9024,53%0,88
34,25% -0,03
37,18% 0,24
3061,25% 0,16
5014,38% 0,14
Mansur Yavaş'ın “Ya kanuna uyacaksınız, imzaladığınız sözleşmeye uyacaksınız ya otobüslerin hepsini bize satın ya gidin başka iş yapın" çıkışının ardından TÖHOB geri adım attı.
Ankara Büyükşehir Belediyesi AKP ve MHP'li meclis üyeleri ile birlikte hareket eden TÖHOB'un indirimli ve ücretsiz yolcu taşımama oyunu geri tepti. TÖHOB geri adım atarken çok sayıda dernek ve birlik üyesi otobüs sahibi karara uymadı. Zabıta tarafından EGO garajlarına çekilen halk otobüsleri bugünden itibaren seferlere yeniden başlamaya hazırlanırken, halk otobüsü sürücüleri ve sahipleri asıl sorumlunun akaryakıt fiyatlarına sürekli zam yapan AKP yönetimi ve otobüs zamlarını sürekli engelleyen AKP ve MHP meclis üyelerini suçladı.
TÖHOB Genel Başkanı Kurtuluş Kara ve Ankara Özel Halk Otobüsleri Esnaf Odası Başkanı Ercan Soydaş, bugün, Ankara İlçe Terminali’nde; 21 Eylül’de aldıkları indirimli ve ücretsiz yolcuları taşımama kararları ile ilgili açıklama yaptı.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, kararın ardından; “Ya kanuna uyacaksınız, imzaladığınız sözleşmeye uyacaksınız ya otobüslerin hepsini bize satın ya gidin başka iş yapın. Bu halka zulmetmeye kimsenin hakkı yoktur” demişti.
Kara, bugün yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Geçen gün yapmış olduğumuz bir basın açıklamasında herhangi bir çözüm bulunamazsa Ankara’da bugün itibariyle araçlarımızın kontak kapatacağını belirmiştik. İlçe belediyelerinde çalışan özel halk otobüsü esnaflarımızın daha önceden bilet satışları yapıldığı için mağdur etmeyelim dedik. Ücretsiz taşımış olduğumuz yolculardan dolayı ücretli taşıdığımız vatandaşlarımızı da mağdur etmemek adına çalışma kararı aldık. Araçlarımızı esnaflarımızın ve belediyemizin ortak anlaşabileceği bir şekil olursa araçlarımızı Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanlığına devretmek isteriz, her iki tarafın da memnuniyeti halinde. Esnaflarımızın şu anda araçlarının, borçlarının ne durumda olduğunu, maliyetlerinin ne olduğunu, belediyeye yüksek mi gelir fiyatlar, daha bir şey konuşmadık. Büyükşehir belediyesi bürokratlarıyla görüştük EGO Genel Müdürlüğü’nde, listelerinizi yapın, araçların nasıl bir şekilde, oturulup konuşulacaksa konuştuğumuz konular bunlar.
Baktık ki araçlarımız EGO Genel Müdürlüğü parkına gitmeye başladı, vatandaşlarımızla personellerimiz arasında tartışmalar büyüdü. Dedik ki bir çözüm alana kadar bugün çalışmaya devam edelim, Ankaralı vatandaşlarımız mağdur olmasın, bugün tüm ücretsizler eski düzendeki gibi geçerlidir. Eğer ki belediyeye araçlarımızı satma, devretme işlemlerimiz olmazsa, acilen 4 grup başkanvekilinin, Ankara Büyükşehir Başkanımızın bir araya gelerek bir an önce bu esnafımıza gelir desteği mi ya da Bursa, Kayseri, İstanbul modeli usulü halk otobüslerimizdeki sistem gibi mi olur, bir çözüm istiyoruz.
Bugün saat 16.00 gibi AK Parti İl Başkanımıza, kooperatif başkanlarımızla, Ercan Başkan ile beraber gideceğiz, sorunlarımızı anlatacağız. Ankaralı halkımız bizi yanlış anlıyor, bizi eylem yapıyor zannediyorlar. İnanın halk otobüsü esnafı mağdur, çalıştırabilecek personelimiz yok, araçlarımıza bakım yaptırabilecek maddi durum yok. Bugün bir EGO otobüsünün Büyükşehir’den almış olduğu sübvanse ile bir yolcu maliyeti 16 TL. Bizim halk otobüslerinde ücretsizlerle, aktarmalarla 5 TL’ye geliyor. Bizim esnafımızın dayanabilme şansı yok.
