti. Yabancı oldukları bu duruma anlam verememeleri ve hiç tanışmadıkları bu durumun hayatlarına, yaşadıkları çevreye, ailelerine, evlerine zarar vermesi ise ciddi travmalarla mücadele etmeleri anlamına gelir. Yaşadıkları bu olayı tam anlamıyla anlamaları zaman alacaktır. Sabırlı ve şefkatli bir tutumda olmalısınız” açıklamasında bulundu.
Çocukla konuştuktan sonra anlamadığının veya dinlemediğinin düşünülmesinin normal olduğunu dile getiren Ezgi Dokuzlu, “Konuşmanız sonunda sizden duymak istedikleri şey güvende olup olmadıklarını öğrenmektir. Ailesini kaybeden çocuklar ise ebeveynlerinin nerede olduğunu, ne zaman geleceğini, korktuklarını söyleyeceklerdir. Israrlı, şiddetli ağlamaları, öfkeleri, yoğun kaygı ve korkuları olabilir. Mümkün olduğunca sabırla güvende olduğunu, tehlikenin devam etmediğini, yanında olduğunuzu ve onu bırakmayacağınızı anlatın. Depremin tahmin edilebilir olmadığını mutlaka açıklamalısınız. Nasıl şimşek aniden çakıyorsa ve bazen ürkütüyorsa doğada bu tarz olayların da aniden olmasının olağan olduğunu fakat biz insanların bu olaylar öncesinde önlemler alarak korunabildiğimizi bilmeleri gerekir” dedi.