IŞİD ( Irak ve Şam İslam Örgütü ), sözde İslami rejim mantığına dayandırılan ülkeyi kurmak için sivil, çocuk, kadın, yaşlı ve genç demeden masumları bile öldüren bir kitledir. IŞİD tarafından öldürülmek için yalnızca azınlık ve gayrimüslim olmak gerekmiyor. Biat etmeyen ve kendisine direnen herkes öldürülür.

Dinci gericiliğin silah, para ve güçle buluştuğu IŞİD, İslamiyet adına yaptığı eylemlere bir göz atalım. Irak ordusuna katılmak için başvuran ve acemi eğitimine yollanan, gençlerle dolu bir konvoyu ele geçirip 1700 kişiyi öldürdü. Şengal saldırısı sonrasında IŞİD teröründen kaçan Yezidi halkından onlarca çocuk ve yetişkin, açlık ve susuzluk yüzünden hayatını kaybetti. Yezidi köylerinde sayısız kadın, IŞİD militanları tarafından tecavüze uğradı. BM’nin raporuna göre bazı Yezidiler canlı canlı gömüldü. 300’den fazla kadın köle olarak kaçırılarak IŞİD militanlarına satıldı.

Kadınlar ölene kadar ya da intihar edene kadar, başta seks olmak üzere bütün pis işlerde kullandırılıyor. IŞİD militanlarının eline düşmemek için intihar eden kadınların olduğu, YPJ saflarına katılan Yezidi Kürt kadınlar, Laleşin ve Evin kardeşlerin verdiği bilgilerle ulaşılıyor. “ Biz kadınlar akşamları dağın içlerinde nöbetleşe uyuyorduk. Erkekler de dağın girişinde nöbet tutuyorlardı. Ve biz kararlaştırmıştık. Eğer IŞİD oraya da gelirse ve onlarla çatışmak için mermi biterse tüm kadınlar el ele verip uçurumdan atlayacaktık. Bunu yapan kadınlarımız da oldu. Yaklaşık 40 kadın IŞİD eline düşmemek için el ele verip kendini uçurumdan attı. Eğer onurlu bir yaşamımız yoksa yaşamanın bizim için hiçbir anlamı yok. “ Son cümle aslında birçok olguyu gözler önüne seriyor. Onurlu yaşam… Türkiye’de IŞİD militanlarını destekleyenler, bu son cümlenin anlamını asla bilemeyeceklerdir.

Hepsinden öte İslamiyet bunu mu gerektiriyor? İnandıkları dinde yazılanlar bu şekilde mi? Yaşlı, genç, masum herkesi öldür ve kadınlara tecavüz et, köle olarak sat, bütün pisliklerini üzerlerinde uygula mı deniyor? Sormak gerekir, Kelime-i Şehadet getirip Bismillah çekerek Cihad yapacağına inanan bu militanların öncüleri de bu şekilde mi savaştı?

Cihatçı çeteler, IŞİD’ den önce benzer katliamlar gerçekleştirmişti. Batı ve Türkiye medyasının “ Ilımlı muhalif “ propagandasını sürmesinin sonucu, katliamlar göz ardı edildi. Örneğin geçen sene Lazkiye’deki Alevi köylerinde, IŞİD, El Nusra ve ÖSO örgütleri birleşerek insanlık dışı katliamlar gerçekleştirdi. Türkiye’de bilindik bir haber ajansı ise bu haberi “ Muhalifler Lazkiye’de ilerliyor “ diye vermişti. Çünkü ülkede Esad- Erdoğan gerginliği yaşanıyordu. Haber ajanslarının bu katliamları desteklercesine tavırları ve boy gösterisi yapmaları, Türkiye’den birçok gencin ÖSO ve IŞİD militanlarına katılmasını sağladı. Avrupa ve Amerika kaynaklı birçok gazete, IŞİD’in Suudi Arabistan, Katar ve Ürdün’deki El-Kaide üyesi şeylerden aldığı yoğun maddi desteği ve Türkiye’nin sağladığı lojistik desteği de yazmıştı. Böylelikle gençlere göre IŞİD, legal bir örgüt görünümüne bürünmüştü. Biraz para, birkaç kadın ve sözde Cihad yapacaklarıyla kandırılan gençler, ülkelerinin desteklerini duymasıyla evlerini terk etti.

IŞİD’in gerçekleştirdiği katliamlar, Ortadoğu’ya saldırmak için bahane arayan ABD yönetiminin ekmeğine yağ sürmüş oldu. Geçtiğimiz haftalarda Erbil ve Musul yakınlarında bulunan IŞİD birliklerini bombalayan ABD, şimdi bu örgüte karşı uluslararası koalisyon kurmak istediğini açıkladı. Galler’deki NATO zirvesinin son gününde ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, IŞİD’e karşı dünya çapında siyasi, insani ve ekonomik koalisyon kurulması çağrısında bulundu. Çağrı yapılan ülkeler arasında İngiltere, Fransa, Almanya, Kanada, İtalya, Danimarka, Polonya, Türkiye ve NATO üyesi olmayan Avustralya bulunuyor. ABD Savunma Bakanı Chuck Hagel ise bu ülkeleri ve Amerika’yı da kast ederek “ Buradaki grup çekirdek grup ve çekirdek grup daha büyük kapsamlı bir koalisyon oluşturulmasını sağlayacak “ dedi.

IŞİD’in elinde 49 rehine varken Türkiye’nin nasıl bir rol alacağı belirsiz diye düşünülürken görüşmeler sonrası Erdoğan “ Koalisyon değil ittifak kurulmalı. Oluşturulacak koalisyonun başta Bağdat merkezi yönetimine silah vermesine karşıyız. Burada bırakılan silahlar bugün IŞİD’in elinde. Bölgede devam eden bir çözüm sürecindeyiz. “ demecinin yanı sıra Başkan Obama’ya Fethullah Gülen’in “ İade edilmesi ve sınır dışı edilmesi “ talebini tekrarladı.

Sonuç; ABD koalisyon kurarak hava harekâtının yeterli olmadığını söyleyip kara harekâtı başlamasını sağlayacak. Sınır hâkimiyetini isteyeceği Türkiye’nin kara harekâtındaki yerinin önemini bildiği için, IŞİD’in elinde bulunan rehinelerin teslimini üstlenecek. IŞİD’in asıl düşmanı olan Esad yönetimi kurulan koalisyonun gizli destekçisi olacak ve böylelikle Erdoğan, Esad ile yeniden dost olacak. ABD yönetimi böylece Esad’ın güvenini kazanıp Ortadoğu’daki meşruluğunu güçlendirmiş olacak. Buradan yola çıkarsak IŞİD’in kurulmasını ABD sağlamıştır, diyebilir miyiz?

Her ne olursa olsun önemli olan insanlıktır. İnsanlığın kaybedildiği bir din, ne geçmişe ne de geleceğe katkı sağlayacaktır. İnsanlığın olmadığı dünyada, din olsa ne olur.!?

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.