9738,92%0,24
35,50% 0,05
36,64% 0,15
3060,83% 0,26
4876,78% 0,00
Henüz 19 yaşındayken evlatlık verildiği ailden gerçek babasının adını öğrenen Armağan Şahin'in hukuk mücadelesi 39 yıl sürdü. DNA testi ile vefat eden gerçek babasının 100 milyon liralık servetinin varisi oldu
Manisa'nın Kırkağaç ilçesinde yaşayan Atiye Rengin Atamaz, ilişki yaşadığı İsmail Hakkı Dinçer'den hamile kaldı. Dinçer'in resmi nikâhlı eşi durumu öğrenince de İzmir'e taşındı.
Sabah’tan Ceyhan Torlak’ın haberine göre, Dinçer'in kürtaj baskısına rağmen 1965'te dünyaya getirdiği kızı Armağan'ı, bakamadığı için bir aileye evlatlık verdi. Arazi zengini olan ve yaklaşık 100 milyon lira serveti bulunan Dinçer ise 1980'de öldü. 1984'te gerçeği öğrenen Armağan Şahin'in Kırkağaç'ta açtığı babalık davası, zamanaşımı gerekçesiyle reddedildi.
Karar itiraz üzerine Yargıtay tarafından bozulurken, Şahin'in o dönemdeki avukatının ihmali nedeniyle işlemsiz kalan dava açılmamış sayıldı. Şahin, davasının yeniden açılması için dilekçe verse de dosya arşivde bulunamadı.
Bunun üzerine, Adalet Bakanlığı eliyle yenilenen dosya, Resmi Gazete'de yayınlandı. Ancak yerel mahkeme yeniden yargılama talebini reddetti. Bunun üzerine Armağan Şahin, avukatı Varol Turbay aracılığıyla Karşıyaka 1. Aile Mahkemesi'nde yeniden dava açtı. Bu dava ile 43 yıl önce vefat eden Dinçer'in mezarı açılarak yapılan DNA testinde, yüzde 99.9 Armağan Şahin'in babası olduğu belirlendi. 39 yıldır sürdürdüğü hukuk mücadelesini kazanan ve Hakkı Dinçer'in nüfusuna geçirilen Şahin, 100 milyon TL'lik servete de ortak oldu.
Şahin'in avukatı Varol Turbay, '39 yıldır süren babalık davası sonuçlandı. Ülkenin en uzun süren davalarından biri oldu. Mirabeau'nun güzel bir sözü var. Adalet topaldır, ağır ağır yürür, fakat gideceği yere er geç varır. Bu davada da bunu görmüş olduk. Uzun süren bir dava oldu ama er ya da geç haklılığımızı ispatlamış olduk' dedi.
Öz anne Atiye Rengin Atamaz, ölmeden önce 2014'te yazdığı mektupta, gerçekte öz kızı olan ve evlatlık olarak verdiği Armağan Şahin'in gerçek babasının İsmail Hakkı Dinçer olduğunu anlatmış, bu itiraf mektubu mahkemeye de delil olarak sunulmuştu.