Biz siyasi malzeme olmak istemiyoruz, esnafımıza ekmek götürme derdindeyiz. Bugün hükümetimizin dayanamadığı, belediyelerin zarar ettiği bir yerde ulaşım esnafının dayanma şansı yoktur. ABB Başkanımızdan bir an evvel eğer satın alınacaksa satın alması yönünde, eğer ki satın alınamayacaksa mevzuatlara göre uygun değilse acilen bu esnafa bir sübvanse ya da gelir desteği verilmesi konusunda bir ricamız var.
1 Ekim’den sonra kontak kapatmayacağız çünkü 1 Ekim’e kadar bu konunun ortadan çözüleceğine inanıyoruz, bizim kontak kapatmamız Ankara halkı mağdur oluyor. Dün bize gelen telefonların çoğunluğu vatandaşlarımızdan geldi; yarın sabah hastanelerimize nasıl gideceğiz, ilçelerimizden Ankara’ya nasıl gidilecek? 170 kilometre olan ilçemiz var bizim, vatandaşlarımız da mağdur edemeyiz. Eğer bu araçları ABB’ye devredersek çalışan personellerimiz ve mal sahiplerini de ABB Başkanımızdan rica edeceğiz, öncelik iş hakkı sunulmasına.
Bu sektör bu hale neden geldi diye sorarsak; pandemi dönemi, artan maliyetler, akaryakıta gelen artış, fahiş fiyatlardan dolayı. Bizler yeri geliyor 3 yıl zam alamıyoruz ama TEFE, TÜFE’ye her yıl zam geliyor. Araç kiralarımıza yüzde 120 zam geldi ama bizlere gelen zam yüzde 57. Cumhurbaşkanıma da buradan sesleniyoruz, 15 Ekim’de Türkiye geneli başkanlarımızla ve esnaflarımızla alınan bir karar var. Bakanlıklarımız tarafından bir an evvel bize bir çözüm, ücretsizlerle ilgili hükümetimiz tarafından belediyelere bir talimat ya da destek verilmesi. İnanın her geçen gün ücretsizler artıyor. Cumhurbaşkanım esnafımızın sesini duysun.”
Soydaş da şunları dile getirdi:
“Ankara’da son günlerde ulaşımla ilgili yaşanan olaylarda bir tane vatandaşımız bile üzdüysek onlardan özür dileriz. Türkiye genelinde ciddi bir problem aslında artan maliyetler, salgın nedeniyle bu sektör bir kriz yaşıyor. Özel sektör araçları kendi giderlerini sadece yolculuk gelirleri ile karşılıyor ve bu desteklerle şimdiye kadar ayakta kaldılar. Buradan Cumhurbaşkanımıza da sesleniyorum, özellikle ücretsiz taşıma konusunda hiçbir vatandaşımızla karşı karşıya kalmak istemeyiz. Taleplerimizi, çözüm önerilerimizi ilettik, bir çözüm üretileceğine de inanıyoruz. İnşallah hem belediye hem hükümet kanadından bu sorun çözülecek.
Özellikle kamuoyunda çok sorunlu bir esnaf grubu olarak anılmaktan yorulduk, bizim de biraz anlaşılmamızı istiyoruz. Neden bu insanlar bu kadar feryat ediyoruz? Türkiye genelinde bu sorun var mutlu olan il sayımız çok az. Amacımız çözüm üretmek. Ücretsiz veya farklı yöntemlerle indirimli taşınma hakkına sahip olan hiçbir vatandaşımıza verilmiş hakkın geri alınması yönünde bir girişimimiz yok böyle bir talebimiz de hiç olmadı zaten, bunun da bu şekilde bilinmesini istiyorum.”
Cihangir Özdemir isimli otobüs sahibi de yaşadıkları ekonomik zorluklara şu ifadelerle isyan etti:
“Bizim esas meselemiz, mazot, akaryakıt, hükümet, belediyeyle işimiz yok. Cumhurbaşkanlığı seçiminde 16 bin 300 liraya (16 lira 30 kuruş) mazot alıyordum, bugün 41 bin liraya (41 TL) mazot alıyorum. 3 bin lira mazot yakan 8 bin lira, bunun içinden hangi esnaf çıkar. Bizim belediye meclisiyle, Mansur Beyle hiç problemimiz yok. Türkiye bu kadar mı uyuyor, mazota dur diyen yok. Benim anam alzheimer, böyle ülke yönetilmez, o yönetir. Zamlarla, vergilerle bu ülke yönetilmez. Cumhurbaşkanı duyun bu zam nereye kadar gidecek. Hiçbir esnaf konuşmuyor. Bizim en büyük problemimiz akaryakıt masrafları, parçalar, şoförler. Geçen sene 300 liraya şoför çalıştırıyordum bugün bin 200 liraya şoför çalıştırıyorum.”