“Metabolik süreçlerin sürdürülebilmesi, ideal vücut ağırlığının korunması, kronik hastalıkların önlenmesi için temel şart; yeterli ve dengeli beslenmektir. Besin gruplarını dengeli tüketerek, tiroit hormonu üretimi ve salınımı için gerekli olan iyot, selenyum gibi minerallerin yeterli düzeyde alınması sağlanmalıdır.” diyen Liv Hospital Beslenme ve Diyet Uzmanı Özgenaz Kazan, sağlıklı bir tiroit fonksiyonu için nasıl beslenilmesi gerektiğini anlattı.
Tiroit bezi veya tiroit hormonu işlevindeki sorunlar, birçok hastalığın gelişmesine yol açabilmektedir. Hipertiroidizm (tiroid hormonu üretiminde artış) ve hipotiroidizm (yetersiz tiroit hormonu üretimi) yaygın görülen sorunlar olup, tiroit bezinin çeşitli sebeplerden dolayı büyümesi sonucu ortaya çıkan guatr, tiroit kanseri, tiroit nodülleri ve tiroiditis (tiroit bezinin inflamasyonu) de görülebilmektedir. Haşhimato hastalığı ise bireyin bağışıklık sisteminin tiroit bezine karşı antikor üretmesi sonucu ortaya çıkabilen otoimmun bir hastalıktır.
Genetik etmenler, iyot yetersizliği veya lahana gibi guatrojen adı verilen ve iyotu bağlayarak vücutta kullanımına engel olan sebzelerin çok sık tüketilmesi tiroit hastalıklarına yol açabilmektedir. Örneğin Doğu Karadeniz Bölgesi’nde guatr görülme sıklığının yüksek olmasının, karalahana tüketimi ile ilişkili olduğu bildirilmiştir.
Diyetle iyot alımı, tiroit bezi işlevlerini doğrudan etkileyebilmektedir. Başta guatr olmak üzere ülkemizdeki iyot yetersizliğine bağlı tiroit sorunlarının önlenebilmesi için; 1998 yılından günümüze sofra tuzuna 25-40mg/kg oranında potasyum iyodat eklenerek, tuz iyot bakımından zorunlu olarak zenginleştirilmektedir. Bu doğrultuda günde 5 gram iyotlu tuz tüketimi ve haftada 2 kez balık tüketimi ile yeterli miktarda iyot alınabilmektedir. İyotlu tuz, pişirme yani ısıl işleme maruz kaldığında iyot kayıpları oluşabilmektedir, bu nedenle iyotlu tuzun yemeklere piştikten sonra eklenmesi önerilmektedir.
SAĞLIKLI BİR TİROİT METABOLİZMASI İÇİN
Metabolik süreçlerin sürdürülebilmesi, ideal vücut ağırlığının korunması, kronik hastalıkların önlenmesi için temel şart; yeterli ve dengeli beslenmektir. Besin gruplarını dengeli tüketerek, tiroit hormonu üretimi ve salınımı için gerekli olan iyot, selenyum gibi minerallerin yeterli düzeyde alınması sağlanmalıdır. Yeterli ve dengeli beslenmenin yanında günde en az 2 litre su tüketimi sindirim ve dolaşım işlevlerini düzenleyerek tiroit bezinin işlevini desteklemektedir.
Balık, deniz ürünleri, keten tohumu ve ceviz gibi besinler omega-3 yağ asitlerinin kaynaklarıdır. Balık ve deniz ürünleri tiroit hormonunun yapısına katılan, iyot ve selenyumun bir arada bulunduğu en kaliteli kaynaktır. Omega-3 yağ asitleri aynı zamanda tiroit işlev bozukluğu olan bireylerde ortaya çıkabilen kalp damar ve şeker hastalığından korunmada etkili olabilmektedir. Haftada en az 2 kez tercihen yağlı balık tüketimi, hem iyot hem selenyum hem de omega-3 yağ asitlerinin alımına katkı sağlar.
Besinlerin ince barsaklarda sindirilemeyen bölümü diyet posası olarak adlandırılır. Yeterli ve dengeli beslenme ile günde 25-30g posa alımı hedeflenmektedir. Meyve, sebze, kurubaklagil ve tam tahıllar yüksek posa içeren besinlerdir ve beslenmede yer verildiğinde günlük posa ihtiyacı karşılanmasını sağlar. Yeterli posa alımı, tiroit işlevlerinin sürdürülmesi veya tiroit sorunlarına eşlik edebilen kalp damar veya şeker hastalıklarından korunmada oldukça önemlidir.