9949,01%0,33
35,15% -0,18
36,65% 0,14
2979,53% 0,57
4794,85% -0,07
Hızla artan hayat pahalılığı, toplumun her kesiminde tartışılırken asgari ücretli çalışanlara yönelik zam arayışlarına hükümet kanadından da destek mesajları geliyor.
Zam sağanağı dar gelirli aileleri, emeklileri zor durumda bırakıyor. Net 2 bin 825 lira 90 kuruş bırakın mutfak masrafını, kira, elektrik, doğal gaz, tüp, yağ şeker fiyatlarındaki artışlarla çoktan eridi.
Asgari ücretli geçinebilmek için ciddi bir ücret zammı talep ediyor. Hükümet bu çağrıya cevap vermek için çalışıyor. Asgari ücrete yapılacak zammın miktarı kadar önemli olan ise onun değerini korumak...
Türkiye’de son yıllarda ekonomik sorunlar baş göstermeye başladıkça asgari ücrette de ciddi artışlar görüldü. Asgari ücretin nominal olarak değeri artsa da hayat pahalılığındaki artış asgari ücretin alım gücü üzerinde risk oluşturuyor. Rakamlara bir göz atalım. 2003 yılında bekar bir işçi için 225 milyon TL olan asgari ücret 161 dolar seviyesindeydi. 2016 yılında ise artan refah ile birlikte asgari ücret 430 dolara kadar çıktı.
Asgari ücret 2015 yılında kritik bir eşik olan 1000 TL’ye gelirken, dolar bazında 367 dolar seviyesindeydi. Asgari ücret 2017 yılında 1404 TL olmuş, dolar bazında ise 385 dolara çıkmıştı. Şu an asgari ücret bekar ve çocuğu olmayan bir çalışan için 2825 TL. Yıllık ortalama dolar kuru düşünüldüğünde dolar bazında 343 dolar ediyor. Asgari ücret nominal olarak 430 dolar ile 2016 yılının başında Cumhuriyet tarihi rekorunu kırmıştı.
Bu yıl asgari ücrete ciddi bir zam bekleniyor. İşveren tarafını temsil eden Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) ve işçi tarafını temsil eden Türk-İŞ konu hakkında görüşmelere yakın bir açıklama yapmadı. Hükümet ise asgari ücrete ciddi bir zam geleceğini söylüyor. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Vedat Demiröz, “Bu yıl şunu söyleyebilirim, asgari ücret geçinebilecek bir noktada yayınlanacak, ona getirilecek” diyor.
İş verenler yıllardır asgari ücretteki artışın işçi maliyetlerine yansımasının istihdamı korumak noktasında önemli olduğunu söyler. Demiröz ise bu nokta hakkında, “Artık işverenlerimizin bugüne kadar 'Maliyetler yükseliyor' demesine rağmen bu gemide hepimiz varız, onlar da kazanacak ama çalışanlar da kazanacak' ifadelerini kullanıyor.
Asgari ücrete yüzde 30-40 arası zamlar gelebileceği konuşuluyor. Bu asgari ücreti bekar ve çocuksuz biri için 3.500 TL'nin üzerine çıkarabilir.
Asgari ücretteki artış kadar, bu paranın alım gücünün korunması da önemli, zira asgari ücrete son yıllarda yapılan zamlara rağmen enflasyon, alım gücünde bozulmalara sebep oldu.
İstanbul Zeytinburnu’nda yaşayan Merve K. üniversiteyi bitirdikten sonra iş bulamadığı için bir kafede garsonluk yapıyor. Asgari ücretin 100 TL üzerinde maaş alan genç kadın asgari ücrete gelen zammın alım gücünü yukarı çekmesini istiyor ve “Bugün markette aldığım bir ürünü, bir hafta sonra aynı fiyatta bulamıyorum' diyor.
Esenler’de oturan ve bir tekstil işletmesinde asgari ücrete çalışan Mehmet Yılmaz aldığı maaşın tamamının ev kirasına gittiğini söylüyor. Yılmaz, “Ekmekten tutun, şekere, yağa, giyilecek elbiselere kadar her şeyin fiyatı günden güne yükseliyor' diyor.
Bağcılar’da ikamet eden Burak B., eşi çalışmasa geçinemeyeceklerini söylerken bu dönemde işi olduğu için kendini şanslı hissettiğini söyleyerek başlıyor söze. Genç adam asgari ücretten 500 TL fazla kazandığını aktarırken, “Hayat pahalılığı ortada, asgari ücret yükselse alacağımız ürünlerin fiyatları da artacak” değerlendirmesinde bulundu.
İstanbul Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Sefer Şener’e göre; asgari ücrete yıllık yüzde 20 enflasyon farkı değil, aynı zamanda yüzde 10 refah payı da eklenmeli. Şener, özel sektöre yük olacak diye asgari ücretin enflasyonun altında bırakılamayacağını söylerken 'Eğer enflasyonda kalıcı istikrarı, düşüşü yakalayamazsanız, ne kadar yüksek zam yaparsanız yapın, hızlı fiyat artışları olduğu için 3 ay sonra bu yaptığınız zam da erimiş oluyor' dedi.
Şener, Türkiye’nin 2003-2013 yılları arasında ücret artışlarını bu kadar konuşmadığını çünkü o dönem enflasyonun yüzde 7-8 bandında olduğunu söyledi. Şener, “Enflasyonu düşürürseniz, alım gücü yükselir işte o zaman bu zamların bir anlamı olur' değerlendirmesinde bulundu.
Kayıt dışılık ve kısmi kayıtlı işçi sayısı asgari ücretle çalışan sayısının tespiti zorlaştırıyor. SGK kayıtlarına göre; 2008 yılında 5.8 milyon asgari ücretli ve asgari ücretin yüzde 10 üzerinde maaş alan çalışan varken bu rakam 2017’de 7.4 milyona çıktı.
Fakat çalışanların sigortasını asgari ücret üzerinden gösterip kalan ücreti elden alan çok sayıda şirket olduğu biliniyor ve devlet bu firmalara çok ağır cezalar uyguluyor. DİSK-AR’ın 2020 yılı asgari ücret raporuna göre; asgari ücretin altında 1 milyon 800 bin işçi çalışıyor. Asgari ücretin altında çalışan her işçi kayıt dışı pozisyonunda.
Asgari Ücret Tespit Komisyonu çalışmalarına geçtiğimiz yıl 5 Aralık'ta başlamıştı. 4 kez yapılan toplantı sonrası asgari ücret netlik kazanmıştı.
Kaynaklar: HaberGlobal Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü, DİSK-AR, TÜİK, SGK, Asgari Ücret Tespit Komisyonu