(Ek bilgilerle) Ece Su'nun Öldüğü feribot faciasında "bilirkişi" bilmecesi

cem TURSUN - Ümit TÜRK / İstanbul, () - SİRKECİ'deki feribot kazasında vapura binmek üzereyken denize düşen otomobilde 5 yaşındaki Ece Su Yılmaz ve anneannesi Şaziye Güleren'in ölümüne ilişkin görülen davada bilirkişi raporu mahkemeye...

30 Ocak 2015 Cuma 20:18
(Ek bilgilerle) Ece Su'nun Öldüğü feribot faciasında






cem TURSUN - Ümit TÜRK / İstanbul, () - SİRKECİ'deki feribot kazasında vapura binmek üzereyken denize düşen otomobilde 5 yaşındaki Ece Su Yılmaz ve anneannesi Şaziye Güleren'in ölümüne ilişkin görülen davada bilirkişi raporu mahkemeye ulaştı. İstanbul Adalet Sarayı'nda bulunan 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, tutuksuz sanıklar geminin kaptanı Erkan Atalay İm, Çımacı (İskeledeki görevli) Levent Dönmez ve usta gemici Özay Yaşar (Gemideki görevli) ile avukatları katıldı. Daha önceki duruşmada şikayetlerinden vazgeçen Ecesu Ailesi'nden kimse katılmadı.

BİLİRKİŞİ RAPORU MAHKEMEDE

Mahkeme Başkanı Nurettin Ak, kazaya ilişkin bilirkişi raporunun mahkemeye ulaştığını açıkladı.

ANNE YILMAZ YÜZDE 45 KUSURLU

Uzak Yol kaptanları Hakan Tuylu ve Cenk Güven ile İ. T. Ü. Denizcilik Fakültesi Öğretim Görevlisi Tanju Kurtuluş tarafından hazırlanan 13 sayfalık bilirkişi raporunda, olay anında sürücü koltuğunda oturan anne Ebru Güleren Yılmaz'ın kazayı önleyici zorunlu 5 hareketi yapmadığı, tecrübeli bir araç kullanıcısı olmadığı gerekçeleriyle yüzde 45 oranında tali kusurlu olduğu belirtildi.

KAPTAN YÜZDE 30 KUSURLU

Raporda geminin kaptanı Erkan Atalay İm ise yüzde 30 oranında tali kusurlu gösterildi. Olumsuz çalışma koşullarının ise raporda yüzde 10 oranında tali kusurlu gösterildi. Şu ifadeye yer verildi; "Gemi adamları açısından devamlı şekilde yoğun ve tempolu bir çalışma ortamı içinde bulunulduğu, Harem-Sirkeci hattında çalışan feribotlarda personelin hepsi sabah erken saatlerden geç saatlere kadar dinlenmeksizin çalışıldığı, bu yoğun tempolu çalışmanın hayatın olağan akışı içinde, zihin sağlığı açısından olumsuz koşullar yarattığı/ yaratabileceği, bu nedenle olumsuz çalışma koşullarının yüzde 10 oranında tali kusurlu olduğu"

İŞLETİCİ KURULUŞA VE PERSONELE YÜZDE 10 KUSUR

Raporda, arabaları gemilere sevk eden personel ve şirket uygulamalarındaki hatalardan dolayı işletici kuruluşun da "Liman yükleme sahasında yüklemeyi aniden durdurabilecek, geminin kalkmasını engelleyecek bir sistemin olmadığı, bu sistemin Pendik- Yalova hattında bulunduğu fakat kazanın olduğu iskelede olmadığı ve yükleme prosedüründeki hatalar nedeniyle yüzde 10 oranında tali kusurlu olduğu" kaydedildi.

SÜRÜCÜNÜN DİKKATİNİ DAĞITAN ARAÇ İÇİ ORTAM YÜZDE 5 TALİ KUSURLU

Raporda hiçbir kurum ve kişi asli kusurlu olarak gösterilmezken, sürücü Yılmaz'ın "dikkatini dağıtan araç içi ortamın", "Sürücü tarafından yapılması gereken, kazayı önleyecek zorunlu hareketlerin yapılmasının/ yapılamamasının, sürücüde o anlık oluşan dikkat zafiyetinden kaynaklanabileceği" gerekçeleriye yüzde 5 oranında tali kusurlu olduğu belirtildi.

KAPTAN'IN AVUKATI RAPORA İTİRAZ ETTİ

Raporun açıklanmasının ardından söz alan tutuksuz sanık kaptan Erkan Atalay İm'in avukatı raporu kabul etmediklerini belirterek yeni bir rapor daha alınmasını istedi. Soruşturma aşamasında alınan raporla yeni rapor arasında çelişkiler olduğu gerekçesiyle yeni bir bilirkişi raporu alınmasına karar veren mahkeme heyeti, eksiklikliklerin giderilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.

