Savunmasız kadınlara yönelik vahşetin boyutları katlanarak artıyor. Mersin'deki vahşi kadın cinayetinde mahkeme kararını verdi. Mustafa Ertürkoğlu, ayrılmak üzere olduğu karısını öldürdükten sonra parçalara ayırmıştı. Vahşetin ayrıntıları ise kan dondurmuştu. Sanık Mustafa Ertürkoğlu, 22 Kasım'daki ilk duruşmada korkunç olayda, eşinin boğazını maket bıçağıyla kesip, kıyma makinesine atarak parçaladığını soğukkanlılıkla anlatmıştı. 'Eşi tasarlayarak, canavarca hisle, acı ve eziyet çektirerek öldürmek' suçların açılan davada sanık, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme heyeti, sanık hakkında iyi hal ve haksız tahrik indirimi uygulamazken, tasarlayarak ve canice öldürme suçlarında ise ceza vermedi. Mersin Barosu Kadın Hakları Merkezi Başkanı Avukat Şirin Güner, 'Biz karara itiraz edip, istinaf mahkemesine taşıyacağız. Çünkü sanığın yaptığı eyleme denk düşen bir ceza değil' dedi
Mersin'de ayrılmak üzere olduğu karısını öldürdükten sonra parçalara ayıran Mustafa Ertürkoğlu, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme heyeti, sanık hakkında iyi hal ve haksız tahrik indirimi uygulamazken, tasarlayarak ve canice öldürme suçlarında ise ceza vermedi.
Mersin 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davanın karar duruşmasına tutuklu sanık Mustafa Ertürkoğlu, SEGBİS yöntemiyle katıldı. Duruşmaya ayrıca tanıklar, Cemile Ertürkoğlu'nun ailesi, çeşitli baroların kadın hakları merkezi adına avukatlar ile taraf avukatları katıldı. Duruşmada ilk olarak 4 tanık dinlendi. Ardından Cemile Ertürkoğlu'nun babası Sabahattin Aslan, şahıstan şikâyetçi olduğunu belirterek, 'En ağır cezayı almasını istiyoruz. Bir insanın değil bir hayvanın bile böyle vahşice öldürülmesini kabul etmiyorum' dedi.
Duruşmada iddia makamı da esasa ilişkin mütalaasını verdi. Mütalaada sanığın eşinin boğazını maket bıçağı ile kestiği, kestikten sonra parçaladığı ve bunları çeşitli yerlere attığı, 'ya o gidecek, ya ben gideceğim' şeklinde sosyal medyada mesaj vermesinden dolayı olayı kasten ve tasarlayarak yaptığı, öldükten sonra parçalama olayını gerçekleştirdiği için canavarca hisle öldürmenin olmadığı, şahsa ceza indirimi verilmemesi ve tutukluluk halinin devam etmesi istendi. Müşteki avukatları, iddia makamının mütalaasına itiraz etmediklerini, ancak canavarca hisle ve ölüye saygısızlıktan da sanığın cezalandırılmasını talep ettiler. Sanık avukatı ise mütalaayı kabul etmediklerini, haksız tahrik ve iyi hal indiriminin verilmesini istedi.
Esasa ilişkin konuşan sanık Mustafa Ertürkoğlu ise, bir anlık sinirle bu cinayeti gerçekleştirdiğini belirterek, ''Ben seni sevmiyorum boşanacağım' deyince sinirlendim. Bana önce o, maket bıçağı ile saldırdı. Ben bıçağı aldım, bir anda öldürdüm. Öldürmenin kesinlikle namus ve töre ile ilgisi yok. Ben cinayet gününe kadar bir horoz bile kesmedim. Pişmanım. Böyle bir şey olduğu için üzgünüm. 10 yıldır eşimle yaşıyorum. Olaydan dolayı pişmanım' dedi.
Mahkeme heyeti, sanığa kasten adam öldürme suçundan dolayı ağırlaştırılmış müebbet cezası verilmesine karar verdi. Heyet, sanığa iyi hal ve haksız tahrik indirimi uygulamazken, tasarlayarak ve canice öldürme suçlarında ise ceza vermedi.
Duruşma sonrası adliye çıkışında açıklamalarda bulunan Mersin Barosu Kadın Hakları Merkezi Başkanı Avukat Şirin Güner, kararın kendilerini memnun etmediğini dile getirerek, 'Biz farklı bir karar bekliyorduk ama istediğimiz gibi olmadı. Sonuçta ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Haksız tahrik ve iyi hal indirimi uygulamadı. Bunlar bizim için sevindirici ama gerek tasarlayarak, engelli bir kişiye ve namus, töreden dolayı yapmış olmasından da ceza verilmemesi bizim açımızdan negatif bir durum. Biz karara itiraz edip, istinaf mahkemesine taşıyacağız. Bu taleplerimizin de göz önüne alınmasını isteyeceğiz. Çünkü sanığın yaptığı eyleme denk düşen bir ceza değil' diye konuştu.
