9024,53%0,88
34,25% -0,03
37,18% 0,24
3061,25% 0,16
5014,38% 0,14
Türkiye'nin burnunun dibindeki adaları yıllardır silahlandıran Yunanistan, batı kamuoyuna barış mesajları verirken, açıkça Türkiye'yi doğrudan hedef alan askeri hareketliliğe ağırlık veriyor.
Yunanistan'nın Sisam ve Midilli'yi ağır silah yığınağını değerlendiren güvenlik uzmanları, Atina'nın Türkiye ile uzun süreli çatışma hazırlığı içine girdiği görüşünde. ABD'nin, son dönemde adeta Yunanistan'ı işgal edercesine yaptığı askeri yığınağın hedefinin de görünürde Rusya olmasına rağmen, asıl hedefin Türkiye olduğunu ifade eden aynı çevreler, 'Fransa, ABD, S. Arabistan, İsrail ve BAE ile kurulan yeni ittifakların da aynı çerçevede değerlendirilmesi gerekiyor' görüşünde.
Güvenlik kaynaklarından alınan bilgiye göre, Ege'de görev uçuşu icra eden Türk Silahlı Kuvvetlerine ait İHA'lar bir hareketlilik tespit ederek, Yunanistan'a ait iki çıkarma gemisinin Midilli ve Sisam'a seyir halinde olduğunu belirledi.
Söz konusu gemilerin GASA statüsündeki Midilli'ye 23, Sisam'a ise 18 taktik tekerlekli zırhlı araç sevkıyatı gerçekleştirdiği ortaya çıktı. Zırhlı araçların ABD tarafından Dedeağaç Limanı'na gönderilen araçlardan olması dikkati çekti.
Güvenlik kaynakları, 18 Eylül ve 21 Eylül'de yaşanan bu olayları Yunanistan'ın Türkiye'ye yakın adaları silahlandırmaya ve GASA statüsünü ihlal etmeye devam ettiğinin en açık göstergesi olarak nitelendirdi.
GASA'lara özellikle ABD tarafından hibe edilen silahların yerleştirilmeye çalışıldığını ifade eden kaynaklar, yapılan diyalog ve iyi komşuluk çağrılarına karşı NATO'da müttefik olan Yunanistan'ın uluslararası hukuk ve müttefiklik ruhuna aykırı bu saldırgan eylemlerini 'asla kabul edilemez' olarak değerlendirdi.
Yunanistan'ın bu iki adanın gayri askeri statüsünü uzun yıllardır ihlal ettiğini, buralara silah konuşlandırdığını vurgulayan güvenlik kaynakları, bu son sevkıyatlarla da ABD'nin hibe ettiği taktik tekerlekli zırhlı araçlarla bu adalardaki araçların bazılarını değiştirdiğine dikkati çekti.
Türkiye'nin sorunların diyalog ve uluslararası hukuk kapsamında çözüme ulaşmasına yönelik çabalarının yanı sıra çözüm için bir araya gelinmesine yönelik davetlerini hatırlatan kaynaklar, 'Yunanistan'ın tüm davetlere karşılık toplantılara dahi katılmaması ve bu tarz provokasyonları yapması tansiyonu kimin artırdığının, kimin uzlaşmaz, saldırgan ve hukuksuz faaliyetler içinde olduğunun açık göstergesidir' değerlendirmesinde bulundu.