İLK RAPORDA KAPTAN TAM KUSURLUYDU

Soruşturma aşamasında dosyaya giren ilk bilirkişi raporunda ise, kaptan Erkan Atalay İm'in tam kusurlu olduğu belirtilirken Kaptan İm'in araçların alınmasının tamamlandığına ilişkin onay almasının gerektiği belirtildi. Raporda, "Kaptan bununla yetinmeyip bizzat kaptan köşkünde bulunan panelden kontrol edip, emin olduktan sonra gemiye yol vermesi lazımken, bunları yapmadan gemiye yol vermiştir. Bu nedenle kazaya neden olmuştur. Kazanın meydana gelmesinde asli-tam kusurludur. Yandaki vapurun çıkardığı sesten 'neta aldığını zannetmesi' kabul edilebilir bir davranış ve mazeret değildir"şeklinde ifadeler yer almıştı.

ANNE VE DİĞER İKİ ŞÜPHELİ KUSURSUZ BULUNMUŞTU

İlk bilirkişi raporunda anne Ebru Güleren Yılmaz ile diğer iki şüpheli Özay Yaşar ile Levent Dönmez ise kusursuz bulunmuştu. Ancak savcılık kaptan İm ile birlikte bilirkişi raporunda kusursuz bulunan Yaşar ve Dönmez'e de dava açmıştı. Savcılık iddianamede, Özay Yaşar ile Levent Dönmez'in olay nedeniyle müşterek sorumlu olduğunu ve kusurlarının bulunduğunu belirtmişti.

İDDİANAME

15 Mart 2014 tarihinde Sirkeci İskelesi'nde meydana gelen olayda 5 yaşındaki Ece Su Yılmaz ile anneannesi Şaziye Güleren yaşamını yitirdi. Aracı kullanan Ece Su Yılmaz'ın annesi Ebru Güleren Yılmaz ile teyzesi Mine Dalkılıç ise yaralı olarak kurtuldular. Kazadan sonra geminin kaptanı Erkan Atalay İm, çımacı Levent Dönmez ile usta gemici Özay Yaşar hakkında, "Taksirle ölüme sebebiyet vermek" ve "Dikkatsizlik ve tedbirsizlik sonucu yaralanmaya" neden olmak suçlarından 3'er yıldan 15'er yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.

AVUKATTAN AÇIKLAMA

Ailenin avukatı Ejder Demir akşam saatlerinde yazılı bir açıklama yaparak şu ifadeleri kullandı:

"Müvekkillerim Ebru Güleren Yılmaz, Aydın Yılmaz, Emre Güleren ve Mine Dalkılıç'ın şikayetten feragat etmiş oldukları ancak kamu davası olarak İstanbul 16.Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/10 E. sayılı dosya numarası ile yargılaması devam etmekte olan ceza davasında, dosyaya ikinci bilirkişi raporu sunulmuş ve raporun Adalet ve hakkaniyet duygularından çok uzakta olduğu üzülerek görülmüştür. Müvekkilim Ebru Güleren Yılmaz 1995 tarihinde ehliyet almış olup o tarihten bu yana araç kullanmaktadır. 20 yıllık sürede hiçbir kazaya karışmamıştır. Bilirkişiler tarafından “tecrübeli bir araç kullanıcısı olmadığı yönündeki tespitlerin neye dayanılarak ve ne maksatla yapıldığını anlamak ve kabullenmek mümkün değildir.ö İlk bilirkişi raporu ile %100 asli kusurlu bulunan gemi kaptanı, kaza henüz gerçekleşmeden üzerine düşen en temel yükümlülüğü yerine getirmiş olsaydı şu an hiç kimsenin kusurunu tartışıyor olmaz ve iki can kaybı yaşamazdık. Ayrıca belirtmeliyiz ki, ailenin fazlasıyla yıpranmış olması nedeniyle içinde bulunduğu psikolojik durumdan dolayı, kamu davası olarak devam eden davada, adaletin tecelli edeceğine şüphe duyulmadığından şikayetimizden vazgeçmiş olsak ta, göz göre göre adaletin yanıltılmasına kesinlikle seyirci kalmayacağımızı tüm kamuoyuyla paylaşmak isteriz. Ülkemizde normal hale gelen ve insanın varlığını değersizleştiren kusurlu ölüme sebebiyet verme hallerine "DUR" demenin, bizlerin ve çocuklarımızın geleceği açısından son derece önemli olduğunu belirtmekle birlikte, adaleti temsil eden makamlar tarafından, hakkın ve hakkaniyetin gerektirdiği şekilde adil bir karar verileceğine yürekten inandığımızı bir kez daha vurgulamakta olduğumuzu, siz değerli medya mensuplarına ve kamuoyunun takdirlerine sunmaktayız."

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.