9549,89%1,94
34,53% 0,17
35,93% -0,83
3001,51% 1,34
5006,70% 1,01
31 yıl önce Antalya'da üvey anneleri tarafından ağabeyi ile birlikte çocuk esirgeme kurumuna bırakılan ve Mersinli bir aile tarafından evlat edinilen genç kadın, biyolojik ailesini arıyor.
Mersin’in Dalakderesi Mahallesi'nde yaşayan 36 yaşındaki Elif Yörük, henüz 5 yaşındayken, ağabeyi Paşa ile birlikte Antalya’da çocuk esirgeme kurumuna bırakıldı. Üvey anneleri tarafından kuruma getirilen iki kardeş, henüz kayıtları yapılmadan, yıllardır çocuk hasreti çeken Mersinli Zeki-Senem Yörük çifti tarafından evlat edinildi. Kimlikleri de olmayan iki kardeş, Mersin’de Yörük çiftinin evlatları olarak büyüdü. Bu süreçte Elif Yörük evlendi ve bir kız çocuk annesi oldu. Ağabeyi Paşa da bugün evli ve 3 çocuk babası bir maden mühendisi.
Eşi vefat eden ve bugün 16 yaşında olan kızıyla birlikte Dalakderesi Mahallesi'nde babası Zeki Yörük ile birlikte yaşayan Elif Yörük, yaklaşık bir ay önce babasıyla konuşarak biyolojik ailesini bulmaya karar verdi. Evlat edinildiklerinde kimlikleri olmadığı için önceki soyadını bilmeyen genç kadın, hatırladığı anılarını sosyal medyada paylaşarak, ailesini bulmak için herkesten yardım istedi.
Babası Zeki Yörük’ün de biyolojik ailesini bulması için tam destek verdiği Elif Yörük, hayat öyküsünü anlattı. Hatırladığı kadarıyla Antalya’da 1990 yılında üvey annelerinin ağabeyi ile birlikte kendisini çocuk esirgeme kurumuna bıraktığını belirten genç kadın, 'Şimdiki ailemin bizi aldığını biliyorum. Kız kardeşimi hatırlıyorum; 1,5 yaşlarındaydı adı Ayşegül’dü; ağabeyimle ikimiz bakardık ona. Ama üvey annemizin şiddetini hiç unutmuyoruz, çok işkence ederdi bize; adı Şehriban’dı. Babamız Mustafa o zamanlar kamyon şoförüydü, boş kaldığında da otobüs sürerdi. Bunları hatırlıyorum' dedi.
Kardeşi Ayşegül’ü hiç unutmadığını vurgulayan Elif Yörük, 'Antalya Ahatlı Mahallesinde yaşıyorduk. Biz, öz annemin vefat ettiğini zannediyorduk ama son edindiğim bilgilere göre, babam annemden bizi kaçırmış. Babam aslen Kayseriliymiş, bizi öz annemizden kaçırıp Antalya’ya getiriyor, orada bir kadınla evleniyor. Üvey anne de bizi istemediği için yurda bırakıyor. Ayşegül de bu kadından ama babamız aynı' diye konuştu.
Mersin’in Dalakderesi Mahallesi'nde yaşayan 36 yaşındaki Elif Yörük, henüz 5 yaşındayken, ağabeyi Paşa ile birlikte Antalya’da çocuk esirgeme kurumuna bırakıldı. Üvey anneleri tarafından kuruma getirilen iki kardeş, henüz kayıtları yapılmadan, yıllardır çocuk hasreti çeken Mersinli Zeki-Senem Yörük çifti tarafından evlat edinildi. Kimlikleri de olmayan iki kardeş, Mersin’de Yörük çiftinin evlatları olarak büyüdü. Bu süreçte Elif Yörük evlendi ve bir kız çocuk annesi oldu. Ağabeyi Paşa da bugün evli ve 3 çocuk babası bir maden mühendisi.
Eşi vefat eden ve bugün 16 yaşında olan kızıyla birlikte Dalakderesi Mahallesi'nde babası Zeki Yörük ile birlikte yaşayan Elif Yörük, yaklaşık bir ay önce babasıyla konuşarak biyolojik ailesini bulmaya karar verdi. Evlat edinildiklerinde kimlikleri olmadığı için önceki soyadını bilmeyen genç kadın, hatırladığı anılarını sosyal medyada paylaşarak, ailesini bulmak için herkesten yardım istedi.
