Türkiye Arap, Afgan kökenli cihatçı sığınmacıların istilasına uğrarken, Avrupa ülkeleri, eğitimli Türk gençlerin rekor sığınma başvurusuna sahne oluyor. Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu Başkanı Nikolaus Meyer Landrut, geçen sene ilk kez Erasmus öğrencilerinin de süreleri bittiğinde Avrupa’ya sığınma başvurusu yaptığını söyledi. Gençlerin sığınmacı olarak AB ülkelerine gitmek istemesine ilişkin konuşan DP Göç ve Sosyal Politikalar Başkanı İlay Aksoy, Cumhuriyet TV’ye yaptığı değerlendirmede 'Türkiye resmen dönüştürülüyor. Bilinçli bir şekilde bir beyin göçü yurtdışına sevk ediliyor' dedi.
Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu Başkanı Nikolaus Meyer Landrut, 2022’de Türkiye’den başvuranların sayısının 778 binle dünyada ilk sırada yer aldığını söyledi.
Demokrat Parti Göç ve Sosyal Politikalar Başkanı İlay Aksoy, sığınma talebinin artma nedenlerini Cumhuriyet TV’ye değerlendirdi.
Gençlerin Türkiye’de yaşadığı sıkıntıları dile getiren Aksoy, sözlerine şöyle başladı:
“Dünya ile artık bağımız kesiliyor. Türkiye’nin yurttaşlar olarak düşebileceğimiz en itibarsızlaştıran duruma düştük, kendi ülkemizden kaçmak istiyoruz. Mevcut koşullarda ifade özgürlüğünden tutun barınmaya, eğitim kalitesinden devam eden ve eğitim sonrası da iş bulma imkanı olarak da Türkiye yaşanacak duruma gelmedi. Dolayısıyla gençler de insanca yaşayabilecek ortam arıyorlar. Bu hükümetin gelebileceği en rezil durumlardan biri. Burada gençlerimiz harcanıyor, süründürülüyor. Türkiye’de gençlerin en büyük sorunu liyakatsızlık. Analiz yaptığınızda gençlerin birçoğu, asla hak ettikleri yere hak ettikleri için gelmeyeceklerini, torpille geleceklerini düşünüyorlar. Bugün gençler, çalışıp para biriktirip iltica etmek için bütçe ayırıyorlar. Eskiden para, ev ya da araba için biriktirilirdi. Batı da kalkınabilmek için bunu fırsat biliyor.”
Yurtdışına giden gençlerin ardından Türkiye’nin yaşadığı kayıpları aktaran Aksoy, “Bugün üniversiteler AK Parti’nin arka bahçesi haline geldi. Hem kendi kadrolaşmaları için bir fırsat yarattı hem de kendi neslini çıkartmak için sistematik, kitlesel bir imkan tanıdı. Problem sadece Erasmus’ta da değil. Amerika’daki Mexica sınırına baktığınızda bu sene rekor sayıda, 35 binin üzerinde Türk, Mexica sınırından Amerika’ya kaçak giriş yapmaya çalıştı. Yani bizim ülke olarak gelebileceğimiz en rezil durumlardan bir tanesindeyiz. Biz gençliğimizi kaybediyoruz, bizden sonra gelecek nesli kaybediyoruz. Biz nitelikli insan sermayesini kaybediyoruz” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hekimler için ‘Giderlerse gitsinler’ sözlerini de hatırlatan Aksoy, “Çok sayıda doktor Suriye’ye gönderilmek istendi. Doktorlar buraya gitmek istemediler, çünkü orası yurtdışı ve yurtdışı gösterilmedi. Doktorlar bunu kabul etmediği için sayı Cumhurbaşkanının öfkesine neden oldular. Doktorların en büyük sorunlarından bir tanesi de gayri resmi Suriye’de mecburi hizmet gibi görünen bir çalışma şeklidir, hala da devam ediyor. Kimisi Kızılay üzerinden görev yapıyor, kimisi devlet hastanelerinde şehir dışı görev gibi gösterip İdlip’e gidiyorlar. O doktorlarımızın başına bir şey gelse nasıl ispatlayacağız yurtdışında olduğunu? Öfkenin sebebi, doktorların Suriye politikasına hizmet etmemesiydi” diyerek hükümeti hedef aldı.
Aksoy, yurtdışına gidenlerin, Türkiye’ye dönmek istediğinin altını çizerek, “Geçen sene, yurtdışına giden toplam doktor sayımız geçen sene toplam mezun verdiğimiz doktor kadar. Yani bundan sonraki süreçte 1 sene mezun ettiğimiz gençlerimizi hiç hekim olarak göremeyeceğiz. Bu ülkenin çöküşü değil de nedir? Bugün İdlip’te bile tıp fakülteleri açıldı. Tamamen cihatçılardan oluşan sözde bir ‘eğitim’ alıyorlar ve bu eğitimle birlikte Türkiye’de staj yapabiliyorlar. Gaziantep Üniversitesi aracı olan kurumlardan biri. Türkiye resmen dönüştürülüyor. Bilinçli bir şekilde bir beyin göçü yurtdışına sevk ediliyor. Bu çok büyük bir rezillik. Türkiye planlı bir şekilde zayıflatılıyor. O kadar ülkelerinden arkalarına bakarak gittiler ki seçimlerde baktığınızda gittikleri İrlanda’dan muhalefete oy verdiler çünkü ülkelerine dönmek istiyorlar. Hiçkimse ülkesini terk etmek istemiyor” dedi.
