Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu'nun Türkiye genelinde sürdürdüğü 'Memleket Buluşmaları' toplantılarının son durağı Sakarya oldu. Türkiye'nin seçilmiş son Başbakanı, Ahmet Davutoğlu, Sakarya'da yaptığı konuşmada kendisini ihanetle suçlayanlara da cevap verdi. Davutoğlu, 'Bize dahi hain denirse bu partinin dışında olanlar kendilerini nasıl huzurlu hissedebilirler. Biz ne zaman ihanet ettik? Söyleyin. Bu milletin davasına, vicdanına aykırı tek bir adımımız olduysa söyleyin. Meydan okuyoruz' dedi..
Davutoğlu'nun konuşma yapacağı salona girmesiyle birlikte elektriklerin kesilmesi dikkat çekti. Daha önce salonunda hiç elektrik kesintisi yaşanmadığını söyleyen düğün salonu işletmecisi arızaya anlam veremezken, salonu dolduranlar cep telefonlarıyla bir süre ışık tuttu.
Davutoğlu, elektrik kısa süreli elektrik kesintisinin ardından yaptığı konuşmada, AK Parti'nin 18. yıl tanıtım videolarında eski bakanları ve dava arkadaşlarını silmesini gündemine taşıdı.
AK Parti'nin 18'inci kuruluş yıldönümü görsellerinde kendisine ve partiden ayrılan eski bakanlara yer verilmemesini de eleştiren Davutoğlu, 'Bir hareket kendi tarihini silmeye başlamışsa kendi kendine tasfiye ediyordur' diye eleştirdi.
Davutoğlu, yaptığı açıklamaya yönelik tepkilere de yanıt veren Ahmet Davutoğlu, 'Geride bıraktığımız makamları bilenler makam beklemeyeceğimizi bilirler. İtirazımıza itirazla karşılık verebilirlerdi. Ne dediler biliyor musunuz? Hain dediler. İhanetle tanımladılar söylediklerimizi. Milletin teveccühüyle göreve gelmiş, Başbakan olmuş birine kimse hain diyemez. Bütün selefim başbakanları rahmetle anıyorum. Hiçbiri hain değildi. Bu ülkede hain Başbakan olmadı. Bundan sonra da olmayacak. Bize dahi hain denirse bu partinin dışında olanlar kendilerini nasıl huzurlu hissedebilirler. Biz ne zaman ihanet ettik? Söyleyin. Bu milletin davasına, vicdanına aykırı tek bir adımımız olduysa söyleyin. Meydan okuyoruz' ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, AK Parti'nin kuruluş yıldönümü toplantısında Hz. Ömer vurgusuna atıfta bulunan Davutoğlu, 'Devlet yöneticilerinden hesap soranlar hain ilan ediyorsa biz Ömer arıyoruz diyenlerin önce Hz. Ömer'i hatırlaması lazım. Biz hesap sorulabilir bir düzen istiyoruz. Biz yeni bir siyasi anlayışla kimsenin kimseyi ihanetle suçlamadığı yeni bir siyasi söylem peşindeyiz. Bu söylemi mutlaka inşa edeceğiz' diye konuştu.
7 Haziran 2015 seçimleri ile 1 Kasım 2015 seçimleri arasında geçen dört aylık sürece de değinen Davutoğlu, 'Gelin hafızanızı bir yoklayın. İleride Türkiye Cumhuriyeti tarihi yazıldığı zaman, eminim en kritik dönemlerden, birkaç aydan biri 7 Haziran ile 1 Kasım arasındaki dönem olarak yazılacaktır' dedi. Yenilenen iki genel seçim arasındaki süreçte yaşanan 6-8 Ekim olaylarını da gündeme getiren Davutoğlu, 'O olaylar esnasında çözüm süreci adı altında Türkiye'nin kamu düzeninin nasıl yerle bir edildiğini görme imkanı bulduk' dedi.
'Terörle mücadele konusunda defterler açılırsa birçok insan insan yüzüne çıkamaz. Bizi bugün insan yüzüne çıkamazlar, açık söylüyorum. Neden mi? Gelin hafızanızı bir yoklayın. İleride bir gün Türkiye Cumhuriyeti tarihi yazıldığı zaman en kritik dönemlerden biri 7 Haziran-1 Kasım arasındaki dönem olacaktır. Başbakanlık görevini aldığım zaman -bunu izah etmek zorundayım, kampanya dolayısıyla bu soruları aldığım için- 6-8 Ekim olayları oldu. O olaylar esnasında çözüm süreci adı altında Türkiye'nin kamu düzeninin nasıl yerle bir edildiğini görme imkanı bulduk.'
Diyarbakır, Mardin ve Van büyükşehir belediye başkanlıklarına kayyum atanmasını değerlendiren Davutoğlu, 'Sandıkta bir milletin oylarıyla bir sonuç ortaya çıkmışsa buna saygı duyacaksınız' dedi.
Sakarya Dostlar Platformu tarafından düzenlenen toplantıya katılan Ahmet Davutoğlu, kendisine yönelik eleştiri ve ithamlara cevap verirken, AK Parti yönetimine önemli uyarılarda bulundu.
'Bir ülkede seçim yapılıyor, sadık ortaya konuyorsa, o sandıkta bir milletin oylarıyla bir sonuç ortaya çıkmışsa buna saygı duyacaksınız. Bizim milli irade anlayışımız bu. O saygı belediye başkanlarına duyulan saygı değildir. Oraya gidip oy kullanan yüz binlerce vatandaşa duyulan saygıdır. Bu tavır asla teröre desteği mazur göstermez. Kim teröre destek veriyorsa en şiddetli şekilde cezalandırılmalıdır. Seçimden önce ceza aldılarsa YSK onları elemeliydi. Bu ülkenin demokrasisine gölge düşürmemeliydiler. Yok 31 Mart'tan sonra suç işlemişlerse öncelikle onlar mahkemeye götürülmeliydi. Mahkeme onları mahkum ettikten sonra görevden alınmalıydılar. Şu an bile haklarında bir dava açılmış görünmüyor. Eğer suçlularsa derhal cezalandırılmalılar' ifadelerini kullandı.