Babası Zeki Yörük’ün de biyolojik ailesini bulması için tam destek verdiği Elif Yörük, hayat öyküsünü anlattı. Hatırladığı kadarıyla Antalya’da 1990 yılında üvey annelerinin ağabeyi ile birlikte kendisini çocuk esirgeme kurumuna bıraktığını belirten genç kadın, 'Şimdiki ailemin bizi aldığını biliyorum. Kız kardeşimi hatırlıyorum; 1,5 yaşlarındaydı adı Ayşegül’dü; ağabeyimle ikimiz bakardık ona. Ama üvey annemizin şiddetini hiç unutmuyoruz, çok işkence ederdi bize; adı Şehriban’dı. Babamız Mustafa o zamanlar kamyon şoförüydü, boş kaldığında da otobüs sürerdi. Bunları hatırlıyorum' dedi.
Kardeşi Ayşegül’ü hiç unutmadığını vurgulayan Elif Yörük, 'Antalya Ahatlı Mahallesinde yaşıyorduk. Biz, öz annemin vefat ettiğini zannediyorduk ama son edindiğim bilgilere göre, babam annemden bizi kaçırmış. Babam aslen Kayseriliymiş, bizi öz annemizden kaçırıp Antalya’ya getiriyor, orada bir kadınla evleniyor. Üvey anne de bizi istemediği için yurda bırakıyor. Ayşegül de bu kadından ama babamız aynı' diye konuştu.
Sosyal medya paylaşımına ağabeyi ile küçüklük fotoğraflarını da ekleyen genç kadın, paylaşımının ardından çok fazla telefon geldiğini, Antalya’da o dönemdeki ev sahiplerinin ve komşularının kendisine ulaştığını söyledi. Yörük, komşularının kendisini fotoğraftan ve küçükken kesilen sağ elinin iki parmağından tanıdıklarını belirterek, 'Üvey annem, bizden sonra babamdan boşanmış ve Ayşegül’ü de alıp Kayseri’ye gitmiş. Babam da oradan ayrılmış' ifadelerini kullandı.
Çocukları evlat edinen 78 yaşındaki Zeki Yörük ise yıllarca çocukları olmadığını, 13 yıl yaşadıkları Fransa’ya da tedavi olmak amacıyla gittiklerini, ancak çocuklarının olamayacağını öğrendiklerini söyledi. 1986’da Mersin’e döndükten sonra Türkiye’deki çocuk esirgeme kurumlarına evlatlık başvurusu yaptıklarını anlatan baba Yörük, 'Antalya’dan gelen haber üzerine eşim oraya gitti. Biz bir çocuk için müracaat etmiştik esirgeme kurumlarına. Eşim, bunların iki kardeş olduğunu öğrenmiş. Beni aradı, ben de kardeşler ayrılmasın diye ikisini de almasını istedim. Çocuk esirgeme kurumuna kaydı yapılmadan çocukları aldık ve Mersin’e getirdik. Çocukların kimlikleri yoktu, aynı hafta içinde nüfusta kayıtlarını üzerime yaptırdım. Ne mutlu bize ki, iki evladımız oldu, 4 torunum var. Dünyaları verseler birinin tırnağını veremem. Dünyada en mutlu insanlar olduğumuzu düşünüyorum. Eşime çok yalvardım, ‘ailelerini bulalım’ veya ‘çocuklarımıza söyleyelim, onlar gitsin bulsun’ dedim. Ama eşim, çocuklarımızı elimizden alacaklarından korktuğu için karşı çıktı' diye konuştu.
Çocuklarının biyolojik ailelerini bulmalarını çok istediğini dile getiren Zeki Yörük, kızının bu girişimini de çok desteklediğini söyledi. Özellikle annelerinin ve kardeşlerinin bulunmasını isteyen Yörük, 'Bilakis memnun oldum, ‘Bul getir kızım. Ben onlara da babalık yapacağım’ dedim' ifadelerini kullandı.