HİÇ GÜNDEMDE OLMAYAN BİR ELBİSE TAKVÂ ELBİSESİ

Nedir Takvâ elbisesi? Acaba hangi konfeksiyon mağazalarında, hangi alışveriş merkezlerinde satılır? Güya tesettür elbiseleri ile dolu vitrinlerde acaba bu ismi taşıyan bir elbiseye rastlayan kimse var mı? O vitrinlerden çıkarak başı örtülü hanım kızlarımızın ve kadınlarımızın sırtlarına yapışmış bu rüküş elbiselere “Takvâ elbisesi-Libâsut Takvâ” diyebilir miyiz? Başları deve hörgücü gibi renk renk frapan kumaşlarla bir kaç kat örtülü, pür makyaş, dar pantolonlar, yırtmaçlı etekler ve vüçut hatlarını ortaya çıkaran kıyafetlerle, kollarında sevgilileri ile sarmaş dolaş hatta öpüşüp koklaşarak dolaşanların, televizyonlardaki eğlence proğramlarında şıkır şıkır oynayıp göbek atanların bu Takvâ örtüsünden haberleri var mı?

Evet, en varlıklı kesimden, en çok geçim sıkıntısı çeken kesime kadar bir gezinti yaptığımız zaman vardığımız netice şudur: Takvâ adını taşıyan, tesettürün ve Kur’an ahlâkının temeli özü olan o elbisenin artık kayıp olduğudur. Onu arayan da yoktur, aramadığı için bulan da…

Eğer bu günün erkeği olsun kadını olsun güya tesettürlüleri eğer o elbiseyi bulup mânâsını anlasalardı örtünmenin özü olan bu elbisenin Müslümanın erkeğe ve kadına biçtiği o mükemmel şahsiyetin ortaya çıkması, cinsiyetin ise ilân edilmemesi olduğunu anlarlardı. Nur suresinin 30 ve 31. âyetlerini kendi anlayışlarına göre yorumlayanlara şunu hatırlatmak lâzımdır. 0 âyetler günümüzde kayıp olan bu takvâ elbisesinin ne olup olmadığını anlamadan tatbik edilemez. Edilirse günümüzdeki hicaptan, utanmadan soyunmuş güya tesettür kıyafetleri ve onları giyinenlerin yakışıksız tavırları ortaya çıkar. Tabii bu temelsiz ve bilgisiz, alelacele,cahilce ortaya çıkmış, bir örtünmenin arkasında gizlenen sebeplerin dünyevî planda neler olduğunu da düşündürür.

Gelelim vitrinlerde göremediğimiz, alışveriş merkezlerinde rastlayamadığımız, sokaklarda, caddelerde bolca salınan, evlerinde pek fazla oturmadıklarını da düşündüğümüz başörtülü kızlarımız ve kadınlarımızda rastlamadığımız Takvâ örtüsünü nerede bulacağımıza… Ben o örtüyü Kur’anda buldum. Âraf sûresinin 26. âyetinde… Allah o âyette, Yüce Peygamberimiz (Selâm olsun O’na) vasıtası ile kullarına hediye ettiği üç çeşit elbiseden bahsediyor 1-“Ayıp yerlerini (Avret yerleri) örtecek elbise 2-“Süslenecek elbise” ve 3-“ Takvâ elbisesi”… İşte o âyet: “ Ey Âdemoğulları! Size ayıp yerlerinizi örtecek ve süslenecek elbiseler yarattık. Takvâ elbisesi… İşte o daha hayırlıdır Bunlar Allah’ın âyetlerindendir. Belki düşünüp öğüt alırlar…

Bu âyet, samimiyetle, başını anam, ninem, taşralı fedakâr ana kadınım gibi örtmüşlere kazara bir tel şaçı göründüğünde cehennemde o kadar yanacaksın diye bilgiçlik taslayanları, şalvarı, sakalı, takkeyi, fesi, asâyı Müslümanlık sananları, Kur’anda yüze yakın yerde geçen namaz emrine, ve diğer ilâhi emirlere rağmen sadece örtüyü hiç ihmal etmeyip, namaz ve diğer ilâhi emirleri, kısacası edeb ve hayâ üzerine kurulmuş muhteşem “Kur’an ahlâkını” ihmal edebilenleri, Müslümanlığı Kur’an ahlâkından boşalmış bir şekil içine hapsedenleri düşünceye ve dengeye davet eden bir öğüttür aslında. Hiç olmazsa ara sıra aynaya bakıp “Ben nasıl müslümanım” diye düşünüp, kendini hesaba çeken kişilerin dışındakilere de tabii pek bir şey söylemez.
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.